Giriş
(10)

soğuk algınlığı - acil ayağa kalkmak

raj
Sayın duyuru insanları,Bu akşam organizatörlüğünü yapmam gereken `michael jackson zirvesi`nden önce 39derece ateş ile yatıyorum. Dün (cuma) akşam nispeten daha düşük olan ateşim bütün çabalarıma karşın arttı, fakat akşamki zirveye gitmem de gerekiyor (bir zirve düşünün ki organizatörlerden biri evde
Sayın duyuru insanları,

Bu akşam organizatörlüğünü yapmam gereken michael jackson zirvesinden önce 39derece ateş ile yatıyorum. Dün (cuma) akşam nispeten daha düşük olan ateşim bütün çabalarıma karşın arttı, fakat akşamki zirveye gitmem de gerekiyor (bir zirve düşünün ki organizatörlerden biri evde yatıyor olsun,)

Şimdi bu sorunun daha önce sorulan duyuru sorularından farkı şudur:
bu akşam saat 4-5 gibi ayağa kalkıp gece de zirvede ayık kalabilmem lazım. beni hemen ayağa kaldıracak hızlı, etkili bir yöntem biliyor musunuz? (yan etkileri boş verin, pazar bütün gün yatarım farketmez)

grip değil bildiğiniz soğuk algınlığı yaşıyorum.

dediğim gibi: hızlı, etkili, yan etkileri fark etmez.

bir daha düşündüm de, acil yardım lazım, her türlü fikre açığım.

not: durumun aciliyeti göz önüne alınırsa moderatörlerden ricam (eğer mümkün ise) kısa bir süre için (öğleden sonra 4-5'e kadar) bu duyuruyu tepeye sabitlemeleridir.
0
raj
(18.10.08)
dostum bence zirveyi falan salla. hayatından önemli mi zirve. 39 derece ateşle yatıyosan dinlenmen şart. zirvelerde çılgın atmak yerine, sık sık ama üşütmeden ılık duşlar alman lazım. duştan sonra da yorgana sarılmıycaksın ama. normal ısıda bi odada dinlen üzerini fazla örtmeden ki vücut ısın düşsün. aktarlardan alacağın kış çayı denen şeyi ya da ayrı ayrı bol bol kuşburnu ıhlamur nane limonu karıştır, çay olarak demle, iç. portakal, greyfurt, limon u da karıştırıp içiyorum ben iyi geliyor. ama mucize bi ilaç daha yok literatürde bu hastalığı şıp diye geçirebilecek. ilaçla bi haftada ilaçsız yedi günde geçer diyolar ya doğru diyolar.
not: zirveyi ertelemeyi de deneyebilirsin. madem o kadar önemli.
0
rentts
(18.10.08)
Serum anında iyi yapar insanı aslında, ama pek gerçekçi bir çözüm değil sanırım. TylolHot işine girişebilirsin. Hani var ya toz parasetamol, sıcak suya döküyorsun. Bir de BenicalCold tavsiye ederim. Hap o da. Bu ikisi de hızlı çözümler, tabi içerdeki bakteri aktivitesinin boyutlarını bilemediğimiz için, göreceli hızlı demeliyiz.
0
foreignsilhouette
(18.10.08)
hmm tylolhot ve benical cold, ikisi de tüketildi demin 10dk ara ile. zannedersem ilaç kotasını doldurdum, bunun sonrasında başka öneriler? mesela işte "ayağına sıcak su bağla ama kıçını açık tut, nenem öyle kaptı şıp dedi iyileşti" gibi şeylere geldi sıra.

hadi hayal gücünüzün ürünlerini bekliyorum.
0
🌸raj
(18.10.08)
sıcak duş, ayaklara sıcak su torbası. c vitaminli aspirin.

ve kötüyseniz gerçekten yataktan çıkmayın.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
illa çıkacaksanız, red bull benzeri bir içecek için, en azından ayakta kalabilirsiniz gece boyunca.
0
saryade
(18.10.08)
geçen sene canlı yayında simültane çeviri yapacağım günden bir gece önce 40'a yakın ateşle acile gittim, 2 tane serum bağladılar o gece, ertesi gün de sesim için aklıma geldikçe boğaz pastili aldım. öyle toparlamıştım o günü. serum. kesinlikle.
0
cedilla
(18.10.08)
"Serum anında iyi yapar insanı aslında"
" serum kesinlikle"
arkadaşlar bu sıvılar sihirli değil, içinde en basitinden tuzlu su var.
@raj: u olayın tedavisi dinlenmek. benical ya da tylol'u 6 satte bir tekrarla, bol sıvı al ve dinlen. Kendine çok yüklenirsen o basit grip başına işler açabilir.
0
october swimmer
(18.10.08)
en hizlisi zirveden once igne vurulmak ve daha sonra bitki caylari tylolhotlar falan, ustune bir de enerji icecegi ic ve cikolata ye.. ama zirvede de otur bence bir yerde, dinlen :)
0
ermanen
(18.10.08)
yardımcı olan herkese teşekkürler, olacağı yokmuş bu işin, ne denediysem fayda etmedi, ateş de 40'a geldi gitti, ben yataktan çıkmasam en hayırlısı gibi duruyor.
0
🌸raj
(18.10.08)
sanırım cevap için geç kaldım ama şöyle bir şey önerebilirim. ben yapıyorum gayet etkili oluyor:
bi tencere alıyorsun büyükçe, suyu koyuyorsun o kaynarken ya da kaynamadan ya da kaynadıktan sonra farketmez, içine bilimum elma(dilimli) portakal(dilimli) vb bilimum meyveleri atıyorsun, limon sıkıyorsun(ya da limonu dilimleyip atıyorsun), adaçayı ve ıhlamur sap olarak varsa onları da atıyorsun . bi güzel kaynıyor. sonra bu karışımımız demlenince(ıhlamur iyice rengini verince) kepçeyle dolduruyorsun bardağına içiyorsun. şeker yerine de biraz bal koyuyorsun bittikçe içiyorsun bittikçe içiyorsun, ateş için etkili midir bilmyiorum ama en azından ayakta durucak enerjiyi veriyor. kocakarı ilacı gibi oldu ama gerçekten işe yarıyor.
ateş için de yamulmuyorsam alın kısmına sirkeli bez koyuyorsun bir süre.
0
ymerdiveni
(19.10.08)
(21)

mail mail

sosistawa
merhabalar ,dun (otopark)asansorde bir kızla tanıstım ,muhabbetımız cok kısa surdu fakat kartlar verildi falan filan ..simdi ben kendisine bir sekilde yakınlasmak istiyorum fakat kımdır ,nedir,evlimidr bilmiyorum.. en azından kızın aklında kalmam icin mail forwardlayım dıyorum (evet bunu istiyorum
merhabalar ,
dun (otopark)asansorde bir kızla tanıstım ,muhabbetımız cok kısa surdu fakat kartlar verildi falan filan ..
simdi ben kendisine bir sekilde yakınlasmak istiyorum fakat kımdır ,nedir,evlimidr bilmiyorum..
en azından kızın aklında kalmam icin mail forwardlayım dıyorum (evet bunu istiyorum:) ama elımde forwardlanacak guzel bir mail yok . bırkac tane gondersenızde bende işimi gorsem ...
hersey ıcın tesekkurler .
[email protected]

edit: esas amacım sadece hatunun aklında kalmaktı yarın (musaıt oldugum bırzaman ) gerekli kurguyu planlayabilirdim ve unutulmam lazımdı ama bugun ıcın cok kalabalıktı başım. sanırım anlatım bozukluğu (tarafımdan) yüzünden ,tam anlaşılamadım. yinede cevap veren arkadaşlara cok teşekkur ederım.
bu arada daha once facebook bakmama ragmen gorememiştim. @sui adlı suserı okuduktan sonra kafamda beliren cift soyadlılarıda (site:facebook.com) kontrol etmemem sonucu arkadasın evli olduğu gorulmustur .
herkese saygılar.
not:hıc kımseden mail gelmedi neyse artık..
0
sosistawa
(17.10.08)
forward yapma.
benim gibi bunlardan nefret eden biriyse direkt eksiye geçersin.

bence direkt
"selam!
dün karşılaşmıştık, hatırlarsın belki.
nasılsın?" diye başlayıp bi konu aç.
çok uzun olmasın mail
0
oceano
(17.10.08)
Mail forward'larsanız kızın aklında iyi bir şekilde kalacağınızı sanmıyorum. Telefon açmak yerine ille mail yollayacağım diyorsanız bulunduğunuz şehirdeki partilerin listesini yollayın, o seçsin beraber gidin...
0
crown
(17.10.08)
mail - msn i$ini de cok uzatma istersen. telefonunu al, msg la$mayin pek, konu$un daha iyi.. kivama gelince bulu$ursunuz falan i$te.. sohbet acacagim diye gereksiz - sacma konular hakkinda konu$ma, neysen o ol.. kizin zevklerini inceden yokla ama mesafeli olacagim diye mesela muzik hakkinda konu$urken "kulaga ho$ gelen her $eyi dinlerim" falan deme, kiz salak degilse ho$lanmaz bundan zaten.
0
katafalk
(17.10.08)
bol bol mail forwardla. selçuk erdem karikatürleri. yürekleri ısıtacak hikayeler. hindu tantraları. bunu 50 kişiye yolla dileğin olsun. gül fotoğrafı altına yürek ısıtan şiirler.

sonra eminim kızın aklından çıkmazsın. bir daha senden gelen mailı okumamak için azami gayret sarf eder.
0
mortifera
(17.10.08)
ya açıkçası ben birisine kartımı versem ve ertesi gün mail kutumda ondan gelen bir forward mail görsem o adamı anında silerim kafamdan. ama her kadın aynı şekilde düşünmeyebilir tabi, o ayrı. yani bu ihtimali göz önünde bulundurun diye söyledim. çoğu insan artık forwardçılığı hoş karşılamıyor.
0
quasiromantic
(17.10.08)
bence forward mail yerine telefon edip garip sesler cikarin. ayni hesaba gelir, hem real-time irrite etmis olursunuz. o nedenle ilk iki cumleyi unutun, oceano'nun dediğini yapın.
0
boshi
(17.10.08)
ben kız olsam, mail forwardlasan bana, seni direkt engellerim.
0
thefirstfbli
(17.10.08)
ya şimdi arkadaşlar mail forwardlama falan diyor da bunlar çok ekşisözlük içindeki kitleye yönelik yorumlar. Yani ben de mesela bir kıza yaklaşmak istesem mail forwardlamam, hatta kız olsam ve forward mail alsam kıl olurum ama arkadaşların göz ardı ettiği bir durum var ki bundan hoşlanan büyük bir kız güruhu da var. Hatta genele vurursak yarının çok üzerindedir. Yani akıl danışmak bu durumda çok faydalı değil. Bence sen kendini dinle ve ona göre hareket et.

Ha bana kişisel tavsiyemi sorarsan ben de oceano gibi bir şey yaparım en fazla, hatta onu da yapamam utanırım ama dünya bu şekilde yürümüyor.
0
kilroy
(17.10.08)
ekşi sözlük kitlesine değil başka bir kitleye yakın bir durum söz konusu ise o zaman gelip burda sorulmamalı :) paylaşım sevgisi tırtop coşkusu hedehöy katkısı gibi dolu site var...
0
mortifera
(17.10.08)
Forward sux! Ama "selam, işyerindeyim çok canım sıkıldı patronla kavga ettim (kafadan bişey uydur, senaryoda sen haklıymış gibi görün) moralim bozuktu birden aklıma geldin, yüzümde hafif bir gülümseme oldu. N'aber n'apıyosun?" mealinde bir mail yaz. Yani eğer forward yaparsan kızdan ne gibi yanıt bekliyorsun ki dostum? Benim dediğim gibi yaparsan hiç değilse topu göğsünde yumuşatıp hafifte orta yapmış olursun kıza karşı. Böyle bir maile yanıt verme olasılığı daha yüksek.


Bu arada sende bize akıl versene, bu kadar kısa sürede içinde nasıl bir muhabbet çevirdinde kızla kart alışverişine girdin?
0
prompter
(17.10.08)
forward mail yollamaman konusunda birleşmiş genelde herkes. bunu sağlamlaştırmak için ben de cevap yazmak istedim. aman forward olayına girme. orijinal ol. selamlı kelamlı, görüşmek istediğini anlatan bir mail atabilirsin.
0
rectoa
(17.10.08)
kedi resmi yolla. hatta al images.google.com burdakilerden sec begen yolla. her kizda i$e yarar. ek$i sozluk bunyelerini siktiret. toplasan 100 kiz cikmaz forward mailden kacan. ama bokunu cikartma tabi
0
qwaike
(17.10.08)
kendimi o kızın yerine koyarak arkadaşların yazdıkların katıldığımı söyleyeyim.

forward mail filan epey bi çocuk işi bunlar. @oceano'nun dediğini yap. artık ne çıkarsa bahtına. aklı başında, özgüveni olan ve samimi birisi olduğunu gösterir bu.
hem forward mail göndererek kızın evli olup olmadığını ve seninle ilgili düşüncelerini nasıl öğreneceksin ki?
0
mea maxima culpa
(17.10.08)
forward mail göndermeyin uyarısının sebeplerinden başlıcası forward mailin rahatsız edici birşey olması ama önemli olan nokta şu

forward maile cevap yazılmaz...
ayrıca forward mail insanı kendisine değer veriliyormuş gibi hissettirmez...
kişiye özel değildir.
kitlelere gönderilir.
kıza daha önce bin kere gönderilmiş ihtimali vardır.
zevkleriniz uyuşmuyordur
vs.

en güzeli hatunun cevap verebileceği tarzda birşey yazmak. bunu yazarken de ona dikkat ettiğinizi, önem verdiğinizi göstermek.
0
kahvegibi
(17.10.08)
Eee forward'ı geçtim ama mailde "aklıma geldin" falan yazmak da tehlikeli bence. Yani misal bi sevdiceğim olsa, evli olsam falan direk engellerim ben o maili ve sonraki mailleri "Herife bak bir kart verdik amma yapışkan çıktı" diye.

Bence illa bişi soracaksan işle alakalı bir soru var, uzama ihtimali olan. Atıyorum finans uzmanıysa kız (kartı var ya), bilmemne ödevimde şöyle bişi sordular sen biliyorsundur diye düşündüm yardımcı olabilir misin tarzı bişi daha az kıllandırıcı olur.

Bence daha da iyisi Facebooktan arkadaşı olsana ya? Orda bellidir anası danası sevgilisi görümcesi dayısı.
0
sui
(17.10.08)
forward yapanları(arkadaş&akraba) azarlayan, forwarda tamamen karşı bir elin parmağı kadar arkadaşı olmayan biri olarak:

Öncelikle forward yaparak nasıl bir yakınlaşma olacak merak içerisindeyim?
Neyse beni bırakalım ve garip(hatta acı) ama gerçek olan bir konuyu irdeleyelim; kedi fotoğraflarının(özellikle yavru) dişi kişiler üzerindeki etkisi. Nedendir bilinmez ama çok etkili bu(yapmadım, etkilenenleri gördüm). Ancak bunu da belirli bir yakınlaşmadan sonra yapman istediğin amaca hizmet eder. Yoksa tanımadığı biriyle sırf kedi fotoğrafı forwardladı diye yakınlaşan insan var mıdır yeryüzünde?

Kolay gelsin...
0
late viper
(17.10.08)
ben "aklıma geldin" temalı mail atması konusun ısrarcıyım hâla. hiç değilse kızın sevgilisi varsa ve gıcık kapıp konuyu hemen kapatırsa bu arkadaşımızın daha da işine gelmez mi? hiç değilse vaktini boşuna harcamaz. hem niyet belli edici hem de skora gidici bir tarz olacağı için tekrar diyorum ki "şirine n'aber birden aklıma geldin" temalı bir mail atsın. yani ben gaza geldim böyle dedim ama tabii arkadaş üslubu değiştirebilir.
0
prompter
(17.10.08)
2 yıl önce trenle izmit-istanbul yaparkene bir hatunla tanışmıştım, uzun uzun sohbet ardından dediğin gibi iletişimle ilgili alışveriş. bu deneyimime dayanarak diyebilirim ki forward mail gönderme. seviyorsa bile gönderme, öyle sürüncemede kalıp da resim zart zurt gönderirsen olmaz. sen bir şekilde bilgisayar dışı realize et ilişkiyi, buluş falan. olmaz öyle forwardla.

babacım bu arada nası bi milletiz biz, hepimiz akıl verme hevesiyle girişmişiz klavyeye

breh.
0
alchoburn
(17.10.08)
forward meselesi zaten çözülmüş de:

hemen bugün irtibata geçme.
en azından bir hafta girsin araya.
tercihen kasım başı. ama 1'i değil. küsüratlı olsun.

birşey olacağı varsa bile, daha ilk günden dizginleri verirsin yoksa karşındakinin eline.

hemfikir olan var mı? (bu arada, hemcinslerim bana kızacak biliyorum, ama böyle, hemen atlarsan üzerine, poposu kalkar, kendimden biliyorum, hepimizin kalkar)
0
cedilla
(17.10.08)
niye bekliyor ki?
belki kız gerçekten evli o zaman @sosistawa'nın da 1 haftası boşa gitmiş olacak?
0
mea maxima culpa
(17.10.08)
yani ben olsam o mail adresiyle forward falan hayatta yapmazdım. daha ciddi bi adresle yap ne yapıcaksan
0
deckard
(17.10.08)
(7)

Çok değerli bir dost ile bir günü en iyi şekilde değerlendirmek

joehigashi
Evet arkadaşlar duyurum gayet açık. Bir kaç gün içinde istanbul'da çok değerli ve eski bir dostumla(bayan) buluşacağım. Kendisi istanbullu değil uzun bir aradan sonra ilk kez buluşma imkanı doğduğu için en iyi şekilde ağırlamak istiyorum. Kendisi ile bir günü istanbul'da en iyi, güzel, eğlenceli şek
Evet arkadaşlar duyurum gayet açık. Bir kaç gün içinde istanbul'da çok değerli ve eski bir dostumla(bayan) buluşacağım. Kendisi istanbullu değil uzun bir aradan sonra ilk kez buluşma imkanı doğduğu için en iyi şekilde ağırlamak istiyorum. Kendisi ile bir günü istanbul'da en iyi, güzel, eğlenceli şekilde nasıl değerlendirebilirim ? Mekan, yer her türlü tavsiyelerinizi ve önerilerinizi bekliyorum. İstanbul avrupa yakası için olursa çok memnun olurum.

edit: bütçe için öğrenci bütçesi diyelim.

edit 2: yaş aralığı 20-24 yaş arası :)
0
joehigashi
(17.10.08)
valla ben istanbul'a geldiğimde kızılkayalara gitmeden yapamıyorum. oraya götürebilirsiniz tabi bayan olunca sever mi bilemem. çok güzel yemek mekanları var ben seyrek geldiğim için bilmiyorum ama şöyle güzel bir vapura biniş ardından boğaza karşı bir balık restoranı güzel olabilir.
0
passion rules the game
(17.10.08)
Butce, yas ve zaman araligi ile ulasim durumunu belirtmemissiniz ama birkac sey onereyim;

- sabah kahvaltiya yenikoy gibi bir yere gidilebilir, yenikoy spor kulubu olabilir misal. (fiyatlari uygun sayilir) (anadolu yakasi olur deseydiniz cengelkoy)
- aksam uzeri limonlu bahce'ye gidilebilir (taksim)
- aksam yemegi icin guzel bir yer tercih edilebilir (burada butce cok onemli oldugundan oneriler cok degisiklik gosterebilir)

bu ne hep kapalimsi alanlar derseniz ulus parkina gidip piknik yapabilirsiniz (hava sartlarina gore)

ekleme: raki balik falan derseniz rumeli fenerinde barinak var, salastir ama mezeleri superdir. gidip begenmeyene rastlamadim.
0
entrapmen
(17.10.08)
aklın varsa yeniköy spor kulubu çay bahçesine gelme..

öncelikle fiyatları öğrenci için hiçte uygun değil..ve çok daha önemlisi servisi berbat ötesidir..iğrençtir..


önerim : bindir bi vapura, iki akbil basarsınız. iyi bi yolculuk yaparsınız..xD
(ama cidden yeniköy çay bahçesine gelmeyin)
0
point guard
(17.10.08)
istiklal ve boğaz gibi mekanları es geçmeyin. bir iki yürüseniz bile gündüz gece farketmez istanbulu yasamıs olursunuz.

kültür sanata az bucuk merakınız varsa, beyazıttan sultanahmetten gülhaneye kadar yürüyebilirsiniz, bence cok etkileyici olur. gülhane setüstünde bir çay içersiniz süper olur.

müzeleri gezebilirsiniz, istanbul modern falan işinizi görür. ortakoy, bebek taraflarında bişeyler yersiniz, keyfiniz yerinde olursa ne yediğinizin de pek onemi olmaz derim ben.

soylediklerim ya bedava ya da cok ucuz şeylermiş şimdi farkettim.
0
tcyx
(17.10.08)
Arkadaşlar peki istiklalde pek bilinmedik ama süfer kahvesi olan bir yer biliyor musunuz ? Starbucks olmamasını ümit ediyorum
0
🌸joehigashi
(17.10.08)
daha önce sorulan bir soruya verdiğim bir cevaptan alıntı yapıyorum. tam olarak aradığınız şey olmayabilir ancak fikir verebilir:

"...sabah 11 gibi geziye başlanır. sultanahmet'te aya sofya, sultanahmet camii ve yerebatan sarnıcı üçlüsü gezilip köfte yendikten sonra (yaklaşık 2 saat sürecektir), kapalıçarşı ve mısır çarşısı'ndan sadece görme maksatlı geçerek, galata köprüsü'nden karaköy'e geçilir. dümdüz yukarı çıkılır, galata kulesi'nin yanından da geçilir bu arada. hatta galata kulesi'ne de çıkılır ki istanbul'un güzel bir manzarasını görsün sayın turist. böylelikle istiklal caddesi'ne çıkılmış olunur. tahminimce istiklal'e çıkışınız 3 olacaktır ve yine tahminimce çok yorulmuş olacaksınız ikiniz de. bu yüzden tünel'deki gloria jeans'e girip kahve içilebileceği gibi, yine tünel tarafında olan (meydana doğru yürürken sanırım 2. sokakta, kumbaracılar yokuşu) mihrimah sultan'da da mola verilebilir. nargilesi vardır, güzel kekleri vardır. 1-2 saat de orada oyalandıktan sonra istiklal'de şöyle bir yürünür. meydana gelinir. ortaköy'e doğru inilir. hatta inmişken bebek'e kadar gidilir. taksim'deki gloria olmadı, buradaki olsun denir ve oradakine gidilir. deniz kenarında oturulur.

şimdi burada alternatif olarak, kız eğer tarihi eserleri falan görmekten hoşlandıysa, programa dolmabahçe de eklenebilir. hatta istiklal'de st.antoine kilisesi'ne girmekte de fayda olabilir. dolmabahçe'ye en geç 3'te gitmeniz gerekiyor. 4'te olabilir, emin olamadım bir an.

neyse efendim. bebek'ten sonra ortaköy'e dönülür ve kumpir yenir. ardından da taksim'e çıkılır. bu arada saat tahminen 7-8 olacaktır. bir bira içmek için yine kumbaracılar yokuşu'nda bulunan south park cafe'ye gidilebilir. güzel manzarası vardır.

bu bana güzel bir plan gibi geliyor. bir çok yabancıya bu plana benzer planlarla rehberlik ettim, herkes çok memnun kaldı. yorucu ancak zevkli.

bir de alternatif olarak, eminönü'nden kalkan boğaz turu motorları var. iki saat kadar sürüyor. o da planın bir yerine sokuşturulabilir...."
0
co2s2
(17.10.08)
ortaköyden de kısa boğaz turları var. yine 2 saat sürüyor.
0
mea maxima culpa
(17.10.08)
(4)

Özel üniversitede yuksek lisans

no christ requiress
Kolay midir kabul almak ? 3.0 ortalama, dil bilgisi, akademik sertifika falan..Bir de para tabi.Bahsettigim ozel universiteler halic v.s degil, Bilkent, Bilgi gibilerdir.
Kolay midir kabul almak ? 3.0 ortalama, dil bilgisi, akademik sertifika falan..Bir de para tabi.

Bahsettigim ozel universiteler halic v.s degil, Bilkent, Bilgi gibilerdir.
0
no christ requiress
(16.10.08)
gireceğin bölüme bağlı diyorum. bir araştırma yaparsın. öncelikle kendi mezun olduğun okuldaki hocalarına bir sor, onları tavsiyelerini al. onların referansı ile gidebileceğin yerler varmı bir bak. sonra gideceğin okulun hocalarına bak. onlarla iletişime geçmeye çalış.

bunu bilirim ve söylerim ki not ortalaması filan hikaye referansa ve kanaate bakarlar. 3.0 ortalama fena bir ortalama değil. o ortalama doktora için istenir genelde.

ha böyle çok düzgün ve çok popüler bir bölüm olur, bu sefer nota göre sıralama yaparlar. bilmem her yerde sözlü mülakat da yapıyorlar mı. sözlü mülakat varsa yine benim dediğim geçerli.
0
mea maxima culpa
(17.10.08)
bilkent ortalamaya pek bakmaz hatta gerekliliklerde yazmaz bile, ales gerekli, toefl gerekli falan. sitesinde detaylı bilgi bulursun. referans gerekli galiba. bilkent'e girmek kolay. ingilizcen iyi olacak tabi. dönemliği ders mi kredi başına mı bilmiyorum ama 7.5 milyar öğrenci içinse en az o kadar tutar diye düşünüyorum. dediğim gibi sitede tümü var.
0
passion rules the game
(17.10.08)
Bilkent başvuru için en az 2.7 gpa istiyor, ayrıca çoğu alanda kurul karşısında bilimsel sınava girmeniz gerekiyor. Elbette oldukça iyi İngilizce, kendini kanıtlamış bir okul diploması, sağlam referanslar da lazım. Ben Bilkent mezunu olarak Bilkent'e başvuru bile yapamıyordum ama Boğaziçi'nde yüksek lisansa başladım, Bilkent'e kabul kolay demiş bir arkadaş ama yanılıyor korkarım ki...
0
crown
(17.10.08)
dostum bilgiyi falan hariç tutmuşsun ama o bilgideki hocalarda zaten başka ünilerde derse giriyor.yok o hocalar bilgideki yüksek lisans dersinde a anlatıp başka üniversitesinde b anlatıyorsa o zaman bilemem, misal ben bu sene iticü muhasebe ve denetim e başlıyorum. bir hoca var hem bilgide hem iticü de, sonra hocalara bakıyorum , yeminli şirketlerinin kurucularından , bir bakıyorum muhasebeciler odaları birligi seçimlerinde başkan olarak adı geçen eski, bakan masum türker karşıma çıkıyor. özel ögrenci almıyor 2,5/4 diploma notu istiyor falan , yani üniversiteler yerine hocalara baksan daha iyi edersin en azından sonra pişman olmazsın..
0
amarat
(18.10.08)
(7)

Kombi tavsiyesi

unfs
bir ay içerisinde bir kombi edinmem gerekiyor. bu konuda en ufak bir fikrim dahi olmadığından dolayı her türlü tavsiyeye açığım. ev 2+1, 90 metrekare, ara katta ve cephesi güneydoğuya bakıyor. fiyat/performans oranının yüksek olması süper olur tabi ama ucuzuna kaçıpta problem yaşamak istemem. hangi
bir ay içerisinde bir kombi edinmem gerekiyor. bu konuda en ufak bir fikrim dahi olmadığından dolayı her türlü tavsiyeye açığım. ev 2+1, 90 metrekare, ara katta ve cephesi güneydoğuya bakıyor. fiyat/performans oranının yüksek olması süper olur tabi ama ucuzuna kaçıpta problem yaşamak istemem. hangi marka tavsiye edersiniz, hangi özelliklerine dikkat etmeliyim, yoğuşmalı, hermetik, bacalı, yanma gücü, çıkış gücü, verim, elektrik sarfiyatı, kafam bi dünya oldu. bir el ativerin size zahmet.
0
unfs
(16.10.08)
benim kombim bosch. 4. seneye girdik. güzel sorunsuz çalışıyor. sessiz messiz. tavsiye ederim.
0
mea maxima culpa
(16.10.08)
Eca
Babam bu işi yapıyor senelerdir. Bizim kombide eca ve 8 senedir çıt çıkarmadı canavar gibi çalışıor kendisi.
ECA Hermatik alın derim ben :) artık küçük modelleride çıktı yer sıkıntınız varsa.
0
slack
(16.10.08)
www.boschevaletleri.com
ve
www.boschevaletleri.com

şu iki aletin özelliklerini inceleyerek ne tür şeyler olduğuna neyin fiyatı artırıp azalttığına bakabilirsin.

önerim tabii ki bosch'tur.
0
yurdum insanı
(16.10.08)
ariston olmasın ne olursa olsun.
0
cruor
(16.10.08)
evin hangi ilde olduğuna göre değişecek bir sürü tavsiyem olabilir.. sonuçta ısıtma yükü önemli olan bir konu.. kombi alırda evi ısıtmazsa olay çıkarmayın.. bosch olabilir.. demirdöküm servis konusunda yaygındır.. bizim evde vaillant var her biri ayrı tabi.. tercih ve para meselesi.. doğalgazlı olduğunu varsayarak yoğuşmalı olanı tercih etmeyecekseniz bacanızın paslanmaz çelik ve çift cidarlı olması gerekiyor.. eğer bacanız fiks tuğla baca ise 2- 3 sene içerisinde tepenize yıkılması olası.. otuz milyon tane seçenek tabi var ama iliniz önemli.. doğalgaz mı lpg mi fuel-oil mi bunalrın önemi çok.. 90 metrekare ve güney - kuzey değil evdeki pencereler ve duvarların alanı ısıtma yükü konusunda önemlidir.. ısıtma yükünü geçersek ve sıcak su için kullanılacağınızı varsayarak konuştuğumuızda ise konu tamamen değişiyor.. kombinin ısıtma yükünün çok üzerinde bir seçim yapılmalı.. aşağıdaki soruları yanıtlarsanız daha makul bir cevap verebilirim:

1- ev hangi ilde?
2- sadece ev ısıtması mı yoksa su ısıtmak içinde kullanılacak mı?
3- doğalgaz mı? değilse yakıt türü nedir?
0
izafi
(16.10.08)
eca sahibi olarak pek memnun olduğumu söyleyemem. (ses yok sorun da yok ama sıcak suyu fazla bekliyorum bi sürü su ziyan oluyor) belki benim model dandiktir bilemicem ama bugün tv'de bi advertorial görmüştüm. eğer söyledikleri doğruysa ki -yalan olmasına pek ihtimal vermiyorum- eca'nın yeni modellerine bi göz atabilirsin.
0
deadstar
(16.10.08)
Bosch - Eurosmile tavsiye ederim, fiyat performans özellik olarak canavardır. Çift eşanjörlü bir sistemi var aletin, yani bu demek banyoda duş alırken, radyatörlerde sıcaklık düşüşü olmaz.
0
uzunbinik
(17.10.08)
(7)

Grip olduktan sonra yıkanmak

joehigashi
Dün ateş, hapşurma, öksürme gibi sebeplerle gribe yakalanıp yorgan döşek yattım. E haliyle ateşle beraber felaket şekilde terledim. Bu gün iyiyim.. Ufak tefek öksürük dışında bir şey yok. Şimdi bunun üstüne bu gün duş alırsam bu grip yeniden tekrarlar mı ? Yoksa biraz daha mı beklemeliyim ?
Dün ateş, hapşurma, öksürme gibi sebeplerle gribe yakalanıp yorgan döşek yattım. E haliyle ateşle beraber felaket şekilde terledim. Bu gün iyiyim.. Ufak tefek öksürük dışında bir şey yok. Şimdi bunun üstüne bu gün duş alırsam bu grip yeniden tekrarlar mı ? Yoksa biraz daha mı beklemeliyim ?
0
joehigashi
(16.10.08)
Anormal sartlar yuzunden buz gibi soguk bir evde degilsen bir sey olmaz. Sicak bir dus yapip cikinca iyi giyinmeye bak.
0
wpi
(16.10.08)
sokaga cikacaksan dikkatli giyin olsun bitsin ya da uyumadan once yıkan sıfır risk
0
gdduman
(16.10.08)
eğer banyodan sonra sıkıca sarınıp saçını iyice kurularsan sıcak bir banyo iyi gelir. temizlik her zaman insana iyi geldiği gibi sıcak su, su buharı soğuk algınlığı için iyidir. aspirin de al bence. sonra ısıttığın odada güzel bir battaniye altına filan gir yat mis gibi.
0
mea maxima culpa
(16.10.08)
gripten kurtulmanın en güzel yolu terledikten sonra alınan duştur. üstüne bir de aspirin ve nane-limon içersen zımba gibi olursun.
0
teritori
(16.10.08)
Şayet burnunuz tıkandıysa ve nefes almakta zorlanıyorsanız, duş iyi gelir. Ben ne zaman grip olsam, eski evimin üst katımdaki teyze bana "Duş al hemen." derdi ve gerçekten de işe yarardı.
0
nuage
(16.10.08)
duştan sonra kurulanacağın oda çok önemli. sıcak olmalı. hatta sadece grip olduğun zamanlarda değil, her zaman sıcak olmalı. bir de duş sonrasında tamamen kurulanıp, vücudun tekrar ısınmasına yetecek kadar zaman olmalı.
0
co2s2
(16.10.08)
süper olur, süper. şööyle sıcak duşunu al, bir güzel kurulan, saç kurutma makinesiyle saçlarını kurut hatta giysinden içeri hava ver sıcak sıcak. sonra da yat uyu (:
0
girl in a coma
(16.10.08)
(5)

öğrenci affı-zaten öğrenci olanlar

kisa
merakım şu, şu an öğrenci olanlar sınav hakkından yararlanabilecek mi yoksa kayıt sildirmeleri mi gerekiyor?
merakım şu, şu an öğrenci olanlar sınav hakkından yararlanabilecek mi yoksa kayıt sildirmeleri mi gerekiyor?
0
kisa
(16.10.08)
bence kara resmi gazetede yayınlanmadan önce kayıt sildirmeleri gerekir, önceki afta pek çok kişi öyle yapmıştı. ha eğer halen okuyanlara yönelik bir düzenleme yapılırsa bilemem. en garantisi öğrenci işleri ile görüşmek bu konuyu.
0
blackdog
(16.10.08)
Daha önceki af kanunlarında "şu an öğrenci olanlar" için bir madde varmış. ancak bu seferki kanun tasarısında henüz böyle bir madde yok. kanun tasarısı gelecek hafta içinde meclis genel kurulunda görüşülecek. belki böyle bir madde eklenir ama bilemeyiz.

en iyisi bir an önce kaydını sildirmen olabilir.

www.ogrenciaffi.org

böyle bir site var, af için çalışanların oluşturdukları. forum bölümünde böyle sorular oluyor, bunları okuyabilirsin, sen de sorabilirsin.
0
mea maxima culpa
(16.10.08)
basın da haber7 sitesinde tasarının içeriğini anlatırken şöyle diyordu;

Yükseköğretim Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na göre, yükseköğretim kurumlarında hazırlık dahil bütün sınıflarda intibak, ön lisans, lisans tamamlama, lisans, pedagojik formasyon, lisans üstü, tıpta uzmanlık ve sanatta yeterlik öğrenimi gören öğrencilerden; 28 Haziran 2000 tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kendi isteği ile ilişikleri kesilenler dahil her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler ile ***bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 aylık başvuru süresi içerisinde ilişiği kesilenler***, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 ay içinde ilgili yüksek öğretim kurumuna başvuruda bulunmaları şartıyla bu maddede belirtilen haklardan yararlanacaklar.

eğer bu şekilde çıkarsa af çıktıktan sonra dilekçe verip kaydınızı sildirip aftan yararlanabilirsiniz ki daha önceki çıkan bir aftan bu şekilde yararlanan biri olduğunu biliyorum.
0
nikdediginnedirki
(16.10.08)
@nikdediginnedirki nin yazdığı husus doğru ama bence sen yinede af çıkana kadar ilişiğini kes. nolur nolmaz.

öğrenci işleriyle konuş.
0
mea maxima culpa
(16.10.08)
cevaplar için teşekkürler arkadaşlar
0
🌸kisa
(17.10.08)
(4)

saç uzatırken ara makası şeysi

tyr again later
saçımı uzatıyorum ancak saçım saçım yumuşa kve aşaı doğru değil sert dik ve yukarı doğru uzuyor çok kabarık duruyor. ara makasıyla daha insani bir druma gelebileceğimi duydum ara makası işlemi her berberde uygulanır mı. öncesi sonrası tarzı bi resim falan varmıdır?
saçımı uzatıyorum ancak saçım saçım yumuşa kve aşaı doğru değil sert dik ve yukarı doğru uzuyor çok kabarık duruyor. ara makasıyla daha insani bir druma gelebileceğimi duydum ara makası işlemi her berberde uygulanır mı. öncesi sonrası tarzı bi resim falan varmıdır?
0
tyr again later
(15.10.08)
kuaförde uygulanır o bildiğin
0
mortifera
(15.10.08)
ona katlı kesmek diyorlar.

berber aralardan alıyor ki saç kabarmasın.
0
mea maxima culpa
(16.10.08)
seyreltme makası o. senelerdir berberlere fiks uygulatırım. üçgen şeklinde bir makas aralardan alıyor boyunu kısaltmıyor.
0
darknum
(16.10.08)
saçın benim gibi çok sık ise kullanman mantıklı olur ara makasını. ama zaten ince telli ve güçsüz saçların varsa hiç mahvetmene gerek yok.

kafadaki fazla saçı alıyor tüm olayı o. saç derin birazcık da olsa nefes alıyor.
0
godless killing machine
(16.10.08)
(13)

Hic Konusmayan Insan - Hic Havlamayan Kopek - Hic Miyavlamayan Kedi - Hic dirdir etmeyen kadin - Sen hic hic...

ermanen
Hic konusmayan insanlar var mi gercekte fiziksel sorunu olmadigi halde, filmlerde gordum sadece, sorunlari ne olabilir? Ya da travmatik bir olay gercekten konusmayi engelleyebiliyor mu, beynin konusma ile ilgili kismi bir sureligine bloke mi oluyor, yoksa sadece istemedigi icin konusmayan da var mi?
Hic konusmayan insanlar var mi gercekte fiziksel sorunu olmadigi halde, filmlerde gordum sadece, sorunlari ne olabilir? Ya da travmatik bir olay gercekten konusmayi engelleyebiliyor mu, beynin konusma ile ilgili kismi bir sureligine bloke mi oluyor, yoksa sadece istemedigi icin konusmayan da var mi?

Ayrica Hic havlamayan kopek veya hic miyavlamayan kedi var mi, (diger hayvanlar icin de gecerli tabi bunlar populer diye yazdim, mesela hic otmeyen/konusamayan muhabbet kusu da olabilir) fiziksel sorunu olmayacak ama, psikolojik nedenler olabilir belki?
0
ermanen
(15.10.08)
geçenlerde haberlerde denk gelmiştim, adamın teki 22 yıldır hiç konuşmuyormuş. çocukken babasından bisiklet istemiş, babası almayınca da herkese küsmüş.
adam evlenmiş barklanmış hala tık yok!
0
ravioli
(15.10.08)
benim kedim miyavlamıyor hiç mesela :|
0
chavezding
(15.10.08)
apartmandaki kedi miyavlamayı bilmiyor. bikbik sesler çıkarıyor.
0
head
(16.10.08)
kediler miyavlamıyor valla. mirk, irk, mırrrr filan gibi sesler çıkartıyorlar.
0
mea maxima culpa
(16.10.08)
alt katta bi ufak süs köpeği var beyazlardan hani ota boka havlayan cinsten ne enteresandırki hayvan geceleri gündüzleri falan hiç havlamıyor öldümü gittimi diye merak ediyorum bazen
0
buffy de vampir sayilir
(16.10.08)
benim de o günkü durumum ve çevremdekilere göre bazen gün boyunca tek kelime etmediğim oluyor valla. hö hu türü tepkiler hariç.
0
passion rules the game
(16.10.08)
sana yaşar kemal'in dağın öte yüzü serisini tavsiye ederim. oradaki meryemce karakterini bir oku. direk nasıl oluyormuş anlatıyor orada.
0
darknum
(16.10.08)
konusamamanin bircok norolojik nedeni olabilir beyinde (mutizm denir ama genel olarak). baska hastaliklara ek olarak ortaya cikabilir.
onun disinda otizm spektrumundan bazi vakalarda insanlar sessel iletisim kurmazlar, bazilari da kursa da dili pek kullaniyor denemez. ornekler var yani
psikolojik kokenli de olabilir ama tecavuze ugradim ve katiyetle konusmuyorum iste diyen gormedim simdiye kadar. daha farkli nedenlerle olabilir.
0
gimbal
(16.10.08)
hımm yapan, yumuşak g ile istedikleri şeyi söyleyebilen insanlar mevcut. aynen havlamayan ya da miyavlamayan kedi ve köpekler gibi, bu insanlar da farklı bir iletişim tarzı geliştirmiş olabilir:
bakışlarla anlaşmak, leb demeden leblebiyi anlamak, daha gider bu böyle...

ancak işte bomba: evet! bazı insanların konuşması gerekmez. telepati diye bir şey de var:)
0
atlantis
(16.10.08)
miyavlamayı öğrenemeden annesinden ayrılıp kedisiz bir eve kapatılınca miyavlayamıyorlar evet. garip sesler çıkarıyorlar.
0
leylak sarabi
(16.10.08)
ben bazen kısa süreli bulunduğum mekanlarda, yani öncesi ve sonrası olmayan/olmayacak ortamlarda kendimce dilsiz rolü yapıyorum. hem eğleniyorum hem de müthiş faydaları oluyor. rekorum 3 gün (otel ortamı). istesem daha fazlasını da yaparım tabi. konuşmak ne ki?
0
insanimsi
(16.10.08)
bir keresinde lise sonda kaldığım yurtta vardı böyle bir adam. hiç konuşmazdı. adı ahmet soyadı taş olsun diyelim. karşısına geçip şarkı söylerdik
"
dünya yerinden oynar
dünya yerinden oynar
ahmet taş konuşursa
ahmet taş konuşursa
ahmet taş taş taş
ahmet taş taş taş
"

sessizce gülerdi bu şarkıya.
bi keresinde karşısına geçip biteviye soru sormuştum. bana evet demişti.
herkes dönüp bakmıştı o gün. garip böyle bir guguk kuşu'ndaki dev kızılderili havası vardı adamda.
0
parantez
(16.10.08)
ben bi ara küçükken konu$muyodum yau. çekingenlikten de olabiliyor.
bir de bazen insanın aklına konu$acak hiçbir $ey gelmeyebiliyor. dolayısıyla konu$muyor.
0
ari maya
(16.10.08)
(8)

Buzdolabında et bırakıp, şalteri kapatıp 15 gün sonra eve gelen hayvan

ben pezevenk degilim
Arkadaşlar bundan yaklaşık 15 gün önce buzdolabı ağzına kadar dolu iken şalteri kapatıp dışarı giitim. (iyi bok yedin) çamaşır suyu v.b. herşeyi denedim ama kapak açılınca hala dehşet bir koku var. Bir öneri verebilecek hamarat ev hanımı-kızı-erkeği, hanım evladı her vatandaşımıza şimdiden sonsuza k
Arkadaşlar bundan yaklaşık 15 gün önce buzdolabı ağzına kadar dolu iken şalteri kapatıp dışarı giitim. (iyi bok yedin) çamaşır suyu v.b. herşeyi denedim ama kapak açılınca hala dehşet bir koku var. Bir öneri verebilecek hamarat ev hanımı-kızı-erkeği, hanım evladı her vatandaşımıza şimdiden sonsuza kadar duacıyım. Acil Yardım!!!!
0
ben pezevenk degilim
(15.10.08)
2 ay önce aynı haltı yedim ben, etler, dondurulmuş içli köfteler, bilmemneler...
çamaşır suyuyla dolabı güzelce bi temizlemek, evdeki tüm kapıları pencereleri açmak 2 gün içinde tüm kokuyu götürdü.

edit: temizledikten sonra içine kömür koyun, kokuyu çekiyormuş kardeşim öyle dedi şimdi
0
ravioli
(15.10.08)
temizledikten sonra içine bir tabak içerisinde türk kahvesi de koyabilirsiniz. o da kokuyu çeker. ayrıca migros ve tansaşlarda buzdolabı koku gidericisi diye birşey görmüştüm. ona da bir bakın isterseniz...
0
kahvegibi
(15.10.08)
yemek sodasi koku alir. normalde de buzdolabinda durdurulmasi saglikli biseymis.
0
oshamahue
(15.10.08)
öncelikle ağzınızı burnunuzu iyice kapatarak, çamaşır suyunu iyice kaynar suya döküp öyle silin. ancak öyle etki eder. bir de yine aynı şekilde böyle kosla gibi güzel kokulu şeylerle silin.

plastik üzerine koku sindiği için çıkması çok zor. buzdolabının kapısı açık kalsın birkaç gün. onun da faydası olur.

benim dolabın içinde aynı şekilde mum yakmak geldi aklıma ama plastiğe sinen kokuya etki eder mi bilemiyorum. evdeki pis kokuları çekiyor mum yakınca.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
Mangal komuru iflahini keser o kokunun. Yalniz cikarinca tekrar olusabilir uzunca bir sure tutmaniz gerekebilir. Hatta ara sira degistirirseniz iyi olur. 1 hafta falan sonunda cikardiktan sonra da tekrar temizleyin dolabinizi. Koku devam ediyorsa bu islemleri tekrarlayin. Kokusuz gunler.
0
esreverdaer
(15.10.08)
* buz dolabının içindeki tüm rafları çıkar, çamaşır suyuyla silip balkona veya hava alan bir yere koy

* buz dolabının içini iyice yine çamaşır suyuyla silmişsindir. bu sefer cillit bang ile silmeyi dene. sadece iç tarafını değil kenarlarını ve kapağın içe yakın kısımlarını da sil. kapısını açık bırak.

* tekrar çalıştırmaya başladığında 2 tane limonu dilimle. ayrı raflara ve buzluğa koy. karbonat veya odun kömürü de iyi gelir.

ben bu süreç esnasında o kadar çıldırmıştım ki buz dolabının içine oda spreyi filan sıkmıştım...
0
mortifera
(15.10.08)
ay okudukça yerlere yatıyorum.

herkesin benzer tecrübeleri olmuş. rafları balkona çıkarmak çok iyi fikir.

valla bence hepsini sırayla yap. bütün öneriler doğru bence. hem tecrübe de etmiş herkes.

bir de buzdolabı kokusunu alan koku gidericiler çok faydalı. ondan da koy temizleme işi bitince.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
99 depreminde buzdolabının da fişini çekip evden çıktığım ve 1-2 hafta sonra geldiğim için o unutulmaz kokuyla ben de tanışmıştım.

o zamanlar ekşi duyuru falan yoktu tabi :) koku senelerce hafif hafif devam etti. 9 sene olmuş, raflarda hala izi var sanki.
0
caturanga
(15.10.08)
(9)

Hangi banka?

karapolisnas
Cebime üç kuruş para girse bile bankaya koymaya karar verdim, ama hangi bankaya?Öncelikle, garanti bankası ve işbankasında mevduat hesaplarım var. Lakin bunların hesap işletim ücreti denen nanelerini sevmiyorum, sevemiyorum. Misal garantide, 200 lira para yatırıyorum, internet şubesinden havale yapm
Cebime üç kuruş para girse bile bankaya koymaya karar verdim, ama hangi bankaya?

Öncelikle, garanti bankası ve işbankasında mevduat hesaplarım var. Lakin bunların hesap işletim ücreti denen nanelerini sevmiyorum, sevemiyorum. Misal garantide, 200 lira para yatırıyorum, internet şubesinden havale yapmam gerekecek, biraz oyalanıp pc başına geliyorum, kesmişler 4 lira, aylık hesap işletim ücreti diye, piç oluyor o yollayacağım para. Tekrar uğraş dur.

İş bankası ise öğrenci olduğumu o dönemler defalarca gidip anlatmama, öğrenci belgeleri götürmeme rağmen ücret almaya devam etti, ona da gıcığım.

Öyle bir banka olsun ki,

1-Koyduğum para dursun orada, dokunmasın ibişler, 1 ay sonra gittiğimde de param duruyo olsun aynı tutarda.

2-İnternet şubesi fonksiyonel olsun (işb ve garanti bu açıdan çok süperler aslında)

3-Havale-eft olaylarında pek bir ücret istemesin, mümkünse otomatik ödemeyle falan yırtılınsın bu ücretlerden)

4-Elma hesabı, yatırım hesabı gibi şeylerin benim gibi ufak tutarlar biriktirecek adamlara pratikte bi hayrı yok, getirdiği faiz, masraflarına gidiyor, o yüzden sıcak bakmıyorum ama tavsiyelere de açığım.

Buyrunuz, önerileriniz için şimdiden teşekkür ederim.
0
karapolisnas
(15.10.08)
yapı krediden öğrenci olduğunu belirtip bi tele card alıverin. dedikleriniz olsun,mis gibi de bi internet şubeniz olsun.

(ama diğer bankalara eft falan 2 ytl)
0
brkylmz
(15.10.08)
Öğrenci diilim ama artık. O dönemler öğrenciydim.
0
🌸karapolisnas
(15.10.08)
yatırım hesabının pratikte hayrı yok lafına epey güldüm. ortaçağda yaşamadığımıza ve enflasyon diye birşey olduğuna göre para boş boş durursa zarar edersiniz.

yoksa alıp yastık altına koyun.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
çok fonksiyonel bir internet bankacılığı yok ama istediklerinizi vakıfbank karşılıyor, sanırım...
0
yazark
(15.10.08)
@mea: daha evvelden garanti'nin elma hesabını kullanıyordum, dediğim gibi birikimlerim öyle dişe dokunur rakamlar değil hiç, o zaman da değildi, birkaç yüz milyona getirdiği faiz, elma hesabının işletim ücretlerini karşılamıyordu. o yüzden bana pratikte hayrı yok diyorum. varsa öneriniz dinliyorum.
0
🌸karapolisnas
(15.10.08)
işletim ücretini karşılaması bile bişi değil mi? o olmasa bir de işletme ücreti düşecek.

yatırım hesapları, yatırım fonları her zaman en iyi öneridir. bir de devlet tahvili.

yatırım fonlarının içinde dovizden, devlet tahviline bir paket vardır ve bankacılar bunu yönlendirir. zarar etmezsin yani. şimdi dövize yatırsan bir türlü, öbürüne bir türlü. tek başına zarar edebilirsin.

bunların hiçbirini beğenmiyorsan dediğim gibi yastık altına koyacaksın.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
ziraat bankasının internet bankacılığını kullanıyorum aktif olarak ve eft ücreti sms ücreti dahil 0,16ytl tutuyor.havale zaten ücretsiz.ben gayet memnunum tavsiye ederim.
0
prodeq
(15.10.08)
İşbankası beni de deli ediyor. Maximum karta eve ekstre göndermeyi defalarca işaretlediğim halde hala ekstr yolluyor, ayrıca e-mail'le aldığım için hediye ettiği 5 ytl'lik maxipuanı da geri almış şerefsizoğulları. Puan götünüze girsin, üstüne para vereyim yollamayın diyorum ama anlamıyolar.

Ama bir otomatik ödeme talimatı verirseniz hesabınızdan, telefon faturası olur kredi kartı olur, o zaman almıyolar işletim ücreti. yani inşallah almazlar bu sefer :D güvenemiyosun ki
0
mabl
(16.10.08)
Garantiden 3 faturanıza otomatik ödeme talimatı verirseniz kesmiyolar o ücreti.


Ben de gıcıklık olsun diye otomatik ödeme verdim alakasız faturalara, hesapta para tutamaya gayret ediyorum. Bu arada nefret ediyorum garantiden
0
dyna
(16.10.08)
(7)

çözüldükten sonra dondurmayınız!!!

thalamus
superfresh dondurulmuş pizzayı paketi açmadan unutmak suretiyle ancak 5 saat sora buzluğa atabildim. üzerinde de "çözüldükten sonra tekrar dondurmayınız." diye bi ibare var. bunlardan 2 tane yersem kesin zehirlenir miyim? aç yatsam daha mı iyi olur?süreniz başladı.edit: cevaplar için teşekkürler. sa
superfresh dondurulmuş pizzayı paketi açmadan unutmak suretiyle ancak 5 saat sora buzluğa atabildim. üzerinde de "çözüldükten sonra tekrar dondurmayınız." diye bi ibare var. bunlardan 2 tane yersem kesin zehirlenir miyim? aç yatsam daha mı iyi olur?

süreniz başladı.

edit: cevaplar için teşekkürler. sanırım yicem. ölürsem de kendi dallamalığım, kimseyi suçlamıcam öbür tarafta.

moderasyona not: bu hayati soruya geyik cevap üreten teritori'nin mümkünse uçurulmasını.. sdklfjklsfjsfs
0
thalamus
(15.10.08)
bence bişey olmaz, ben olsam yerdim. ölürsen sorumluluk kabul etmiyorum ama.
0
ophelia
(15.10.08)
olmaz zehirlenme filan öyle iki günde.

zehirlenmezsin ama o piza 5 saatte bi güzel erimiştir ve malzemeler akmıştır. tadı pek güzel olmaz. haberin olsun. tadının kötülüğünü bozulmuş olmasına filan yorma yani.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
yeme bana ver! ölersin!
0
teritori
(15.10.08)
en son denediğimde final sabahı cırcır olmustum
0
kush
(15.10.08)
hani nasıl oyun ve yazılm yüklemelerinde bi recommended bi de minimum gereksinimler vardır ya
işte yemek şeysilerinin üzerlerindeki komutlar recommended dir. akla mantıga aykırı olmayacak su bahsettiginiz kosullarsa minimum. yani arkadas varsın kabarmasın tadı yavan olsun yirim diyosanız yiyin arkadasım.
0
merope
(15.10.08)
tazeliğini, lezzetini kaybeder tabiki de ama sağlık açısından sorun yaratır mı bilmem.
0
blackdog
(15.10.08)
abi o superfresh dediğinin içinde yok yok.. nerede en kalitesiz ürün varsa hepsi orada. yani o ürünü zaten yememen lazım ama yemek istiyorsan "5 saat" olayı problem değil. şahsen ben yerdim.
0
gxix
(15.10.08)
(11)

kedi aşı vs.

forumtrak
Merhabalar, önceki duyurumda kedimin 3 ay süre başka kişilerin baktığını söylemiştim,Kedimi vermeden önce parazit aşılarını yaptırmıştım ve sanırım o süreden beri herhangi bir aşı olmadı,dahası aşı yapmaya ben götürmediğim için hangi tür parazit aşılarını yapıldığı hakkında hiç bilgim yok(Kedim 9 ay
Merhabalar, önceki duyurumda kedimin 3 ay süre başka kişilerin baktığını söylemiştim,

Kedimi vermeden önce parazit aşılarını yaptırmıştım ve sanırım o süreden beri herhangi bir aşı olmadı,dahası aşı yapmaya ben götürmediğim için hangi tür parazit aşılarını yapıldığı hakkında hiç bilgim yok(Kedim 9 aylık)

1)Şimdi ben kedimi alsam veterine götürsem aşılarını en baştan başlamak istiyorum desem önceden yapılan parazit aşılarının tekrar yapılması sorun yaratır mı?
2)Kedime daha önce bakan şahıslar aşı yaptırmış ise bu aşılardan tekrar yaptırmamın bir sakıncası olur mu?(onlarla tekrar görüşme olanağım yok)
3)Aşı olayına bu kadar geç başlamam ki bildiğim kadarıyla normalde 2 aylıkken başlıyor, kedimin sağlığını etkiler mi?
0
forumtrak
(15.10.08)
parazit aşısı için kedinin sağına soluna (hahaha ne demekse artık bu) bakıyor veterinerler. ev kedileri için ultra sıkı takibe gerek yok. 2-3 ayda bir yenilemek lazım.

aşılarını yaptırdık filan diye size söylememişlerse çok büyük ihtimal yaptırmamışlardır aşılarını. yinelemek zararlı olmaz, aksine faydalı olur. zaten 1. yaşa kadar kedilere aşılar 2 kere yapılıyor ki tam tutsun aşılar.

kedinin sağlığını çok etkileyeceğini sanmıyorum aşıları geç yaptırmanın.

aşılarını bitirin bir an önce. sonra kısırlaştırma olayına girin. çünkü zamanı gelmiş. sonra üzülecek şeyler olmasın.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
ya stephen king'in hayvan mezarlığı kitabında, kedi kısırlaştırlınca, tembelleşeceğini kilo alacağını gözündeki kurnaz bakışın kaybolacağını yani eskisi gibi olmayacağını söylüyordu, gerçekten karakteri değişiyor mu kedi ksırlaştırıldıktan sonra? yoksa sadece kızışma dönemi mi olmuyor?
0
🌸forumtrak
(15.10.08)
@forumtrak, bak şu yazdığın var ya, referans olarak da stephen king göstermişsin. şöyle cevap veriyorum:"la havle, vela kuvvete..."

o anlattıklarından olmuyor. hayvanda değişiklik olmuyor. iştahı açılabilir ama sen de az yemek ver, geçsin iştahı.

kısırlaştırmak hem hayvanın sağlığı için yararlı, hem de doğurursa kim bakacak o yavrulara? sokaklar sahipsiz yavru kedi doluyken. üstüne ev kedileri 2-3 ayda bir kızgınlığa giriyor. bu çok rahatsız edici bir şey. katlanabilecek misin? vey kızgınlıkta evden kaçarsa, pencereden düşerse başına bişiler gelirse bunun vicdan azabına dayanabilecek misin?
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
Arkadaşlar birisi bana bir açıklasın durumu çok müşgül durumdayım, 8 aylık dişi bir kedim var buna göre;

Vet1: Kedini hemen kısırlaştırmak gerek, bunun ona bir zararı olmaz. operasyon öncesi ve sonrası toplam 1 hafta klinikte gözetimde kalması gerekir toplam 300 - 400 'e mal olur.

Vet2: Kedi en az 1 yaşını doldurmuş olmalı ki operasyon yapalbilelim.

Vet3: Kedinin en az 1 yaşını doldurması lazım ayrıca doğum yaparsa süt kanalları açılır bu yüzden meme kanseri riski epey azalmış olur.

Diyorlar ne yapacağım bilemedim. Para pul önemli değil yeterki kedimle en az 13 - 14 yıl daha birlikte olalım.

@forumtrak; kusura bakma hazır senin duyurun varken buraya yazıyim dedim.
0
thefin
(15.10.08)
1 hafta gözetim olayını anlamadım? niye yapıyor bunu? kedinin kızgınlıkta olmadığına, normal dönemde olduğuna emin olmak için mi? saçmalık bence. bir de senden 1 hafta bakım parası mı alacak? kedinin 1 haftada kafeste kutuda psikolojisi bozulur ya. yapma öyle bişi. 300-400 de pahalı bir rakam gibi geldi bana.

ben 1 yaşına kadar bekledim ama beklemek gerekir mi bilemiyorum. sonuçta 1 yaşına kadar bekledikçe kızgınlığa giriyor ve sıkıntı çekiyor. ve bu kızgınlık döneminde bazı alışkanlıkla kazanıyor.

kedi doğum yapsın süt kanalları açılsın önerisine XXXXXX yazıyorum. töbe töbe. kafayı mı yemiş o adam. birincisi yavrulara kim bakcak. el insaf ikincisi kedinin sağlıklı doğum yapacağı ne malum???

nerdesin? istersen benim veterinere de danışalım.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
@mea maxime culpa, tuzlada oturuyorum, uzaklık sorun değil. veterinerinin adresini öğrenebilir miyim? birde kısırlaştırma ücreti ne kadar tutuyor ortalama?(kedim erkek)
0
🌸forumtrak
(15.10.08)
ben ortaköyde oturuyorum. burda güvenilir bir veterinerim var. kazıkçı değil, ortalamadır fiyatları. hem de hayvansever birisi.

ben ona sorayım fiyatları. buraya getirmen imkan dahilinde olmasa bile bir fikir edinirsin. sorduktan sonra buraya yazıcam.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
@thefin: dişi kediler, 6 aylıktan itibaren kısırlaştırılabiliyor. erken olması, bilakis, meme kanseri riskini azaltıyor. fakat aklınızda bulunsun, çoğu hayvan sahibinin ihmal ettiği, veterinerlerin de maliyeti arttırmamak için bu konuda bilgilendirmediği bir şey var: ameliyat öncesinde, ki bu basit bir kısırlaştırma ameliyatı bile olsa, mutlaka bir kan testi gerekiyor. biz bunun ihmali yüzünden bir kedimizi kaybettik :( ev kedisidir, sağlıklı görünüyor dememek lazım, ameliyattan önce bu testi yaptırın, değerlerine bakılsın. ameliyat sonrasında da kedinizin huyuna suyuna göre 1 hafta değil ama 2-3 gün gözetimde kalması yerinde olur. ama size çok bağlı, asosyal bir kediyse ve eğer evde bakma imkanınız varsa bence ayılır ayılmaz eve getirip veterinerin direktifleri doğrultusunda kendiniz bakın. sizin gözetiminizde olması daha iyi. gündüz evde olamıyorsanız ama gece de veterinerde nöbetçi doktor, bakıcı kalmıyorsa en azından gündüz orada kalsın, gece için eve alın derim.
0
zen spider
(15.10.08)
ben ameliyattan önce de veterinerde 1 hafta kalıcak diye anladım. bir anlam veremedim. erkek kedi için önemi yok çok fazla da, dişi kedi ameliyattan sonra yalnız kalmasın, evde yanında birisi bulunmayacaksa tehlikeli.
benimki yememiş içmemiş 2. gün dikişlerini açmıştı, sonra 15 gün filan her gün veterinere gittik, her gün ilaç sürüldü dikiş yerlerine. :)
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
durun bir ekleme daha yapayım. boyunluk taktırın kediye benim başıma gelenler gelmesin diye. bizim vet niye yapmamıştı? hatırlar kızarım.

bu hatayı yapan vet, şimdiki veterinerim değil onu ekleyeyim.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
veterinerimle konuştum. veterinerler odasının fiyat listesi var, burda belirlenen en düşük fiyatlar var. oradan bakarak söyledi fiyatları.

1) erkek kediler için 9 aylıktan erken kısırlaştırma yapılması durumunda böbrek taşı oluştuğu yönünde bilimsel araştırmalar var diyor. o yüzden erken kısırlaştırmayın diyor.

2) dişi kediler içinse böyle bir durum söz konusu değil. 6-7 aylıktan itibaren kısırlaştırmak uygundur, hatta çok uzamasın diyor

3) fiyatlara gelince listeden baktığı ve kendisinin uyguladığı fiyatlar erkek kediler için 125 ytl, dişi kediler için 240 ytl. bunun içine belki muayene parası ve artı ameliyattan sonra olması gerekli antibiyotik iğneler için 30-40 lira eklenebilir. ama ben tanıdıklarıma eklemiyorum. söylediğim fiyatlardan yapıyorum dedi. yani söylediği fiyatlara muayenesi iğnesi de dahil.

dediğim gibi burası uyduruk bir yer değil, yeri ortaköyde. kendisi tecrübeli bir veteriner. fiyatlarını ortalama tutuyor ama. iki kedimi birden götürüyorum ben kendisine.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
(9)

Rüya en kolay nasıl unutulur?

oldu görüşürüz
Kötü bir rüya gördüm. Daha doğrusu rüya iyidir herhalde hatırlamıyorum ama "kötü bir kare" diyelim. görsel yani, şimdi sizin de kafanızda oluşmasın da mideniz bulanmasın diye açıkça yazmıyorum fakat diyelim ki şeymiş, neymiş, "mouse'un üzerine vişne reçeli dökülmüş". oeh, sayılır tabi de bunun kötüs
Kötü bir rüya gördüm. Daha doğrusu rüya iyidir herhalde hatırlamıyorum ama "kötü bir kare" diyelim. görsel yani, şimdi sizin de kafanızda oluşmasın da mideniz bulanmasın diye açıkça yazmıyorum fakat diyelim ki şeymiş, neymiş, "mouse'un üzerine vişne reçeli dökülmüş". oeh, sayılır tabi de bunun kötüsü ve alakasızı.

şimdi sorum şu. ben bu kare'yi, bu igrenc.jpg'i unutamıyorum, habire kafamın içinde o resim uçuşuyor. bakın rüya demiyorum, kastettiğim o resim. hani rüya olsa, bir film izlersin kafan dağılır en azından o sırada unutursun değil mi?(eh) ama söz konusu bir fotoğrafımsıysa olmuyor işte. oyalanmak için denediğim şeyler oyalarken o da öyle kenarda duruyor sanki yeni bir tarayıcı penceresiymiş gibi. daha kapsamsız olduğundan çat diye gözünüzün önüne gelmesi kolaylaşıyor.

sizce ne yapmalıyım? valla midem bulanmaya başladı artık. (meraklısına not: 3 gün oldu, bir rüya için fazla sayılabilir bence. o sırada neler yapmadım, yemiyor.)

öneri önerileri:
"puzzle yap, görsel olarak kapsayıcı olur kafanı."
"gözünü kapat, şunu dinle, görüntü yine de gelir gibi olursa hemen şu şarkıya geç"
0
oldu görüşürüz
(14.10.08)
çok kocakarı tavsiyesi olacak ama derler ki: "kötü rüya gördüğünde hiç kimseye anlatma. git akar suya anlat. akar su kötülükleri alır götürür"

banyoya girin. açın musluğu. rüyanızı anlatın.

neye inanırsak o bizim gerçeğimiz olur. buna inanırsanız akan su sıkıntınızı götürür :)

bunun bilimsel tavsiyesi otur bir rüyayı simgesel olarak bir analiz et, niye simgeliyor bul, rahatlarsın olacak ama zor iş. geçen bana çok sıkıntı veren bir rüya gördüm, sıkıntı bütün gün geçmedi, sonra gecenin bir yarısı bu bunu sembolize ediyordur diye düşünüp buldum. sonra çok rahatladım.
0
mea maxima culpa
(14.10.08)
bir filmde görüğüm şöyle bir teknik de var. rüyanı bir kağıda karakalem çiziyorsun sonra da kağıdı yakıyorsun. hoop hafıza temizz.
0
blackdog
(14.10.08)
bence tam olarak nasıl bir resim gördüğünü söylersen, objeye bağlı olarak da çözümler önerilebilir. ayrıca sanırım anlıyorum ne demek istediğini. bizzat ben annemin ölüsünü içi dışına çıkmış halde gördüm, yardımcı olunabilir sana da.
0
kucukkiz
(14.10.08)
ağır alkollü bir şişe içki... rakı, viski, tekila gibisinden. içiş süresince daha fazla hatırlarsın, içişin sonuna doğru ne için içtiğini unutursun, uyurken ya rüya görmezsin ya da alakasız şeyler görürsün, uyanınca ise eski rüyadan ziyade ayılmakla meşgul olursun... eski sevgilisini unutmaya çalışanların içmeye çalışması boşuna deildir, elbet içerken hatırlarlar ama içişin sabahında gerçekten bi şey hatırlamazlar (kısa vadede)...

yatmadan önce "bol bol" su iç ki başın ağrımasın...
0
metal revolution
(14.10.08)
zor o iş.
üstelik de çok etkilendiğiniz bir rüyayla ne yazık ki bir süre boyunca yaşamaya mecbursunuz.
ben de midemi bulandıran, düşünmesi bile korkunç bir rüya görmüştüm ama unuttum gitti.
sizin sorunuzu okuyana kadar :)
biraz zaman verin kendinize, aklınıza geldiği zaman başka şeyler düşünün.
beyniniz zamanla üzerini örtecektir. ha gün ya da an gelip hatırlarsınız gene ama şimdiki gibi etkilemez, 1 dakika sonra unutmuş olursunuz..
0
insensitive
(14.10.08)
snowflake'in önerisine benzer şekilde,

iğrenç.jpg'yi açın şimdi (gözler kapalı). Zoom yapın iyice, böyle tüm detaylarıyla, en net haliyle görün. Yarattığı olumsuz etkiyi hissedeceksiniz hemen zaten. Şimdi uzaklaştırın resmi yavaşça, zoom out. Fonda karanlık olsun, resim uzaklaştıkça karanlığın içinde küçülsün. Gözden kaybolana kadar uzaklaştırın. Ekran karanlık olunca save edip çıkın.

Yada resim netken yan panelde edit tool'ları açın, resmi sizi rahatsız etmeyecek birşeye, sıradan, dikkatinizi çekmeyecek bişeye çevirin. O şekilde kaydedin çıkın.
0
mabl
(15.10.08)
Ruyanin hakkindan ancak kabus gelir..
0
ermanen
(15.10.08)
sanırım başardım/başarmak üzereyim. şöyle ki;
mabl'ın tavsiyesinden sonra, denerken, aklımda bahsettiği yolu izlemek varken, farklı bir şey yapmayı düşündüm.

bahsettiğim igrenc.jpg elimde/avucumun içinde olan bir şeydi. bu nedenle 3 gündür elimi gördüğümde aklıma geliyordu, doğal olarak. ben de şöyle bir şey denedim; resmi kabullendim, gözlerimi kapadım, ve tam oluşmaya başlarken elimi ters çevirip görmek istemediğim avuç içimle ufak bir çocuğun saçlarını okşadım, şefkat dolu. (bakma güzel sistem)

devamı 'hayal kurmak'a döndüğü için "şimdi ellerimi çocuğun saçından çekicem ve içini normal görücem" gibi bir düşünceyle çevirdim ve elim çok güzeldi.. bunu da yüzünü oluşturmadığım güzel saçlı çocuk sağladı, görmek istemediğim kötü'yü güzel bir saçla temizledim.. gibi şeyler.

şimdi ne zaman gelicek gibi olsa gözümün önüne, daha elimi açmadan açı değiştirip elimi ilk olarak üstten görüyorum ve saç, şefkat derken ardı kolaylaşıyor.

herkese teşekkürler. bu duyuruyu silsem mi silmesem mi diye düşündüm -sonra baktığımda yeniden hatırlatır mı diye- fakat kalsın ki belki birilerinin daha işine yarar ve ben de gün gelir "lan neydi ki o görüntü" diye düşünüp gülümserim umarım:)
0
🌸oldu görüşürüz
(15.10.08)
Harika teknik ;) Tebrik ederim :)
0
mabl
(16.10.08)
(9)

kütüphane

yedek ruh
arkadaşlar, tercihen avrupa yakasında bildiğiniz geniş kapsamlı bir kütüphane var mı? atatürk kitaplığı daha 2-3 ay kapalıymış da...
arkadaşlar,

tercihen avrupa yakasında bildiğiniz geniş kapsamlı bir kütüphane var mı? atatürk kitaplığı daha 2-3 ay kapalıymış da...
0
yedek ruh
(14.10.08)
avrupa yakasında bildiğim süleymaniye kütüphanesi var.

karşıda da bağlarbaşında isam var. yalnız isam için sanırım yüksek lisans, doktora öğrencileri ve akademisyenler girebiliyordu. gerçi ben lisanstayken bi şekilde girmeyi başarmıştım.

ek olarak boğaziçi'nin ve itü'nün kütüphaneleri de geniş kapsamlı fakat kimliksiz buralara girmek biraz zor olabilir.
0
light beam
(14.10.08)
boğaziçi veya isam'ın kataloglarına online bak. aradığın kitapları bulabilirsen burdan tekrar sor. sana fotokopi filan ulaştırabiliriz. okula gittiğim bir gün olursa ben de yapabilirim.
0
mea maxima culpa
(14.10.08)
ircica var bir de. yıldız sarayının yanında. büyük bir yer değil ama önemli eserler var. içeri girişte de çok sorun çıkartmıyorlar, öğrencimisin değilmisin filan diye. zaten fotokopi için veriyorlar ancak çektirip getiriyorsun.
0
mea maxima culpa
(14.10.08)
Beyazıt Devlet Kütüphanesi gözlemlediğim kadarıyla İstanbul'daki en geniş kapsamlı esere sahip kütüphane. Meydanın diğer tarafında İstanbul Üniversitesi'nin genel kütüphanesi var ona da bakabilirsiniz.

Süleymaniye kütüphanesi nadir eserleri barındırır, Osmanlıca kitaplar var. İsam ise adından da anlaşılacağı üzere -geniş bir kütüphane olmasına rağmen- islami eserler ağırlıklı.

@mea: ircica'nın tam açılımını bulamıyorum. kısaltmalara yazacapım da bulduklarım eşleşmiyor harflerle. bilgin var mı?
0
gulden kale
(14.10.08)
kapsamını bilmem de merkezi olarak besiktasta bahcesehir üniversitesinin barbaros kütüphanesi var.
0
bordeaux
(14.10.08)
bilgi üniversitesi'nin kuştepe'deki kütüphanesi bir hayli güzel
0
dare
(14.10.08)
robinbook
(14.10.08)
Sağol robinbook o siteyi biliyorum ama ırcıca yı nerden çıkardıklarını anlayamadım bir türlü. Kelime ve harfler uygun değil...
0
gulden kale
(14.10.08)
@gülden kale yazdığını yeni gördüm. kusura bakma. halbukisi de kaç kez bakmıştım bu başlığa yeni yazılan var mı diye. bakar kör oldum.

ircica'nın sitesinde şöyle bişi buldum. kendileri uydurmuş bu kısaltmayı. merkezin ismine uygun değil :)
link veremiyorum çünkü sayfa açılınca adres değişmiyor.

ABBREVIATION OF THE CENTRE'S NAME TO "IRCICA" AND THE CENTRE'S LOGO

Abbreviating the Centre's name was not a straightforward procedure. In 1983, members of the Executive Committee agreed on the necessity of having an abbreviation, however, pronouncing the combination of the initials (R.C.I.H.A.C.) was impossible. After giving it some thought and considering all possible combinations, the Executive Committee conceived (I.R.C.I.C.A.) which contained the letters I for Istanbul or international, R for Research and C for culture. It was easy on the ear and easier to pronounce. In a short span of time, the Centre came to be identified with this abbreviation.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
(5)

Gece yemek yeme sorunu!

teritori
Efendiler gece mükerrer defalar uyanıp sanki programlanmış bir robot gibi mutfağa gidip hayvanlar gibi abur cubur yiyorum. Bunu nasıl engelleyebilirim yahu? Mutfak kapısını kitle gibi şeyler demeyin eğer uyandığımda soğuk su içmezsem sanırım deliririm. Öyle pis bi huyum vardır. Abur cubur olması da
Efendiler gece mükerrer defalar uyanıp sanki programlanmış bir robot gibi mutfağa gidip hayvanlar gibi abur cubur yiyorum. Bunu nasıl engelleyebilirim yahu? Mutfak kapısını kitle gibi şeyler demeyin eğer uyandığımda soğuk su içmezsem sanırım deliririm. Öyle pis bi huyum vardır.

Abur cubur olması da şart değil yiyeceğim şeyin. Yani hiçbişe bulamazam ve o an sadece kapuska olsa mutfakta onu bile yerim. O derece düşün!
500 kilo oldum lan gece yemesi yüzünden.
0
teritori
(14.10.08)
şeker veya gizli şeker olmanızdan şüphe ettim. gece yemekleri şeker düşmesi ile ilişkilidir.

öncelikler bunu bir araştırın. şekerinizi dengede tutun. yatmadan önce ufak bir meyve, biraz meyve suyu, ayran filan içebilirsiniz ki şekerini düşmesin.

psikolojik olmasına ihtimal veremedim.
0
mea maxima culpa
(14.10.08)
yatmadan önce bir tabak kadar meyve yerim zaten.
0
🌸teritori
(14.10.08)
Şayet mea maxima culpa'nın dediği şekilde hareket ettikten sonra, bir anormallik görülmezse, her şey iradenize kalıyor. Kendinize engel olmanız gerek. Gece yemek yemenizin en büyük nedenlerinden biri de, muhtemelen geç uyuyor olmanız. Uyanık olduğunuz bunun önüne geçemiyorsanız, saat 00:00 olunca uyuyun. 12 çok erken bir saat de değil üstelik. İdeal.

Zaten daha az uyuyan insanların daha çok kilo aldığı da kanıtlanmış bilimsel olarak. :)
www.sabah.com.tr

Bir de, açlık hissiniz sizi yalnızca 15 dakika süreyle meşgul edecektir. 15 dakika dişinizi sıkarsanız, tamamdır. Sonradan açlık hissi kaybolur. Canınız sıkılınca yemek yemek yerine, başka şeyler bulun kendinize. Can sıkıntısı da öyle şeyler yaptırabilir. Bence en iyisi uyumak. Uyumak gibisi yok hem. :)
0
nuage
(14.10.08)
Soruyla alakali olarak ve mrtksn soruna bir nevi cevap olabilir:
(git: 38986)
0
ermanen
(14.10.08)
Yatmadan önce yanıbaşına buzzz gibi bir şişe soğuk su koy. Yemeğe kalkacağın zaman suya aban. Zaten sıcacık yatak ve dolu miğde yataktan çıkmaktan alıkoyuyor bünyeyi. Ayıptır söylemesi bu yolla 15 kilo verdim. Abartayım deme; gece için konuşuyoruz. Ama önüne geçemiyorsan bi doktora görün, belki gerçektem şeker hastalığın vardır...
0
metal revolution
(14.10.08)
(9)

bir garip ask hikayesi

hasta siempre
sevgili arkadaslar anlatacagim durum ile ilgili gorus, fikir ve tavsiyeleriniz benim icin cok onemli olacaktir. 33 yasinda escinsel bir erkegim. kuzey egede bir ilcede yasiyorum. kendime ait bir isim var, maddi sikintim yok. ailemle yasiyorum ancak kendime ait bir evimde var. genel olarak mutlu bir
sevgili arkadaslar anlatacagim durum ile ilgili gorus, fikir ve tavsiyeleriniz benim icin cok onemli olacaktir. 33 yasinda escinsel bir erkegim. kuzey egede bir ilcede yasiyorum. kendime ait bir isim var, maddi sikintim yok. ailemle yasiyorum ancak kendime ait bir evimde var. genel olarak mutlu bir yasantiya sahibim. yari acik bir escinselim. yakin arkadaslarim ve cevremden bazi insanlar escinsel oldugumu biliyor. ailem bilmiyor. benim durumum kisaca boyle. şimdi gelelim olaya. 25 yasinda istanbul'da yasayan biri ile birlikteligim var. o da is guc sahibi, ailesi ile yasiyor ve gizli bir escinsel. ancak NISANLI ve yakında evlenecek. sosyal ve toplumsal baskilar nedeni ile evleniyor. bana soyledigi bu evliligi ne olursa olsun gerceklestirmek zorunda oldugu. vazgecmek gibi bir luksunun olmadigini acikca ifade ediyor. benden istedigi iliskimizin devam etmesi. eger benden ayrilirsa baska bir erkekle olamayacagini soyluyor. bana cok guveniyor. ancak ben de bu durumu gurur meselesi yapiyorum. evli bir adamla beraber olmak fikri beynimi deliyor. cok seviyorum. duygularim mantigimin onune geciyor. ne yapacagimi edecegimi sasirmis durumdayim. her aksam ayrilmaya karar verip arıza cikartiyorum ertesi gün dayanamayip yine birbirimizi ariyoruz. lütfen empati yapin ve siz olsaniz boyle bir durumda ne yapardiniz bana soyleyin. en kucuk fikir kirintisina ihtiyacim var. simdiden hepinize tesekkurler. cumlelerim sıkıntımdan dolayi dusuk olabilir. anlam eksikliği de olabilir lütfen kusura bakmayin. ilave sorulariniz olursa cevaplamaya calişirim. cok cok sagolun...
0
hasta siempre
(13.10.08)
yani tamamen homofobik olsam da pek dert etmezdim. sonuçt sizinle yaşadığı gibi bir ilişki yaşamıyacak evlendiği kadınla. benim sevdiğim kız öbür gün lezbiyen olsa başka bi erkekle çıkmasına oranla daha mutlu olurdum sanırım. bu açıdan bakmanız mantıklı eğer zorunluluktan evleniyorsa. başka bi eşcinsel sevgili bulmamış yani o tür duyguları paylaşmak için. güzel batırdım ama sizi seviyorsa pek dert edilecek bir şey yok gibi
0
passion rules the game
(13.10.08)
sizin maddi durumunuz iyi ise, ve eviniz varsa, bir şekilde kendine bir iş ayarlayıp sizin yaşadığınız yere yerleşemez mi? böyle bir şeye yanaşmıyor mu? sonuçta ayrı şehirlerde bir ilişki sürdürmek zaten zor.

bu arada yazık değil mi, nişanlısının da hayatını karartacak. belki dışardan güzel ama içi cehennem bir evlilikleri olacak. söyleyerek veya söylemeyerek eşini aldatacak. bir süre sonra kadın mutlaka anlar bunu :( ona da yazık
0
mea maxima culpa
(13.10.08)
iş güç sahibi birinin zorunluluktan evlenmesi inandırıcı değil,üstelik daha 25 yaşında,bir erkek için bu devirde erken bir evlilik yaşı,benim ailesine karşı çıkıp evlenmeyen kadın arkadaşlarım var,yani uzatmıyayım bu arkadaş biseksüel olabilir,kendinizi evli birine kullandırtmayın derim naçizane,sonuçta eşi hep sizden bir adım önde olacak,buna katlanabilecek misiniz?
0
elbar
(13.10.08)
@elbar'ın yazdıklarını okuyup ona da hak verdim. bu tarafı da düşünün.

tamam eşcinsel olarak bu toplumda yaşamak her zaman zor, biz burda bekara karı boşamak kolay hesabı konuşuyoruz, ama 2008 yılındayız, bir erkek birçok şeyi yapabilir.
0
mea maxima culpa
(13.10.08)
bence bırakın gitsin, hem o da sizden ayrılırsa başka bir erkekle beraber olmayacağını söylüyor, belki o arada karısına aşık olur (cümleye bak), ve ihanetsiz/yalansız bir hayatları olur. umarım yani. sizin yerinizde olsam ben yurtdışına giderim valla, hazır param da var orada yaşarım hayatımı. en azından bi süre, böylece o insanla görüşme olasılığınız kalmaz. bu durumdan en az hasarla çıkmanız dileğiyle.
0
pwnedf myself
(13.10.08)
@mea maxima culpa; ailesinin sirketinde muhasebecilik yapiyor ve bir nevi klan hayati yasiyorlar. ayni apartmanda ona daire yapmislar. hadi ben gidiyorum deyip gitmesi imkansiz gibi. ayrica, lütfen kızı düşünmediğim ve bencillik ettiğim gibi bir şey algilanmasin. bu iki ucu değil 3 ucu pis bir degnek gibi. ve ne yazık ki 2008 yılında escinsel oldugu öğrenildiği icin namus meselesi yapılıp öldürülen erkeklerin oldugu bir ülkede yasiyoruz.

@elbar; üstte mea'ya acıkladigim gibi durum. biseksüel olmadigina eminim. haliyle bir kullanma durumu olmayacak. ancak sonucta artık evli bir erkek olacak. kimin önde ya da geride kaldıgının bir önemi kalmayacak. herkes mutsuz olacak. bana kafayi yedirende bu. katlanabilecek miyim? bilmiyorum :S

@pwnedf myself; keske herseyi birakip gitmek o kadar basit olsa idi. iyi dileğin icin tesekkür ederim.
0
🌸hasta siempre
(13.10.08)
aslında mea maxima culpa'ya katılıyorum. evlenirse ilerleyen zamanlarda farklı illerde yaşıyor olmanız sorun olmayacak mı? aslında büyük bir sınav bu, akışına bırakabiliyorsanız ve iyi kötü olabilecekleri göze alabiliyorsanız ne ala..
0
quinza
(13.10.08)
valla ben kız başıma istanbul'a geldim ve tek başıma yaşıyorum senelerdir. ve ailemin bütün imkanlarını zorlayarak bu yaşa kadar çalışmadım. kimsenin aklına bizimkiler çok yumuşak anne baba gibi gelmesin. hep zorlayarak, hep onların kabul etmedikleri şeyleri onlara kabul ettirerek.

bir erkek başka bir şehirde yaşamaya gidebilir kolayca. muhasebeci insan da heryerde iş bulabilir. diyemez mi ben istanbulda yaşamak istemiyorum. bir iş buldum desin. koca adama karışacaklar mı? miras meseleleri mi var nedir? güzellikle halledebilir herşeyi.

istese herşeyi yapabilir gibi geliyor bana. eşcinselliği işin içine hiç karıştırmadan.
0
mea maxima culpa
(13.10.08)
elbar a katılıyorum..Gerekçe mantıksız..
Evli olduğu insanın bir kadın olması ile erkek olması arasında fark olmaması lazım zaten. Sonuçta evli..Sen evli olsan ve eşin seni senin karşı cinsinle aldatsa? yani cinsi de bırak, aldatma ya...Bir kere birlikte olduğun kişi sadece karısını değil, seni de; sadece sizi değil, etrafını ve en kötüsü de kendini kandırıyor. Cinsel kimliğini saklıyor ve göya 25 yaşında evlenmek zorunda. dışardan konuşmak kolay tabi ama senin anlattığın gibi, hiç inandırıcı değil arkadaşım. ve aslında gerçek olması ayrı beter.
Bu kadar temiz ve saf bir sevgin varsa, hazır farklı şehirlerdeyken, göm onu içine..Duygularını doyasıya yaşayabileceğin bir insan bul...Bu sana sadece zarar verir.
0
courtney
(14.10.08)
(8)

Kredi kara listesi

ataturkiye
Merhaba Kamboçyalılar!Kredi kara listesine girip girmediğimizi, listede olup olmadığımızı, listedeysek ne zaman çıkabileceğimizi nereden öğrenebiliriz?
Merhaba Kamboçyalılar!

Kredi kara listesine girip girmediğimizi, listede olup olmadığımızı, listedeysek ne zaman çıkabileceğimizi nereden öğrenebiliriz?
0
ataturkiye
(13.10.08)
en yakin bir banka subesinden.

ayrica aklinizda bulunsun; eger kara listedeyseniz ocak 2009'da cikacak 15 günlük bir yasadan yararlanarak merkez bankasi'na gidip adinizi listeden sildirebilirsiniz.

edit: cevabimi düzeltiyorum. ben bir bankaci tanidigim oldugu icin böyle yazdim. dilekce ile calisiyorlarmis normalde. www.tuketicifinansman.net
0
trimpot
(13.10.08)
@trimpot bu yasa hakkinda daha fazla bilgi verebilir misin? yada link filan.
0
oshamahue
(13.10.08)
bana calistigim sirketin muhasebecisi söyledi.

bu yasa 2. defa geri tepmis. 3. defa daha giderse kabul edilecek dedi. ocak ayinda sadece 15 günlük cikacakmis.
0
trimpot
(13.10.08)
borçları ödeyerek mi çıkacaklarmış bu listedekiler? yoksa af mı geliyormuş? falan filan. merak ettim.
0
mea maxima culpa
(13.10.08)
kredi borcunuz bittigi zaman bankadan alacaginiz "borcu yoktur kagidi" ile birlikte gidip merkez bankasi'na dilekce verilecekmis.
0
trimpot
(13.10.08)
bu zaten rutin bir uygulama değil mi? kredi borcu bitince çıkılmıyor mu kara listeden?
0
mea maxima culpa
(13.10.08)
@mea bildigim kadari ile kredi karti borcun bitse bile 5 yil o listede kaliyorsun.
0
wish i could fly
(13.10.08)
recursion
(14.10.08)
(6)

Capitol'e Nasıl Gidilir?

cinematography
Üsküdar iskeleden capitol'e nasıl gidilir bilen var mı? kabataş'tan kadıköye'de geçebilirim ordan direkt minibüsler vardı yamulmuyorsam ama ben üsküdar iskeleye motorla geçip ordan gidemez miyim? minibüs varmı iskele yakınında? (otobüs istemiyorum)...esenlikler.
Üsküdar iskeleden capitol'e nasıl gidilir bilen var mı? kabataş'tan kadıköye'de geçebilirim ordan direkt minibüsler vardı yamulmuyorsam ama ben üsküdar iskeleye motorla geçip ordan gidemez miyim? minibüs varmı iskele yakınında? (otobüs istemiyorum)...esenlikler.
0
cinematography
(13.10.08)
yerini tam bilmiyorum ama üsküdardan var minibüs veyahut dolmuş. iskelede sorarsan gösterirler.
0
mortifera
(13.10.08)
sarı dolmuş ya da minibusler fıstıkağacına çıkan cadde var ya, değişmediyse eğer oranın başından kalkıyor diye biliyorum.
0
light beam
(13.10.08)
2, 11e, 11ü, 9ü falan tam önünden geçiyor

ümraniye esatpaşa minibüsleri de önünden geçer
0
efruz
(13.10.08)
ümraniye-dudullu minibüsleri geçer ordan. geçmeli yani.
0
deadstar
(13.10.08)
bağlarbaşından geçen üsküdar-kadıköy minibüsleri geçiyor ordan.
0
mea maxima culpa
(13.10.08)
Minibüs için Fıstıkağacı taraflarına kadar yürümeniz gerekiyor. Zirâ, minibüsler artık sahilden kalkmıyorlar. Esatpaşa ya da Örnek Mah. yazan mavi (kafalarındaki o adın yazılı olduğu kısım) minibüslere binerseniz ve capitol derseniz, istemeseniz de capitol'de inebilirsiniz. :)
Kadıköy minibüsleri yalnızca Capitol'ün alt caddesine kadar gidiyor. Capitol önünden geçmiyor. Yürümeniz gerekir biraz ama, çok uzak değil. Zorda kalırsanız ona da binebilirsiniz.
0
nuage
(14.10.08)
(3)

boyanmis tisort eski haline gelir mi? getirilebilir mi?

osuruklu
pespembe olmus acik gri tisortum. eski haline nasi getirebilirim?
pespembe olmus acik gri tisortum. eski haline nasi getirebilirim?
0
osuruklu
(13.10.08)
kosla'nın renkliler için olanıyla yıka. düzelmesi gerekir. ama boyanın ve tişörtün kalitesiyle de orantılıdır bu. garantisi yok yani.
0
mea maxima culpa
(13.10.08)
siyah çorapla beraber yıka en kalitesizinden olsun.
0
ozdek
(13.10.08)
carrefour da dr.clean color saver diye mendiller var, onu dene.
0
the man who hears deepest inquisitions
(13.10.08)
(4)

Dogru Cikan Forward Mail

ermanen
Alttaki sorudan aklima geldiydi;E bu forward mail'lerden hic mi dogru olan yok? Dogru olsa bile nerden bilecegiz di mi?:)
Alttaki sorudan aklima geldiydi;

E bu forward mail'lerden hic mi dogru olan yok? Dogru olsa bile nerden bilecegiz di mi?:)
0
ermanen
(12.10.08)
bu maili forward etmezsen başına kötü şeyler gelir diyenleri forward etmeyip bekliceksin, başına gelen kötü şeyleri de buna yoracaksın.
0
mea maxima culpa
(12.10.08)
Patricia Teyze olayı doğruydu meselâ. Patricia Teyze gayet varlıklı bir insan şimdi.
0
nuage
(12.10.08)
şaka bir yana bunların doğru olup olmadığını inceleyen iki tane site vardı. oradan bakabiliyordun. bulabilirsem yazıcam şimdi.

benim bildiğim siteyi bulamadım ama ayaküstü iki tane buldum
www.truthorfiction.com
www.snopes.com
0
mea maxima culpa
(12.10.08)
www.snopes.com
www.museumofhoaxes.com

Ben de yardımcı olayım istedim. Birini ortak paylaşıyoruz ama, dert değil. :)
0
nuage
(12.10.08)
(13)

Dugun yapmadan evlenmek

ermanen
Arkadaslar hic var mi aranizda, dugun yapmadan evlenen, boyle yildirim nikahiyla ya da kucuk sirin biryerde hemencecik evlenen ve kimsenin ses cikarmadigi... Mutlulugun daha ilk gunden milyarlarla alinmayacagini kavramis insanlarla ki boyle bir kavram kalmadi sanirim, mantik disi cunki di mi...edit:
Arkadaslar hic var mi aranizda, dugun yapmadan evlenen, boyle yildirim nikahiyla ya da kucuk sirin biryerde hemencecik evlenen ve kimsenin ses cikarmadigi... Mutlulugun daha ilk gunden milyarlarla alinmayacagini kavramis insanlarla ki boyle bir kavram kalmadi sanirim, mantik disi cunki di mi...

edit: yok simdi evlenme dusuncem yok, herkesin soylemek isteyip de soyleyemedigini haykirmak istedim

edit2: ayrica altin takma merasimi icin katlaniyorlar heralde:)
0
ermanen
(12.10.08)
Anadolu'da düğün yapmadan evlenmenin yolu kızı kaçırmaktır. Durumu olmayan aileler bi kaçırma olayı tezgahlayıp masraftan yırtarlar, sen sağ ben selamet.
0
mabl
(12.10.08)
Masraflar gözünüzde büyümüş gibi görünüyor. :)
Ama neden olmasın? Hep ünlüler yapıyor diye biliyoruz böyle yıldırım nikâhıyla evlenmeyi. Olur olur. Yapabilirsiniz. ;)
0
nuage
(12.10.08)
ben ve sevdicegim böyle bir plan yapmaktayiz. ama gel gör ki siz ve sevdiginiz ne kadar böyle birsey yapmak istesenizde, olaya aile girince hersey degisiyor. evli olanlar bu konuda daha aydinlatici cevap vereceklerdir.
0
trimpot
(12.10.08)
düğün dernek olaylarına çok para harcanmasını, böyle sırf aileleri memnun etmek için saçma işler yapılıp, saçma paralar harcanmasını oldum olası yadırgamışımdır. eğer kendi kafana göre birini bulduysan neden olmasın.
0
mea maxima culpa
(12.10.08)
ben dügün yapmadan evlendim gayet de güzel oldu.arkadaslara sadece güzel bir yemek verdik kendi aramizda eglendik o kadar. herkese tavsiye ederim.
masraftan kacmak icin dügün yapmamak sacma cünkü nasil olsa evinizi hazirklarken masraflar ellerinizden öpecek onun icin ha dügünolmus ha olmamis o kargasanin arasinda masraflar acisindan pek fark yaratmaz :)
0
pembeli kiz
(12.10.08)
ben o sekilde evlendim. 3 ay kadar oncesinde konustuk, sonra bir ara evraklari toplayip gun aldik. yakin arkadaslarimiz o aralar evlenecegimizi biliyordu ama net gununu ve saatini soylemedik, kimse gelmesin diye. hatta carsamba evlendik ki,yasal iznim 3 gun, haftasonuyla birlestirebileyim diye :s salondan cikinca da damadin ailesiyle tanismaya gittim. cok sasirdilar ama sorun olmadi. benim annem de cok sevindi telefonda duyunca :s bu herkes icin boyle olmayabilir. ikimiz de 30'unu devirmis zaten yalniz yasayan insanlardik. ( yani aileden ayri yasayinca aliskin oluyorlar bagimsiz kararlara sanirim) bir de annem evlenmem hususunda benden umit kesmisti, o yuzden cok sevindi. dedigim gibi bizimkisi biraz alisilmadik ama guzel oldu. ne bizim kafamiz agridi ne de baskalarinin kafasini agrittik. bir de ne bileyim merasimlerden hoslanmayan tipleriz vs. sonrasinda bikbik eden olmiycaksa, tavsiye ederim 2 kisilik evlenmeyi.
edit: sen dugunu kastetmissin, ben de nikaha da kimseyi cagirmayacaksiniz sandiydim. yazdigim gibi o da mumkun, mumkunse :)
0
pyro clustic flow
(12.10.08)
böyle bi kız bulsam hemen evlenicem :) düğün ne kadar şaşaalı olursa her iki tarafın ailesinin ve evlenen kişilerin de o evlilikten beklentisi bir hayli yüksek oluyor. kusursuz bir düğünle evlenip mutlu olan bir çift görmedim desem yeridir. şimdiki kız arkadaşım da pek düğün meraklısı değil, gerçi düğün olsun ama halaydı para takmaydı bu tür geleneksel şeyler olmasın istiyor. benim de işime geliyor öylesi zaten. olur da evlenme kararı alırsam düğün yapmadan evlenmeyi düşünüyorum ben de.
0
deckard
(12.10.08)
bişey sorcam..:

takılan takılar, harcanan masrafı karşılamıyor mu ?
0
point guard
(12.10.08)
@mvpatakan;

bizim dügünlerde takilanlar masraflari karsiliyor üstüne gelin ve damat kisilerine de bir miktar kaliyor.tabii yine de kac kisiyi cagiracaksiniz büyük mü kücük mü olacak dügün ona bagli.fazla masraf yapmadan kücük bir dügün yaparsan elbette ki takilar masraflari karsilar ama yok ben havayi fisek patlatacam limuzin ile gelecegim dügüne millet tabak kirsin her gelene 10 sise sampanya actiracagim diyorsaniz gelen takilar masraflari karsilamaz üstüne para bile verirsiniz :)
0
pembeli kiz
(12.10.08)
yukarıdaki soruya cevap: 1'de evet.
Sonrakilerde hayır.
0
cedilla
(12.10.08)
Nikah dairesinde oldukça kalabalık bir izleyici güruhu önünde evlendim, düğün kokteyl olmuyor diye kavga etti aileler birbiriyle evet.
0
sui
(12.10.08)
biz herkesin davet edildiği bir nikah ve sonrasında sadece yakınların davet edildiği bir yemek yaptık. yemek sınırsız içkiliydi(alkol dahil) ve sanırım 60+60=120 kişilik kontenjan ayrılmıştı. ekstraları da ben ödeyeceğimden dolayı kaç sene önce(2005) adam başı 30 ytl den 5000 ytl civarı birşey bana kaçtı. (ekstraları, müzisyenleri ve düğün pastasını falan da katın hesaba mekan lükstü ve pastaları dandikti gidip dillere destan bir pasta yaptırdık içinde krema yerine meyva doluydu falan tanıdık işiydi ucuza çıktı tabi). mekan boğaz kenarındaydı falan.
ama herkes yedi içti menü güzeldi herkes mutlu oldu. içki isteyen alkollü ya da alkolsüz sınırsızca alabildi (ki düğün dediğin öyle olmalı-hatta yemek dediğin öyle olmalı)
halay çekilmedi (kültürümüzde yok pek ama deli gibi danslar edildi)
takı merasimi olmadı çünkü nefret ederim. onum yerine masaları dolaştık bir kesemiz vardı herkes onun içine attı birşeyler. ki bence çok daha şık oldu. merasim şekline bürünen bir de yayın yapılan yerlerden kaçmak istiyorum o derece. bir ikisinden de kaçtım hatta bu ne yaa diye.
bence yapmasaydık da olurdu çünkü düğün bitip masraflar ödenmeye gelince tek başınıza kalıyorsunuz. bizde takılar makılar masrafı karşılamaya yetmediydi bile... büyük bir sülaleniz varsa en kırosundan bir düğün yapın (tang ve kuru pasta) herkes birşeyler takacaktır. küçük bir aileniz varsa benim yaptığımı bile yapmayın derim. bir yemek verin herkes cepten ödeyecek diyin. çok kısıtlı bir grup gelecektir böylece deli gibi de eğlenirsiniz. cepten de para çıkmaz hatta bedavaya bile gleir sizinki de :)
0
ozdek
(13.10.08)
biz de düğün yapmadık. sadece nikah yaptık ve gayet güzel oldu. hatta babam, düğün yapmadığım için tebrik etti. aslında benim de hayalim yurt dışında bi konsoloslukta ayağımda şıpıdık terliklerle evlenmekti ama sevgilim tek çocuk olduğu için annesi ile babası kalpten gider diye tahmin edip vazgeçmek zorunda kaldık.

nikaha herkes davetliydi. daha sonra kendi arkadaşlarımızla ayarladığımız bir mekana gittik. yemekleri kendimiz ödemedik. sınırsız içki ve yemek fix 40 lira idi. ama herkes kendi cebinden ödedi. bu yüzden gerçekten sadece bizi seven insanlar gelmiş oldu. sabaha kadar hayvan gibi eğlendik. aradan 2 sene geçti insanlar hala anlatıyor. nikahta takılanlarla da ev eşyalarını filan ödedik. böylece masrafsız bir şekilde evliliğe başlamış olduk...

tavsiye ederim.
0
kahvegibi
(13.10.08)
(9)

kedi ismi karmaşası

forumtrak
Sokakta bulduğum kediyi bir süre sahiplenmiştim geldiğinde yaklaşık 1.5 aylıktı neyse 5 ay kadar bakabildim ve bu süre boyunca kediye "chuck" diye seslendim neyse araya yaz girince kedimi başka birisine vermek zorunda kaldım(öğrenciyim, ailem kediyi eve getirmemi kabul etmiyordu. Doğal olarak başka
Sokakta bulduğum kediyi bir süre sahiplenmiştim geldiğinde yaklaşık 1.5 aylıktı neyse 5 ay kadar bakabildim ve bu süre boyunca kediye "chuck" diye seslendim neyse araya yaz girince kedimi başka birisine vermek zorunda kaldım(öğrenciyim, ailem kediyi eve getirmemi kabul etmiyordu. Doğal olarak başka birisine sahiplendirmem gerekiyordu. Sonunda sahiplendirdim ve sahibin kalıcı olduğunu düşünerek ne isim tak fark etmez zaten ilgilenmiyor pek dedim o da sağolsun ardından "abdül" adını vermiş. Neyse adam bugün aradı ve kediyi tekrar ister misin diye sordu bende hemen kabul ettim (yaz boyunca aileye yaptığım baskı meyvesini verdi artık evime götürebileceğim) evet, sonuç olarak kedime 3 ay boyunca abdül diye seslenilmiş isimi pek kullanışlı bulmadım(tanıdık birinin adı çıkar evlerden ırak) eski adına geri dönsem ilgilenir mi? Gerçi şimdi denedim ikisinide söyleyince bakmıyor. Nasıl ismini öğretebilirim ki ben bu kerataya? yardımlayın bi be
0
forumtrak
(11.10.08)
hıms.. bi arkadaşın desem?
0
🌸forumtrak
(11.10.08)
"chuckdül" ya da "abük" şeklinde seslenmeyi deneyin. yer belki ._.
0
kabraxis
(11.10.08)
pisi koy ismini bence
0
ermanen
(11.10.08)
@kabraxis, yemedi be ama chuckdül de iyiymiş :)
@ermanen,yeni isim aramıyorum o benim çakım.
0
🌸forumtrak
(11.10.08)
e aldirmiyor diyorsun, boylece her zaman sana bakar belki:)

Sura da yardimci olur belki:
www.wikihow.com
0
ermanen
(11.10.08)
bir süre daha ilk ismiyle hitap edin çünkü kuraldır hiç bir bilgi tam olarak unutulmaz( bu durumda yeni bir isimle seslenmek hayvancağazın kafasını bulandırmaktan başka bişeye yaramaz)ilk isimle seslendiğinizde bakar gibi olursa ödüllendirin artık ne verirseniz o sizin cömertliğinize kalmış(mamasından bir tutam verebilirisniz) yani diyorum ki bu hususta pavlov a skinnere bilumum davranışçı psikologlara güvenin :D
0
dr.ramiz
(11.10.08)
tek derdimiz isim olsun :)

ismini öğrenmesi için beraber yaşamanız lazım. ama kediler bir miktar domuz olduğu için @cinna monster'in "hangi kedi ismine dönüp bakmış ki" lafı doğrudur.

istediğiniz isimle çağırın. alışacaktır sonuçta. daha hala küçük.
0
mea maxima culpa
(11.10.08)
siz ismiyle seslenin, umutsuzluga kapilmayin. hatta ismi+baska komutlari da ogretebiliyorsunuz yeterince sabirliysaniz. 3ay fazla bir zaman degil. ben de kedimi 3 aydan sonra almistim ama bir suru sey ogrendi. ozellikle sadece onunla ilgilenirken ya da eve ilk geldiginizde adini soyleyin yuksek sesle. zamanla ogrenecektir.
0
kayranin kedisi
(12.10.08)
seslenmeden önce başına "sudo" koyun. linux'ta işe yarıyor.

xkcd.com
0
kabraxis
(12.10.08)
(9)

kedinin derdi

neronas
7 aylık bir kedimiz var. şu aralar olmadık yerlere işemeye başladı. daha önce de çalışma masasının kağıt dolu çöpüne işemişti birkaç kere ama küçüktü o zaman. Geçen gün yatağın üzerine işemiş. Bugün de temiz çamaşır dolu sepetin içine işemiş. Birşey mi anlatmaya çalışıyor bu hayvan neden yapıyor bun
7 aylık bir kedimiz var. şu aralar olmadık yerlere işemeye başladı. daha önce de çalışma masasının kağıt dolu çöpüne işemişti birkaç kere ama küçüktü o zaman. Geçen gün yatağın üzerine işemiş. Bugün de temiz çamaşır dolu sepetin içine işemiş. Birşey mi anlatmaya çalışıyor bu hayvan neden yapıyor bunu? Sürekli yediği küçük paketlerdeki yaş mamadan teneke kutudaki mamalara geçtik. Bir de kuru mamaya alıştırmaya çalışıyoruz ondan mı acaba? Yiyor ama eskisi gibi iştahlı ve çok değil. Bir de tüyleri normalden fazla dökülmeye başladı.
Ergenlik bunalımı oluyor mu bunlarda?
Bir de yanlış bişey yaptığında (sağa sola işediğinde mesela) nasıl davranayım, nasıl anlatayım yaptığının yanlış olduğunu ki bi daha yapmasın?

kedimiz erkek.
0
neronas
(11.10.08)
işediği yeri silmeden önce kediye koklatıp kıçına hafifçe vurmalısınız.Tüylerinin dökülmeside kış mevsimine girmemizden dolayı olabilir.
0
buffy de vampir sayilir
(11.10.08)
kızgınlığa girmiş olabilir mi? çiftleşmek istiyor. o yüzden kendi kokusunu bırakmak için çiş yapıyor. eğer kısırlaştırmazsanız bunu sık aralıklarla yaşayacaksınız. eviniz kokacak.

huzursuzluğu devam ettikçe evden kaçabilir, başına bişiler gelebilir.

mama değiştirme konusuna pek ihtimal veremiyorum.
0
mea maxima culpa
(11.10.08)
o çiftleşme şeysini işemekten ziyade püskürtüyor. onun olmasına daha var dedi veteriner.
0
🌸neronas
(11.10.08)
o zaman gıcık bir kediniz var :)

mama dışında evde onun hayatını değiştirecek birşey oldu mu? kediler istemedikleri yemeği yemezler.

çiş yapıyorsa ceza verin mutlaka. ensesinden tutun burnunu çiş yaptığı yere sürtün orda tutun, koklasın. sonra burnuna vurun. burunları hassastır rahatsız olurlar. sonra mümkünse küçük tuvalet olur, kapalı balkon olur cezaya koyun. öyle bir yer yoksa kendi oturduğunuz odanın kapısını kapatın o dışarda kalsın. birkaç saat cezada kalsın. sonra içeri aldığınızda yüzüne bakmayın bir süre falan filan. anlasın hatalı bir şey yaptığını.
0
mea maxima culpa
(11.10.08)
koklatma, vurma hiçbir işe yaramaz. 7 aylıksa muhtemelen kızgınlığa giriyordur ve mea maxima culpa'nın da dediği gibi koku bırakmak için çiş yapıyordur. püskürtme ayrı. benim kedim, dişi olduğu halde çiş yapıyordu evin belli köşelerine kızgınlık döneminde. iştahsızlık da bunu gösteriyor, kerata şeyinin derdinden yemeyi içmeyi unutmuş ;)

aslında zamanı gelmiş, 7 aylıksa her iki cinsiyet için de uygun zaman kısırlaştırma için.
çiş yaptığı yeri sakın amonyak içeren temizleyicilerle silmeyin, bu daha çok tetikler, mümkünse alkol içeren temizlik malzemeleri kullanın. kokuyu bastırmak için oda parfümü vs kullanmayın, kendi kokusunu bırakmak için daha çok işeyebilir, evi havalandırmak daha iyi bir çözüm ama aman kaçmasın yavrucak açık pencereden.

koku bırakmanın yanı sıra gizliden gizliye, bana kızıp sokağa atsalar da hayatımı yaşasam karşı cinsle, tavrı seziyorum bu davranışta. bu dönemde koku bırakmak için bazı kediler yumuşak, bazıları da sert yere çiş yapmayı tercih ediyor. sanırım sizinki yumuşak yer seviyor. inatla üzerine işediği yerler varsa buralara sevmediği, korktuğu şeyleri koymak işe yarayabilir.

öte yandan kumunu beğenmiyor, temiz bulmuyor ya da kum kabının yerinden rahatsız olabilir. farklı bir marka kum kullanmayı deneyin.
0
zen spider
(11.10.08)
doktor kısırlaştırmaya daha var dedi. o zamana kadar bluğ triplerine katlanıcaz demek ki.
0
🌸neronas
(11.10.08)
sizlere tecrübe olsun diye yazıyorum:

bugün de temiz çamaşır dolu sepete işeyince veterineri aradık. idrar yolu enfeksiyonu veya omurgasında kayma (hoplayıp zıplarken darbe alması sonucu olabiliyormuş) olunca çişini tutamıyormuş o an tuvalete uzaksa bulunduğu yere salıveriyormuş bu kedi hayvanı. idrar tahlili yapılacak bakalım. nasıl alıcaksak idrarını.
0
🌸neronas
(14.10.08)
yavrum benim. çok geçmiş olsun. bir gelişme var mı acaba?
0
mea maxima culpa
(19.10.08)
idrar kesesi enfeksiyonuymuş. ilaç veriyoruz günlük. şu an gayet iyi. Normal hayatına döndü. selamı var.
0
🌸neronas
(23.10.08)
(11)

başkasının pasosuyla yakalanan....

modo25
cevizlibağ-beşiktaş özel halk otobüsünde annemin pasosunu kullanırlen yaklndım şöför kimliğimi istedi annem olduğunu söledim pasoyu aldı ve hareket amirliğinden alırsın dedi. vardığımızda hareket amirliğine gittim usulsuzlukten ceza alabileceğini fln sölediler ve işin uzayacağını artı ceza ödeyeceği
cevizlibağ-beşiktaş özel halk otobüsünde annemin pasosunu kullanırlen yaklndım şöför kimliğimi istedi annem olduğunu söledim pasoyu aldı ve hareket amirliğinden alırsın dedi. vardığımızda hareket amirliğine gittim usulsuzlukten ceza alabileceğini fln sölediler ve işin uzayacağını artı ceza ödeyeceğimi. fakat orda cezayı ödersem pasuyu hemen alabileceğimi. memur olan annemim sicili kaygılıyla 55 milyonluk akbil yükleyip boşalttilar fakat karşılığında makbuz fln kesilmedi, fiş de o arada kaynayıp gitti aldım mı almadım mı ben de bilmiorum ama sanki vermediler gibi olan 55 milyonuma oldu. şimdi sorum şu bu konudaki prosedür nedir, nsl davranmalıydım, muhtemelen onlar parayı iç etti, bu kuyruk acısından nsl kurtulurum, pasoya tövbe mi edeyim artı annem bu yıl emekli oldu böle bi durmun anneme yansıması nsl olabilir-ki kendisi kızıyor pasosunu kullanmama- durduk yere rüşvet vermiş oldum benim gibi adamın parası yenir mi yaa, intikam alamaz mıyım?
0
modo25
(11.10.08)
benim başıma geleni anlatayım arkadaşımın pasosuyla yakalanmıştım 4 yıl kadar önceydi galiba daha sonra arkadaşa haber verdim gitti şöförle konuştu.şöförde ona pasoyu merterdeki iett garajından 50 ytl karşılığı alabileceğini söyledi bizde hiç kasmadık gittik karaköy/tünel e yeni paso için başvurduk ve normal ücreti ile aldık
0
tynerci
(11.10.08)
nedir bunun normal ücreti_? ben ist dışında öğrenciyim, kasmak da istemiorum kendime çıkarmam için nereye, nsl ne ile başvurmalı ve ne kdr sürer?ama hiç bişiy bu içime oturmuşluğu gidsermiycek
0
🌸modo25
(11.10.08)
ehe biraz saflık yapmışsınız. pasoyu yakaladı ne olacak. " al senin olsun" deyip çekip gitmek varken. ayrıca pasoyu alamamışın herhalde. akbili nasıl doldurup boşalttılar anlamış değilim. bir de annene bir şey olmaz.
0
radikalherif
(11.10.08)
55 milyon verdim 55 milyonluk akpil yükleyip, onu bi iett otobüsünden çektiler- maximum 10-15 kere basıldı diit seslerini dinliodum çok acı sanıyelerdi-bana bu durumda anneme usulsuzluk cezası verceğini sölediler ki orda pasunun numarası çalıştığı kurum fln var bende o anda tırsaraktan verdim parayı
0
🌸modo25
(11.10.08)
sende otobüsün numarası, şöförün ismi filan var mı? nasıl yakalandın onu da anlamadım ya. pasoyu basıp geçmiyor musun? ne bu gestapo polisi mi? eninde sonunda bir indirim pasosu.

fiş filan almaman kötü olmuş. önce bir iett'den normal prosedürü sor dicem ama bi işe yarar mı?

sonuçta adam öldürmemişsin başkasının pasosunu kullanmışsın. annen en çok pasosunu kaybeder.
0
mea maxima culpa
(11.10.08)
şoförler yakaladıkları her paso başına belli bir para alıyorlar. gözlerini dört açmaları o yüzden.

ben de üniversitede saç sakal karışmış bi adamken bir kız arkadaşın pasosuyla yakalanmıştım. şoför elimden kaptığı gibi gömlek cebine koydu pasoyu. sonra aklıma geldi ve benim de öğrenci pasom var ama bunda aylık olduğu için kullanıyorum dedim. o da öyle olur diyip geri verdi. aslında öyle de olmazdı ya.

yalnız sizin olayda bir katakulli mi var ne? 55 ytl için 40 kere basması lazım pasoyu. zaten "alıcam fıstığı vurucam kırbacı" der gibi paso basmak nedir ki? belediyeye mi kazandırıyorlar, belediyenin haberi olmadan.
0
caturanga
(11.10.08)
bence adamlar biraz insaflı davranmış, yani 55 lira alıp pasonu verip seni gönderebilirlerdi, parayı iç edebilirlerdi. ama anladığım kadarıyla parayı otobüsten gerçi çekmişler, yani para ordakilere kalmamamış belediyeye gitmiş en azından bu iyi birşey, demek adamlar samimi olarak sana ceza kesmişler. şantaj yapıp paranı almak değil.

pasoyu buldum falan deseydin dahi dolandırıcılık muamelesi yapabilirlerdi, ama en iyi ihtimalle pasona el koyarlardı.
0
efruz
(11.10.08)
bu nasıl oluyo ya? ben ankaradan gittim bir arkadaşımla, başka bir arkadaşımın pasosuyla binmediğimiz otobüs kalmadı. kimse de bir şey demedi? aynı pasoyu sırayla bastık bir de.
0
passion rules the game
(11.10.08)
başka şehirde öğrenciyseniz, öğrenci kartınızın fotokopisiyle tünel'deki sözü geçen yere gidin, 5 ytlye indirim kartı çıkarın. 20dk.da çıkıyor. sonra hemen yanında tünelin içinde, metro girişindeki akbil doldurma yerinden üzerine akbil (metal kısmı) bastırın. bu kadar güle güle kullanın. ha o nasıl bi ilkellikse cüzdanımı mahvetti takoz gibi şey. (bkz: kentkart)
0
geldiler
(11.10.08)
@passion rules the game: aynı akbili arka arkaya iki basışta ikincisinden tam bilet fiyatı düşülüyor. ses etmemeleri bu yüzden.


ayrıca böyle saçma iş olmaz, bir şekilde yakalandıysan tutanak falan tutulur, babasının malı mı o elinden alıveriyor? ayrıca cezanın bu şekilde tahsili de ayrı bir saçmalık.
0
704
(11.10.08)
efruz insaf bunun neresinde? haa bu 55 milyonluk ceza varmış ama usulsuz kullanıyomuşum anneme usulsuzlk cezası verirlermiş bilmem nereye gidermiş pasoo bu iett nin merkezine aylarca uğraşırmışım ama cezayı burda ödeyip bu angaryadan kurtusursun gibisinden bi teklif ettiler. sonra 55 milyonu alıp fiş vermeden doldurduklarını sölediler ve yine ordaki sahislardan biri boş bi otobüse kesinlikle 50-55 ye yakın bi sayıya ulaşmayan dıııt sesleriyle boşalttığını söleyip bi kaç tane de içinde bıraktım annen kullansın şeklinde bi yaklaşımda sepetlendim. taam yanlış bişiy yaptığımın farkındayım ama bi çok kişi yapıor bunu.ayrıca onların ahbaplarına ne akbil ne para vermeden otobüse bindilemeleri ne oluyor siz karşılaşmıyor musunuz ben çok sık görüyorum selma sohbet derken bedava yolculuk ediyorlar bi de para verip onların akbillerinden 1.300 çekiyor makine ama sizden 1500 alıyorlar bu iş ne kdr yasal peki?? içim daraldı...
0
🌸modo25
(11.10.08)
(22)

Flört Danışmanlıgı (Koşun, yardım lazım)

Wishborn
bayan kişiyle 2 haftada 10 kere filan buluşuldu, saatlerce telefon konuşmaları, msjlaşmalar şunlar bunlar...Ciddi bir ilişkinin temelleri atıldı (öyle olmak zorundaydı). Bugun konuşurken, dedim ben hoşlanıorum, ottur boktur vs... "işte bilmiyorum, emin degilim, istiyorum ama şimdi bi ilişkiye başl
bayan kişiyle 2 haftada 10 kere filan buluşuldu, saatlerce telefon konuşmaları, msjlaşmalar şunlar bunlar...Ciddi bir ilişkinin temelleri atıldı (öyle olmak zorundaydı). Bugun konuşurken, dedim ben hoşlanıorum, ottur boktur vs... "işte bilmiyorum, emin degilim, istiyorum ama şimdi bi ilişkiye başlarsam kendime verdigm sözlerin tam tersini yapmış olucam vs vs vs" dedi... öyle havada kaldıııık...

Şimdi cep telefonundan msj aracılıgıyla vurucu hamleler yapmalıyım, bildiginiz saglam numaralar varmıdir? Abartı etkileyici msjlar filan?

Yardım edin bu arkadaşınıza :)
0
Wishborn
(10.10.08)
(bkz: bize gelsene)
0
ermanen
(10.10.08)
(bkz: gizli siktir)
0
bryan fury
(10.10.08)
@mrtksn

k:20- e:22
0
🌸Wishborn
(10.10.08)
Heöö 2 haftada 10 defa buluşuyor, mesajlar falan da yoğun ama ciddi ilişkiye hazır değilim öyle mi? Ne diyeyip bilemedim ama pek bi alengirli durum var =)
edit: Ne ciddisi? İlişki demiş sadece, dikkatim dağılmış meğersem...
0
inugard
(10.10.08)
arama hiç. bi kere bile. eşşek gibi geri arar. aramazsa da salla gitsin. sinir oluyorum yaa böyle hatunlara. madem gönlün yok ne diye buluşup konuşuyosun di mi? nazın da bi adabı var.
oh be rahatladım :)
0
opucuk baligi
(10.10.08)
bence herhangi bi hamle yapmayın,opucuk balıgı dogru soyluyo,ses seda çıkmayınca kesin kendi arar.
tecrübeyle sabit :D
0
f1
(10.10.08)
msn gibi bi ortamdaysanız online olup hiçbi şey yazmaman, neşeli şeyler dinlediğini göstermen iyi olur. iradeliyse o da yazmaz muhtemelen. ama işin oluru varsa birkaç güne de kendisi damlar.
şimdi sen bi şeyler yazarsan bu biraz zayıflık göstergesi olur kiii, bu ileride çok daha fazla taviz verebileceğin anlamına gelir.
0
william axl rose
(10.10.08)
Ayak yapıyor. Numara falan gerekmiyor. aynen yukarıdaki arkadaşlara katılıyorum. sessiz kal birkaç gün.
0
october swimmer
(10.10.08)
10 kez buluştuktan sonra kızdan hala sevgili olma yönünde bir tepki gelmediyse ya kız tarafı çok ağır, ya da sen kanka modunda yaklaşmışsın ve seni sevgili olarak düşünemiyor.

Numara vs çekmeye çalışacaksan niyetin pek "iyi" değil sanırım. No comment.
0
kimlanbu
(10.10.08)
kendine ne sözü vermiş?
0
kurukafa
(10.10.08)
img380.imageshack.us

Wishborn kardeş, zor iş be. Umarım ciddi ciddi aşık değilsindir, zira sıkıntılı bi durumdur, bilirim. Kısa mesajla filan çözülecek iş de değil üstelik. Vuruculuğunu siktirettim kısa mesajın, istersen Shakespeare ol, Baudelaire ol, döktür beyitleri, dörtlükleri, iş olmayacaksa olmaz.

"Hiç dokanma o kesin arayacaktır" diyecem, o da popülizmin dik alası olacak. Berke Hürcan - Josh Holloway çapında fiziki görünüşün ya da kalın bir cüzdanın, otomobilin, pahalı elbiselerin ya da şöhretin yoksa erkek için "aranmak" istisnai bi durumdur. Ama neyse, yine de umarım arar. Ya da umarım aşık filan değilsindir. Zor işler vesselam. Ararsa da "ben ekmeğime bakarım" modu galiba en iyisi. Uma uma bi hal oldum ama, umarım aşık filan değilsindir.
0
atomic punk
(10.10.08)
senden daha yaşlı birisi olarak şöyle bir öğüt vereyim (ben de başarıdan başarıya koşan birisi değilim ama yıllar bazı şeyler öğretiyor)

zamanını sorunlu ve sonu olmayacak şeyler için harcama. madem ilgileniyorsun al karşına kardeşim böyleyken böyle benim niyetim bu sen ne diyorsun de, cevabı hayırsa güle güle.

önündeki maçlara bak. öyle uzun uzun düşünmeye gerek yok. arkadaşlar doğru yazmışlar. üstüne düşme. bir kere sorman yeterli.

eğer 10 kere buluşmadan sonra ilişkiye girmek istemiyorum diyorsa ya niyeti başka demek, ya da seni oyalıyor. üstüne düşmeni mi bekliyor?

yav böyleleri ile uğraşmaya değmez. sonra geri bakınca en güzel yıllarım saçma sapan kişilerle heba oldu demeyin.
0
mea maxima culpa
(10.10.08)
belirtmeyi unuttuğum bikaç noktaya mea maxima culpa çok güzel bi biçimde değinmiş.
bu söylediklerin yaşandıktan sonra kız böyle bi şey diyosa o kızın biraz sorun sahibi olması çok yüksek bi ihtimal. bu durumda devreye senin niyetin giriyor. yani bu kızdan beklentilerin önemli. fırtınasız, sakin ve huzurlu bir ilişki arıyorsan bu kızdan elinden geldiğince uzak durman senin yararına olur. çünkü anlattıklarından yola çıkarsak bu kızın sana vadettiği en belirgin şey; belirsizlik gibi duruyor.

dediğim gibi senin niyetin çok önemli bu aşamada. hani senin de niyetin sadece vakit geçirmekse, belirsizlik beni germez; ben kolay kolay üzülmem diyorsan gidişatı koru.
0
william axl rose
(11.10.08)
direk ilerle, kaç.

şu memlekette ilişki yetkileri default olarak kız milletinde başlıyor ya dayanasım gelmiyor. age of oldu vallahi çıkmalar mıkmalar.
0
dorian greyfurt
(11.10.08)
Bence hiç hesap kitap yapmadan içinden ne geliyorsa onu söyle. Ama önce düşün derince, ne istiyorsun ne düşünüyorsun ve nasıl hissediyorsun onun bi farkına var, sonra hepsini tek tek anlat.

Bu kadar açık olmanın sonucunda iki ihtimal var; ya hoşlandığın kız senin açık olduğunu görünce rahatlayıp gerçekte ne düşündüğünü o da açıkça söylecek ve iş savaşa dönüşmeden, karşılıklı hamle planları 'şöyle dersem böyle düşünür'ler olmadan rahat, germeyen bir ilişkiye yol verecektir ki böyle olursa harika olur. Ya da 'bu çocuk bana hasta, biraz da saf galiba, aptal aşık ehe' diye düşünüp seni süründürmeye çalışacaktır ki buna karşı tetikte olursan bişey olmaz, kendini koruyabilirsin.

Zaten bi ilişki ya ilk durumdaki gibi olmalı, ya da hiç olmamalı bence. Biraz bekle, ipleri eline verme, insiyatifi sen al demişler genelde cevap olarak da şaşırdım biraz. Herkesin doğrusu kendine tabi tavsiye benimki.
0
joelskellington
(11.10.08)
arama, arama, arama.
0
betty puf puf
(11.10.08)
direkt bize gelsene diye mesaj at. sonra da "ben biliyorum o bize gelsene tekliflerini falan, ben senin bildiğin kızlardan değilim" tribine girerse "kusura bakma da bu yaştan sonra senle kafelerde sürtüp tabu falan oynayacak halim yok, gelmezsen de normal karşılarım olabilir" falan de. hatta o kadar uzun uzadıya cevap yazmana bile gerek yok.

yani direkt olaya gir. 22 yaşında adamsın gerek yok böyle ayak oyunlarına. net olmak lazım.
0
vita vinum est
(11.10.08)
Fazla kaptırmadan uzak dur. Böyle sorunlu tiplerden sevgili bile olsa sorunlu bir ilişki yaşamış olursun. Sana da zamanına da parana da yazık. Çünkü bunlardan sonra olacakları az çok kestirebiliyorum.
0
ataturkiye
(11.10.08)
olurda muhabbet arasında "ben seni arkadaşım olarak düşünmüştüm" derse meşe odunuyla giriş.
0
dis kapinin mandali
(11.10.08)
bu kızdan uzak durun fikrine katılmıyorum.
Her kız kendi kendine "bir daha aşık olmayacağım/erkeklere güvenmeyeceğim" türünden en az 5-10 kere söz vermiştir 20 yaşına kadar.
Bazı erkekler bile yapıyor bunu.O derece :P
0
natnan
(11.10.08)
"istiyorum ama..." diye başlayan cümle "bir süre daha peşimde koşman lazım, prensesim ben çünkü" diye devam ediyor olabilir ablanın kafasında. bu durumda o sessiz kalma oyununun dozu kaçarsa niyetinin ciddi olmadığı izlenimini edinebilir. bilemem tabi, edinmeye de bilir.
0
leylak sarabi
(11.10.08)
hemen kabul etmiş olmamak için öyle demiş bence. fazla çabaya gerek yok.
0
cereal killer
(14.10.08)
(3)

yüksek lisans bilim dalı değişikliği

f1
kayıtlı oldugu yüksek lisans programını(tezli) değiştirmiş olanlar varsa engiiiin tecrübelerinden yararlanmak istiyorum.okul ya da ana bilim dalındaki hocalar arıza çıkarır mı?tası tarağı toplayıp başka bir okula ya da enstitüye gitmek gerekir mi?bir de tezli yüksek lisans programları ara dönemlerde
kayıtlı oldugu yüksek lisans programını(tezli) değiştirmiş olanlar varsa engiiiin tecrübelerinden yararlanmak istiyorum.okul ya da ana bilim dalındaki hocalar arıza çıkarır mı?tası tarağı toplayıp başka bir okula ya da enstitüye gitmek gerekir mi?

bir de tezli yüksek lisans programları ara dönemlerde de açılıyor mudur??bu da var tabi.
çok sıkıntıdayım,lütfen bi yardım??
0
f1
(10.10.08)
ben tam olarak anlamadım.

bir bölümden ayrılıyorsan o bölümün hocalarının davranışları konusunda niye endişe ediyorsun? sonuçta başka bir bölüme gitmiyor musun? onları bir daha görmeyeceksin. ayrıca senin istek ve seçimlerin onları niye ilgilendirsin? istediğini yaparsın. o bölümü bitirmek zorunda değilsin.

şubat döneminde açılan yüksek lisans ve doktoralar oluyor tabii ama az sayıda

sıkıntıda kalma. gitmek istediğin okulda özel öğrenci filan olup ders alabilirsin belki bunu yapanlar var.

önemli olan gitmek istediğin bölüm ve okuldaki hocalarla bir şekilde iletişime geçmek, onların ilgisini çekmek. gerisi gelir.
0
mea maxima culpa
(10.10.08)
aynı ana bilim dalı içinde değişiklik yapmayı yani bilim dalımı değiştirmeyi düşünüyorum.hal böyle olunca hocaların bir kısmı ortak oluyor.o yuzden sormuştumm.
0
🌸f1
(10.10.08)
geçen sene işletmeden malzeme mühendisliğine geçiş yaptım, enstitü değiştirdim ama yine de bildiklerimi yazayım;

*mülakatta ve sonrasında bıraktığın bölümü ve bölümdeki hocaları rencide etmeden, yeni bölüme geçiş amacını bir güzel süsleyerek sunarsan sıkıntı olacağını sanmam.

*ara dönemde açılıp açılmaması okul ve bölümüne göre değişir. hocalar bilir.

*arıza çıkarmakla kastın nedir ki, akademisyenlik istemiyorsan arıza çıkarsalar da çok sorun olmaz zaten. ki arıza çıkaracaklarını sanmam. arıza çıkacaksa mülakatta çıkar ve bölüme giremezsin zaten.

*bu arada, bildiğim kadarı ile yatay geçiş gibi bir durum yok, yeni başlar gibi ales + üds + mülakatla gireceksin yeni bölümüne.
0
flyalone
(10.10.08)
(13)

kitap aranıyor..

raskolnikovvari
şöyle sürükleyicci olsun,aklımı başımdan alsın,yemeden içmeden kesilip sevgilimden ayrılmamın acısını unutacağım bir kitap arıyorum.edebiyatve psikoloji öğrencisiyim.burdan ve nickten de ne tarzdan hoşlandığımı anlarsınız.ben bulamadım size kolay ve rast gele.hee birde şuan olsa çok makbule geçer zi
şöyle sürükleyicci olsun,aklımı başımdan alsın,yemeden içmeden kesilip sevgilimden ayrılmamın acısını unutacağım bir kitap arıyorum.edebiyatve psikoloji öğrencisiyim.burdan ve nickten de ne tarzdan hoşlandığımı anlarsınız.ben bulamadım size kolay ve rast gele.hee birde şuan olsa çok makbule geçer zira kütüphanedeyim.
0
raskolnikovvari
(10.10.08)
ihsan oktay anar'ın bütün kitapları.
0
teritori
(10.10.08)
sefapezevengi
(10.10.08)
0
dorian greyfurt
(10.10.08)
Sizin durumunuzdaki biri için Aşıklar ve Kumarbazlar birebir tercih olacaktır galiba. Sonuçta kafa dağıtmak istiyorsunuz anladığım kadarıyla.. tam sizlik. Beşiktaş Kabalcı'dan 1-2 ytl gibi bir fiyata alabilirsiniz. (Eski basımdır, indirim reyonunda bulacaksınız)
0
vita vinum est
(10.10.08)
(git: 35812) burada da var güzel şeyler. ek olarak oğuz atay tutunamayanlar diyorum.
0
light beam
(10.10.08)
öyle bir durumda ben reşat ekrem koçu okurdum gibime geliyor.
hem eğlenceli, hem alavere dalavere, hem de edebiyat şöleni.
0
cedilla
(10.10.08)
nikinden ne tarz şeylerden hoşlandığını anladık ama o tarz şeyler okursan baygınlık gelir.

mesela ayşe kulin'in romanları sürükleyicidir. adı aylin, füreyya filan gerçek hayat hikayeleri olduğu için de insana ilginç geliyor.

onun dışında fantastik ve polisiye romanlar her zaman insana iyi gelir. bunlara da bakın.
0
mea maxima culpa
(10.10.08)
hazır polisiye denmişken (bkz: her temas iz birakir )
sonracıma (bkz: son hafriyat)
0
stardustbenim
(10.10.08)
Maxime Chattam - (L'ame Du Mal) Kötü Ruh
0
hlathguth
(10.10.08)
tabiki celine-gecenin sonuna yolculuk
0
hayo
(10.10.08)
"şöyle sürükleyicci olsun,aklımı başımdan alsın,yemeden içmeden kesilip sevgilimden ayrılmamın acısını unutacağım bir kitap arıyorum."
bu tanim belkide en güzel "swen hassel" serisini tanimlar.Eşi olmayan bir 2nci dünya savaşı cephe romanları serisidir.Her kitabevinde bulamayabilirsiniz."Cephe Arkadaşları" ve "Lanetliler Taburu" başlamak için doğru yer olacaktir.
0
themaster
(10.10.08)
peyami safa dan "matmazel noraliyanın koltuğu" psikolojik tahlillere inanamıyacaksın
sürükleyicilik desen gayet iyi"ki peyami safa aynı zamanda polisiye yazarıdır velhasıl arkadaşım şiddetle tavsiyedir bu kitap
0
dr.ramiz
(10.10.08)
mevlana, mesnevi.
0
muharrir
(13.10.08)
(6)

yüzme programı

kibritsuyu
kilo verebilmek için sorduğum onca soruya verilen ceapların hiçbirini yapamadım. kilom hala aynı duruyor. artık kesin kararlıyım, yüzeceğim. havuzumun seansları birer buçuk saatlik. haftada 3 gün (çarşamba, cuma pazar veya çarşamba cumartesi pazar) şeklinde gidip birer buçuk saat yüzmeyi düşünüyorum
kilo verebilmek için sorduğum onca soruya verilen ceapların hiçbirini yapamadım. kilom hala aynı duruyor. artık kesin kararlıyım, yüzeceğim. havuzumun seansları birer buçuk saatlik. haftada 3 gün (çarşamba, cuma pazar veya çarşamba cumartesi pazar) şeklinde gidip birer buçuk saat yüzmeyi düşünüyorum. uzun zamandır yüzmediğimden bir anda abartıp kesilmek de istemiyorum.

bana şöyle kasmayan bir başlangıçla giderek artan bir program önerebilir misiniz? haftada 3 gün birer buçuk saat yeterli midir, az mıdır? 1,5 saatin 1,5 saatini de non stop yüzüyor değilim. birer ikişer dakika havuz kenarına tutunup dinleniyorum. yapmayayım mı bunu acaba? bu şekilde ne kadar devam etsem sonuçlarını görmeye başlarım? iki kulaçta mı nefes almalıyımi üç kulaçta mı nefes almalıyım (iki taraftan da kafamı çıkarıp nefes alabilirim) hangisi nefesimi daha kontrollü kullanmamı sağlar? kurbağalama mı yüzeyim, krol mü yüzeyim ne yapayım?
0
kibritsuyu
(10.10.08)
dört kulaçta bir nefes almak en sağlıklısıdır, üç de kabul edilebilir. yani en azından daha iblis yaşlarındayken hocam öyle demişti. sadece buna cevap verebileceğim :)
0
teritori
(10.10.08)
serbest stil yüz kelebek biliyorsan o da olabilir tabiki arada dinlen. nefes alma konusunu sen kendin belirle hızına nefesine yorgunluğa göre değiştir. genelde 3te 1 al bence..
0
orange coffee
(10.10.08)
madem spor yapacaksınız, bir diyetisyene gidin ve size bir diyet programı hazırlasın.. sporla beraber kesinlikle işe yarayacaktır..
0
ayheytmayselfenvanttuday
(10.10.08)
yüzmede, fizyoloji mekanik ve metod. ahmet bozdoğan'ın bu kitabını edinin derim ben. burda genel antrenman yöntemleri ve aklınıza takılan çoğu soru için tatmin edici cevaplar bulabilirsiniz. şimdi biz burda ne desek eksik kalacak. sporu geçici bir zayıflama aracından ziyade yaşam şekli olarak göreceksen burda yazılan birçok başlığı bilmen seni mutlu edecektir. yok zayıflayayım yeter dersen birgün yeniden kilo alacağını söylemem pek güzel kaçmayacaktır şu güzel ortamda.
0
o ben degilim
(10.10.08)
kilo vermek için 5 gün yüzersen iyi olur.

tecrübe konuşuyor. 3 gün varolan kiloyu korumak için iyidir.

1,5 saat abartma bence. 1 saat yeterli. 3-4 dakika yüz, 1-2 dakika yine ayaklarını filan sallayarak dinlen. çok yüksek teknik bilemicem ama sırtüstü de yüzebilirsin. ben öyle yapıyorum.

yüzmenin dışında dumble çalışması yap, kasların artsın ve sarkmasın diye.
0
mea maxima culpa
(10.10.08)
serbest ve yüzebiliyorsan kelebek yüz diyeceğim ama kelebek yüzmek için bazı anaerobik idmanlar ve sağlam bir teknik gerekebilir, bu yüzden serbest yüz.kurbağayı set aralarında ve idman sonlarında yumuşarken yüzersin.2 kol bir nefes de alabilirsin 7 kol bir nefes de.ancak catch-up yüzmeyeceğin sürece tek sayıların senkronu daha iyi olabilir bu yüzden 3 veya 5 kol bir nefes senin için iyi olabilir.arada estikçe 2 de yapabilirsin.buna pek takılma, hipoxi idman yapmayacağın için pek mühim değil.
öncelikle önemli olan bir buçuk saat yüzmen değil, o bir buçuk saatte ne kadar yüzdüğündür.1000-1500 arası mesafe senin için gayet geçerli.başlarda 700-800 de kalabilirsin, normalde bu durumda antrenör faktörü devreye girip sana yüzmen gereken mesafeyi "seve seve" yüzdürür ama dediğim gibi müsabık sporcu olmak gibi bir amaç taşımadığın için böle bir durum söz konusu değil, bu da gelişiminin yavaşlamasına sebep olabilir.bu yüzden yanına bu görevi kısmen üstlenecek birini alırsan -her ne kadar antrenörlükle alakası olmasa da sana yardımcı olabilir ve gelişimini hızlandırır.
önce 300-400 mt ısın.amacın gereği çok zor setler yapıp, intervallere yüklenmenin manası yok ama bazı hafif ve basit setleri yapman yararına olur.4x100 mt 3 dk içi yapabilirsin(gerçi 100mt dereceni bilmiyorum ama).arada 100 mt kadar yumuşayıp 1-2 dk dinlendikten sonra 6-8x50 1.20-30 içi yapabilirsin.ancak dediğim gibi bunlar çok basit programlar.daha iyilerini istersen 1000-1500 mt ye ulaştıktan sonra sana idman yazacak bir antrenör bul, bulamazsan bir yüzücü bul, onu da bulamazsan msg la bana ulaşabilirsin..antrenör değil, sadece yüzücüyüm ama senin amacını taşıyan birine yardımcı olabilirim sanırım.ama dediğim gibi bir antrenör bulman çok çok daha iyi olur.
ve son olarak; yediğine, içtiğine dikkat et, iyi beslen ve dinlen.kola ve türevlerini içme, fast food tüketme, sigara ve içikiyi yazmıyorum bile...eğer idmanların hakkını verirsen istediğini yiyerek (ev yemekleri, aşırıya kaçmadan ekmek, sebze, meyve) kilonu normal seviyeye çekebilirsin, kas yapını geliştirmende cabası.ancak acı olmadan gelişme olmaz, devamlılık ve fedakarlık yapmalısın.unutmamak gerekir ki yüzme en zor sporlardan biridir ve fazlaca disiplin gerektirir.kolay gelsin...
edit:zayıflayamazsın denmiş lakin, bu yazdıklarım zaten 2-3 ay çalışmana dayanan şeyler değil.uzun vadede mutlaka yararını göreceksin, tabi ki profesyonel anlamda yapılmadığı için sonuçları geç alınıcaktır ama bahsettiğim koşullarla şu an ki durumundan çok çok daha iyi olacağın kesin.
0
gabbelloto
(10.10.08)
(8)

Dikkat eksikliği

wehrmacht
Son 4 yıldır dikkat eksikliğinden müzdaribim. Atıyorum, x sürede tamamlanacak bir proje için tüm ön hazırlıkları yapana kadar sorun yok. Sıra proje üzernde çalışmaya gelince sürekli, "lan şu diziyi de izleyeyim de sonra başlarım", "sık kullanılanlarımı düzenleyeyim öyle başlarım", "şu kitaba kaldığı
Son 4 yıldır dikkat eksikliğinden müzdaribim. Atıyorum, x sürede tamamlanacak bir proje için tüm ön hazırlıkları yapana kadar sorun yok. Sıra proje üzernde çalışmaya gelince sürekli, "lan şu diziyi de izleyeyim de sonra başlarım", "sık kullanılanlarımı düzenleyeyim öyle başlarım", "şu kitaba kaldığım yerden devam edeyim en iyisi", "of çok uykum var kalkınca başlarım" vs. vs. deyip geciktiriyorum. 10-15 dakikadan fazla projeye odaklanamıyorum ve yine "şunu da yapayım" döngüsüne giriyorum. Ve proje teslimine 1-2 gün kalınca panikle sabahlara kadar çalışıp güç bela tamamlıyorum.

Tabii bu sadece iş konusunda böyle değil. Gündelik hayatımdaki neredeyse her şeyi bu şekilde yapmaya başladım ve artık tahammül edilemez hale gelmeye başladı.

Efenim bu, sadece bir tembellik ya da uyuşukluk mudur yoksa bir uzmana mı danışmak gerekir? Uzmana danışmak gerekirse tavsiye edebileceğiniz(İstanbul) psikiyatrist vs. var mıdır? Veya bunlar haricinde önerebileceğiniz herhangi bir yol yordam var mıdır?

Teşekkürler.
0
wehrmacht
(06.10.08)
valla çok pis bir meret, + nız var güç bela da olsa tamamlıyor olmanız.
yapmanız gereken şey. planlamak. kağıt üzerinde fln.
ama işin bu kısmı bile manidar, o planlama hazırlanamaz çoğu kez. hazırlansa da uyulmaz demiyorum. ben bir keresinde bir uydum hala öyle gidiyor.
ve uzun bir süredir dinlenme aşamasındayım programa göre
dediğin gibi tam bir kısır döngü.
profesyonel yardım al.
0
radikalherif
(06.10.08)
hehe dikkat eksikliği ile uzaktan yakından alakası olmayabilir bile. ben de böyleyim açıkçası, projeye başlamak gerçekten benim için de bir sorun. bunun başlıca sebebinin mükemmeliyetçi doğam (sdfsdf) sebebiyle "nasıl olsa mükemmel olmayacak o yüzden hiç başlamiyim lan" diyerek başlamamam olduğunu tahmin ediyorum. yani bi yerde böyle okuyup kendi hareketlerimi buna yormuştum galiba.

bence teslime 1-2 gün kalması da sizi resmen motive ediyor. of ulan ben de böyleyim korkunç, ama yapçak bişey yok. o projeye 10 gün önceden başlanır mı ya? tembelliktir belki de lan.

ortamınızla da alakası olabilir. ben evde çok zor konsantre oluyorum misal. ama bana zorla başka bir iş yaptırılmaya kalkıldığında (babamın tükkanda durmak), oraya gidip kulaklığı takınca çatır çutur proje kasabiliyorum. projeyi başka bir şeye tercih ederek aşılabiliyor olabilir.

tamamen çelişkili ifadeler verdim.
0
ophelia
(06.10.08)
dikkat eksikliğinden ziyade (bkz: procrastination)
çeşitli kendi kendine yardım teknikleri de bulabilirsin biraz tararsan ama en garantisi uzman desteği...
0
margi kleinjan
(06.10.08)
dikkat eksikliği filan değil ingilizcesi procrastination, türkçesi "erteleme" dir bunun adı.

bu rahatsızlıktan muzdarip insanlar bahsettiğiniz gibi sadece iş, güç, okul çalışmasında değil hayatlarının her alanında işleri yayıp, son dakikada yaptıklarını görürler.

piyasada bununla ilgili kitaplar var, ayrıca bir psikoloğa gidebilirsiniz. psikiyatristlik birşey olduğunu sanmıyorum. (bende de var bundan bolca. derslerimi çalışmadığım gibi mutfakta bulaşıklar yığılır, fatura ödemelerimi geciktiririm, falan filan) hatta belki bir yaşam koçu bile yardımcı olabilir.
0
mea maxima culpa
(06.10.08)
spor yapmayı deneyin metabolizma hızını artırıp daha kolay konsantre olmanızı sağlayabilir.
0
horozbina
(06.10.08)
Bir psikiyatriste başvurmalısın. Durumunun gerçekten "dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu" mu yoksa davranışsal ya da herhangi başka bir psikolojik kökenli mi olduğuna karar verecektir. Bu alanla genelde çocuk psikiyatristleri ilgileniyor, ama az da olsa yetişkin psikiyatristleri de var ilgilenen. Eğer İstanbul'daysan Yankı Yazgan'ı önerebilirim (kendisi de daha çok çocuk ve ergen psikiyatrisi-özellikle DEHB- ile ilgilenir ama yardımcı olabilir diye düşünüyorum).
Bunun dışında, sana önerilir mi bilmem ama Ritalin dışında (ki Ritalin'den koşarak kaçınız) bir iki ilaç daha var.
Umarım kısa zamanda yoluna girer bu durum..
0
triacilgliserol
(06.10.08)
böle bi durum için psikiyatristten önce bir psikolojik danışmana görünmeniz yerinde olacaktır meselenin ciddiyetine göre gerekli yönlendirmeleri yaparlar(psi,kolog,psikiyatrist vs) tavsiyem ise turkuaz danışmanlık merkezi (caddebostanda)
acil şifalar ...
0
dr.ramiz
(07.10.08)
Cevaplar için çok teşekkürler.

@wayvard cloud, evet sancılı bir ilişki yaşadım ama başka bir yaş aralığında hissetmiyorum kendimi.
0
🌸wehrmacht
(08.10.08)
(9)

veteriner ve kedi ile ilgili akla takilanlar

coldbound
selam,2 gun kadar once bir minigi evlat edindik, ilk defa kedi bakiyoruz. bu yuzden aklimiza takilan yiginla soru var, cogunun cevaplarini daha once sorulmus sorulardan ya da googledan bulmaya calistik ama hala bir kismi kafamizda. mesela:1. veterineri neye gore secmeli, sagda solda doktor burosu ka
selam,

2 gun kadar once bir minigi evlat edindik, ilk defa kedi bakiyoruz. bu yuzden aklimiza takilan yiginla soru var, cogunun cevaplarini daha once sorulmus sorulardan ya da googledan bulmaya calistik ama hala bir kismi kafamizda. mesela:

1. veterineri neye gore secmeli, sagda solda doktor burosu kadar veteriner var, bu ne boyle? hepsini gezip hayvanlari sevip sevmediklerini mi gozleyecez?
2. pire tasmasi aldik bir tane, 2 aylik bizim minik. ne zaman takilir bu zimbirti, taksak mi simdi?
3. veterinerlik hizmetleri (asilar, koruyucu hekimlik, vs.) ne kadara patlar?
4. ankara kizilay, kolej civari, en olmadi ankaray hatti uzerinde bir veteriner tavsiyesi verebilecek olan var midir?
5. bu minik kakasini yaptiktan sonra kumla ustunu ortuyor, temizlemek icin ustune orttugu tum kumu cope atmam gerekiyor. nasil anlaticam oylece birakmasi gerektigini, benim temizleyecegimi? :)
6. kediye asla yedirilmemesi gereken bir sey var midir?
7. gozu sulaniyor bunun, veterinere goturene kadar nasil yardimci olabiliriz kendisine, pamukla mi silelim?
8. niye tuy dokmuyor?
9. herhangi tavsiyeniz, oneriniz, bilmemiz gereken onemli bir sey var mi?

cevap verecek herkese pesinen tesekkurler.
0
coldbound
(05.10.08)
1. tavsiye ile olur. gezerek bulmanız zor biraz.
2. bence hemen takılabilir, bir sakıncası olacağını zannetmiyorum.
4. tavsiye edebileceğim bir veteriner var ama gaziosmanpaşa'da. ancyra hayvan hastanesi, veteriner hekim gökhan oba. telefonunu hatırlamıyorum ama 118'den falan bulunabilir.
5. içgüdüsel bir davranış o. bizimki de ilk zamanlar örterdi, sonra üşendi kendi bıraktı. kedinin huyuna bağlı sanırım. ileride üşenip bırakabilir, ya da hep örtebilir. bence dokunmayın. süzgeçli bi küreği vardı. onunla alıp biraz sallayınca kakaya yapışmayan kumlar dökülüyordu. yapışan da gitsin varsın canım :)
6. çiğ et yedirmeyin.
8. biraz büyüsün, kafayı yedirtecek kadar döker. dikenli tarakları oluyor. onlarla tarayabilirsiniz.
9. saksıya yulaf ekin, çimenini yesin. gerçi şimdi hazır kedi otları falan var ama bizim zamanımızda yoktu. hatta belki onlar da yulaf olabilir. bir de dişiyse ve kısırlaştırmayı düşünürseniz önce bir kere doğum yapsın.
0
kibritsuyu
(05.10.08)
1. Veteriner seçimi tavsiye ile ya da mekan ve kişileri verdiği güveni ölçerek yapılabilir sanıyorum. Çakma yerler ve insanlar kendini hemen belli ediyor. Camdan düşen kedime "Antibiyotik yapalım." diyen zat gibi misal.
2. Pire tasmasından çok ense damlası öneriyorum. Hem tasma gibi hayvanı rahatsız etmiyor, hem de iğrenç kokmuyor. Takılması için bir yaş şartı olmasa gerek.
3. İlk aşıları ve parazit ilaçları sanıyorum 200-250lira civarına patlar. Sonra 1 yaş gibi kısırlaştırmaya yaklaşık 200lira gider, ilk aşılardan sonra yılda bir aşı yenilemek yeterli oluyor normal şartlarda.
4. Ankara'da Bahçelievler 7. Cadde'de Pet Veteriner Hastanesi var. 24 saat hizmet veriyorlar, hekimleri kaliteli ve bilgili, çalışanları güler yüzlü, fiyatları da ucuz olmasa da uçuk değil. Ben oldukça memnunum. www.petveterinerhastanesi.com
5. Temizleme. Kedi dışkısının üzerini örter, engel olamazsın. Özellikle silika kum kullanıyorsan ilk anda dışkıya yapışan kum dışkıda bulunan sıvıyı ve kokuyu emer. Daha sonra çoğu kuruyan dışkıdan dökülür. Kum temizlemek için olan elekli küreklerden kullanırsan minimal kum ziyanıyla güzel bir temizlik yapabilirsin. Tuvaletinin 2-3 gün temizlenmemesinde bir sakınca yok. Tabii parazit ilaçları yapıldı/yapılıyorsa.
6. Var. Çiğ et, özellikle tavuk, ve hatta tavuk ciğeri. Yediğimiz tavuklara yetiştirilirken ağır biçimde antibiyotik veriliyor ve büyük oranda ciğerde toplanıyor. Ayrıca çiğ ette parazit falan her bir halt bulunur. En güzeli kuru mama. Ben Goody kullnıyorum, ufaklık da hayatından oldukça memnun. Unutmadan, şekerli şeyler de kediler insülin salgılamadığı için uzak durulması gereken şeyler. Genelde kediler tatlı sevmez ama benimki gece masadaki burma kadayıfın paketini yırtıp yarısını mideye indirenlerden.
7. Gözleri mikrop kapmıştır. Pamukla silebilirsin ama en kısa zamanda veteriner görse iyi olur.
8. Yavru kediler çok az tüy döker. Yaklaşık 1 yaştan itibaren gör sen o dökülmeyen tüyleri.
9. İlk aylarda oynaken ve severken parmakları hafifçe ısırabilir ve emebilir. Buna, her ne kadar son derece şirin bir hareket de olsa, kesinlikle izin vermemelisin. Bu hareketi karşısında tepkisiz kalmak aslında onu bu harekete teşvik eder. Küçükken zararsız olan bu emmeler 6-7 ay sonra çok sert ısırmalara dönüşecektir. Eller kollar yara bere içinde kalır. Kedileri insan sesinideki tonlamayı ayırt edebilirler. Yani hafifçe konuşmakla sertçe azarlanmyı anlarlar. Isırma-emme sırasında yavaşça eli çekmek, devam ederse sertçe "hayır" diye bağırmak genelde işe yarar. Ayrıca ufaklığa hep adıyla seslenmeye, sıkça adını kullanmaya özen göster. Örneğin mama verirken "mama" kelimesinden kaçınarak adını kullanmak adını öğrenmesini oldukça hızlandırır. Su kabında taze su bulundur. Her gün değiştrimeye özen göster. Yaş mama veriyorsan fazla su içmeyebilir, telaşlanma. Kuru mamayı az az, kraker gibi sık sık yer, yaş mamayı tek seferde silip süpürür. Yuva gibi bir yer yaparsan tabana şal gibi yünlü bir şey serersen içine girip o yünü keyifle yoğurmasını saatlerce izleyebilirsin. Oyuncak olarak aluminyum folyodan yapılma top kullanma. Parçalarını yutup sindirimde ciddi problemler yaşayabilir. Kağıt buruşturup atabilir, ya da pingpong topu ile kafayı yemesine sebep olabilirsin. Sıkça oyun oynatarak spor yapmasını sağla, yatmaya alışmasın, sonra obez oluyorlar. Bir kapı üzerine iple yerden 10-15cm yüksekte kalacak şekilde seveceği bir oyuncak asarsan günlük sporunu fazlasıyla yapar.
0
carc
(05.10.08)
1) veteriner için muhakkak tavsiye alın. kazıkçı olmasın. hayvansever olsun. veterinerlerin bir kısmı ne yazık ki hayvansever değildir. para için çalışırlar. kedilere çok zarar verenler duyuyoruz.
2) bir an önce veterinere gidin aşılarına başlayın. pire tasmasından önce parazit aşılarını yaptırın. parazitler yavru kediler için çok zararlı olabiliyor. pire tasması işe yarar mı bilemiyorum, hiç kullanmadık. ancak boyuna takılan tasmalar tehlikeli olabiliyor. sağa sola takılıp kediyi boğma ihtimali var. kediyi iyi takip edin.
3) aşılar tanesi ortalama 20-30 liradır. senede bir sefer yapılması gereken 3-4 aşı vardır. yavru kedilerde bu ilk sene için tekrarlanabiliyor. 1. sene masraflı olabiliyor yani. ama bu aşılar sağlıklı olması için gerekli.
bunun dışında 2 ayda bir iç ve dış parazit ilaçları verilmesi lazım. bunlar da 20 lira civarı tutuyor.
veterinerin paragöz olmasına bağlı olarak kedinize her baktığında para alabilir, veya kendi ücretini aşıların vs içinde alabilir.
5) yaptığı tuvaletini kumla örtmesi içgüdüseldir. hem tuvaletinin üstünü kapatıyor. hem de kumlara sürterek patilerini temizliyor o. üstünü örtsün daha iyi. siz temizleyene kadar daha az kokar.
6) kediye şekerli şeyler vermeyin. zararlıdır.
market mamaları almayın. (whiskasmış filan bunlar çok zararlı.) market mamaları ileri yaşlarda sağlık sorunları yaratıyormuş, böbrek hastası oluyormuş kediler. onun yerine veteriner ve petshoplarda satılan kaliteli mamalar var. (royal canin, hill's, proplan gibi) bunlar pahalıdır ama açık olarak kilo ile satılanları da var, market mamasından biraz pahalıya geliyor kilo ile alınca. (mesela royal canin'in fit32 si, proplanın somonlusunu kilo ile alıyorum ben. kilosu 12 liraya mı ne geliyor.) istanbul'da olsanız alabileceğiniz yer tavsiye ederdim ama ankara'yı bilemiyorum.
yavru kedilere ilk sene kitten yani yavru kedi maması vermekte fayda var.

7) gözlerini ıslak pamukla silin. ayrıca eczaneden insanlar için olan göz merhemlerinden alabilirsiniz.
8) mevsim dönüşlerinde çok tüy dökebilir. ama bu da kedinin tüy uzunluğu ile değişir.
9) mutlaka kısırlaştırın. üremeleri zararlı biliyorsunuz. sokaklar sahipsiz yavru dolu iken.
kısırlaştırmazsanız kızgınlık döneminde hayvan eziyet çeker, ağlar, bağırır sizi rahatsız eder. ve bu ne yazık ki sadece mart ayında olmaz. ev kedilerinde her 2-3 ayda bir olur.
kısırlaştırılmayan kediler, özellikler erkek olanları, evden kaçabiliyor, sokağa alışık olmadıkları için başlarına her türlü kaza gelebilir. sonra siz üzülürsünüz.
eğer erkek ise kedi, kısırlaştırılmazsa çişini yapıyor, ev çok kötü kokar.

yazın açık olan pencerelerinize mutlaka tel takın. kedim pencereye gitmez demeyin. bir kuşun, sineğin arkasından çok kedi atlıyormuş. sonra ya bir yeri kırılcak ya da kaybolacak bulamayacaksınız.

tırnaklarını kesmeyi düşünebilirsiniz eşyalara zarar vermesin diye.
ona oyuncak ve tırnakları için tırmalama tahtası alabilirsiniz.
kedi her ne kadar terbiye edilmeyen bir hayvansa da bir yere kadar eğitilebilir. tepenize de çıkarmayın yani.
isterseniz bir sepet yatak yapın orada yatmaya alışsın.
evin içine tuvaletini filan yaparsa burnunun ucuna vurarak cezalandırabilirsiniz, sonra bir süre mesela kapalı balkonda filan cezaya bırakın. anlasın yanlış bişi yaptığını.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
6. sorunun cevaplarına takıldım. Çiğ et verme diyor herkes. Iki gün önce kedimizi kontrole veterinere götürdük. Dana eti alın ince şeritler halinde kesip çiğ olarak verin dedi. Hazır mama yemekten dişleri gelişemiyormuş, sağlığı bozuluyormuş. Çiğ et olunca bol bol çiğniyormuş onu.
0
neronas
(05.10.08)
Özellikle dana eti pişmediği takdirde parazit açısından çok zengindir. Kedinin bağırsaklarına oldukça iyi gelir.
Veterineri değiştirmekte fayda var sanırım. Yavru kedilerde dahili parazitler ölümcül olabiliyor. Ben askarit sebebiyle bir kedisini kaybetmiş biri olarak kesinlikle en çok önem verilmesi gereken konu olduğunu düşünüyorum parazitin. Bağırsak kanaması, vücut ısısında düşüş, toksikasyonun sinir sistemine saldırması sonucu körlük ve paraliz ardından uzun süren ve acılı bir ölüme sebep oluyor. Aman diyeyim.

Dana etini iyice pişirip vermekte bir sakınca yok. Yalnızca fazla yağılı olmamasına dikkat etmek gerek. İnsanların tükettiği çoğu besin kedilerin sindirim sistemi için fazla ağır. Pişmiş dana eti de bayağı bir çiğneme egzersizi yaptırır.
0
carc
(05.10.08)
1. tavsiye ile seçmek en uygunu, deneme yanılma yöntemini pek önermem...
2. pire tasmasi için henüz yaşı küçük. eğer pireleri varsa pire şampuanıyla yıkayın ya da veterinerde ensesine pire damlası yaptırın.
3. veterinerler odasının belirlediği fiyatlar var, bunun dışına pek çıkamıyorlar. bildiğim kadarıyla her enjeksiyon 30-40 ytl civarında. kediniz 3 aylık olduğunda 2 hafta arayla 2 karma aşı ve 1 kuduz aşısı olması gerekiyor. daha sonra yılda bir kez karma ve kuduz aşısı tekrarlanacak. ayrıca 6 ayda bir kist için iğne ya da hap veriliyor. hapın fiyatı daha uygundur, aklınızda bulunsun, aşı için veterinere gitmişken bunu da aradan çıkarabilirsiniz. karma ve kuduz dışında birkaç koruyucu aşı daha var, onlar hakkında veterinerinizden bilgi alabilirsiniz.
5. örtmesi gerekiyor, kedinin huyu böyle, aksini anlatamazsınız, bunu yapmayı denemeyin, kediler tuvalet konusunda çok hassas oluyor, bu sırada yapılacak bir müdahale sonradan ters sonuçlara ve davranış bozukluğuna neden olabilir. sizin yapacağınız tek şey kedicik kaka yaptıktan sonra delikli kürekle kumların bir kısmını eleyip kakayı toplayıp çöpe atmak.
6. şekerli, baharatlı ve soğanlı yiyecekler asla yedirilmemeli. hele soğan zehir etkisi yapıyor. aynı şekilde çok sevse de sucuk, salam, sosis de verilmemeli, bunların içindeki katkı maddeleri ileride ciddi böbrek rahatsızlıklarına yol açabilir. henüz küçük olduğundan fazla inek sütü vermeyin, ishal olabilir. kemik özellikle de dik kırıldığı ve boğaza kaçma riski olduğu için tavuk kemiği vermeyin. henüz iç parazitler için bir uygulama yapılmadığından şimdilik çiğ et vermenizi önermem ama aslında çiğ yemesi pişmiş yemesinden daha iyi. benim kedim 15 yaşında ve şimdiye kadar ağzına mama sürmedi, genelde de çiğ et yiyor. çiğ eti çiğneyip çiğnememesi de önemli değil, çiğnemeden yutsa da bizim aksimize doğal bir etçil olan kedinin mide salgıları eti rahatlıkla sindirebilir. eğer imkanınız varsa et, biraz pirinç ve havuç vs haşlayarak ona evde yemek hazırlamanız en uygunu. www.kedimveben.com, www.miyavlar.com, www.kedigen.com sitelerinde evde yapılacak kedi maması formülleri bulabilirsiniz. ara sıra yumurta ve kılçıklarını ayıklayıp balık vermeyi de unutmayın.yine de acil durumlar ya da ödül olarak kullanmak için evde hazır mama buludurmakta fayda var. her zaman bir kapta temiz suyu bulunsun ve her gün suyunu yenileyin. yavru olduğu ve oynarken kabını devireceğini hesaba katarak siz yokken susuz kalmaması için evin bir başka köşesine de yedek bir su kabı koymayı unutmayın.
7. nemli pamukla göz kenarında biriken çapak ya da akıntıyı hafifçe tamizleyebilirsiniz. akıntı fazlaysa geç kalmadan veterinere gösterin.
8. kısa tüylü kedilerin tüy döktüğü fazla belli olmaz. bazı dönemlerde (mevsim değişikliği vs) kediler daha fazla tüy dökebilir. bazı kediler sürekli yalanıp temizlenir ve ortalıkta fazla tüy bırakmazlar ama bu sırada çok tüy yutarlar. ara sıra kusarak yuttukları bu tüyleri çıkarırlar. kediniz tüy kusarsa ya da kusmaya çalışırsa telaşlanmayın. bu içgüdüsel bir davranıştır. bunu kolaylaştırmak için kedi çimeni alabilirsiniz. bunu yiyip daha rahat kusabilirler. kusmadan tüyleri yok etmelerini sağlayacak macunlar da satılıyor ama sanırım bunu kullanmak için henüz küçük.
9. kedinizle oynamayı ve konuşmayı unutmayın. sosyal ve insancıl olması için bu önemli. erkek kedilerin 1 yaşında dişiler için de gelişme durumuna göre 6-8 aylıkken kısırlaştırılmaları öneriliyor. bir kere doğursun sonra kısırlaştıralım zihniyetini bir kenara bırakın bence, kedinizin sağlığı için uygun zaman geldiğinde kısırlaştırmayı ihmal etmeyin. gecikmek, ameliyatı zorlaştırmak ve ömrünü kısaltmaktan başka bir işe yaramaz...
yeni dostunuzla mutlu günler :)
0
zen spider
(05.10.08)
@snowflake doğru söylüyor.bi dolu laf yazmışız da kedilerin yıkanmaması gerektiğini unutmuşuz. kediler zaten durmadan yalanarak temizleniyor. tükürüklerinde dezenfektan bir madde var diye duymuştum.

yani kedi pis diye endişe etmeyin. köpekler yıkanır, kediler yıkanmaz.

bu arada kedinizin cinsini yazmamışsınız. eğer iran kedisi gibi bişiyse onlar kendi tüylerini yalayıp temizleyemiyorlar. hem yıkanmaları gerekli hem de tüylerinin sık fırçalanması gerekli. senede 2-3 kez de traşlanmaları lazım.

eğer olur da kedi bir şekilde kirlenir veya siz huylanırsanız kuru şampuanlar var, ondan alın. pudra gibi toz. tüylerine döküp fırçalıyorsunuz, tertemiz oluyor.
0
mea maxima culpa
(06.10.08)
@carc bahçeli 7. caddedeki pet veteriner hastanesi demiş. ben buna katılmıyorum. devrettilerse bilmem ama eğer hala "dr. osman iç" ise biraz paragöz bir doktordur o. muayeneye başlamadan para mevzusunu falan açar. ben hayvanı severek yaptığına hiç inanmadım o adamın. bize çok faydalı olmamıştı. gerçi biz gittiğimizde ufak bir apartman dairesi iken şimdi koca 5 katlı bina olmuşlar. web sitesi tatmin edici gözüküyor ama bilemiyorum hala nasıldır.
0
kibritsuyu
(06.10.08)
@kibritsuyu: biraz zaman geçmiş ama evet, aynı yerden bahsediyoruz. El değiştirmiş değil. Fakat Osman bey cebine aşıları doldurup sokağa çıkan ve yakaladığı sokak hayvanını aşılayan falan böyle bir hayvansever. Hatta sokaktan alınan hayvanlar için bir yıl ücretsiz aşı, diğer işlemlerde indirim falan da sağlıyorlardı bir ara. Ben bir yamuklarını görmedim kısaca.
0
carc
(09.01.09)
(4)

hatırlayamadığım film

mentirosa
beynim durmuş gibi...8 aydan fazla olmuştur izleyeli... hatırladığım tek şey savaş durumu, sahilde askerler yıkık dökük virane ortam... kamera 360 derece alanı çekmekte... bi hatırlatın!
beynim durmuş gibi...8 aydan fazla olmuştur izleyeli... hatırladığım tek şey savaş durumu, sahilde askerler yıkık dökük virane ortam... kamera 360 derece alanı çekmekte... bi hatırlatın!
0
mentirosa
(05.10.08)
atonement
0
axijazz
(05.10.08)
hulk daha fazla ayrıntı ister!
0
mortifera
(05.10.08)
troy :)) alakasız olacak ama ben de bunu hatırladım.

yok mu bunun konusu? atonement aslında güzel bir cevap oldu.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
evet atonement tam da dediğim... konusundan çok o sahnesi hakkında çok konuşulduğu için aklımda kalmış demek ki! zaten izleyenlerin hemen aklına geldi verdiğim ufak ipucuyla...
0
🌸mentirosa
(05.10.08)
(18)

Banyonun sürekli ıslak kalması problemi

onyetele
Ya şuna bir türlü çözüm bulamadım. Ne zamandırda aklımdaydı arkadaşlar.Şimdi şöyle izah ediyim. Banyoda, Lavabo' da sürekli elimi yüzümü yıkayan birisiyim. Haliyle akşam iş dönüşüde ayaklarımı bi güzel yıkarım. Fakat lavabonun önü sırılsıklam olur. kimi zaman ayağım kayar kafa tasımı kırmaya ramak k
Ya şuna bir türlü çözüm bulamadım. Ne zamandırda aklımdaydı arkadaşlar.
Şimdi şöyle izah ediyim. Banyoda, Lavabo' da sürekli elimi yüzümü yıkayan birisiyim. Haliyle akşam iş dönüşüde ayaklarımı bi güzel yıkarım. Fakat lavabonun önü sırılsıklam olur. kimi zaman ayağım kayar kafa tasımı kırmaya ramak kalır. Yere eski havluları seriyorum ama ne kadar doğru bu yaptığım. Hep ıslanıyor hep ıslanıyor.

Yani buranın kuru kalması, ve ayak basdığımda kayıp düşmemek için ne yapmalıyım. Bıktım artık havluyu ıslandıktan sonra kurutmaktan. En azından biraz ayak hizasından yukarda tutan bişey olsa, sonra ben ıslandığında onu kaldırıp vileda ile silsem. Ne biliyim. Nasıl kuru tutarım orayı? Yalnızca o lavabonun ön giriş kısmı kuru kalsa yeterli, ıslak durmasından nefret ediyorum. Aklınıza bu durumu çözmek için bir fikri olan varmı? Nasıl hallederiz bu işi. Bi yardım edin. Teşekkür ediyorum şimdiden.
0
onyetele
(04.10.08)
lavobo yanında bir adet güderi bulundur. Sildiğin an hiç iz bırakmadan kupkuru kalacaktır.
0
alkolik imam
(04.10.08)
Aha buda banyonun resmi :((

www.hizliresim.com
0
🌸onyetele
(04.10.08)
Banyoya, banyo halisi ser lavaboyu da sungerle silebilirsin
0
ermanen
(04.10.08)
ayagini kuvvette yikamayi denesen
0
trimpot
(04.10.08)
@want2die

He ya onu görmüştüm. Banyo penceresinin camına monteli böyle. Onu tualetede koyuyolar kötü kokuyu aynı pc nin fanı gibi dışarı emiyor. Yok ya onun öyle faydası olduğunu sanmıyorum.

Ben diyom ki böyle puzzle tarzı şeyler var, arasında delikler var o deliklerden sıçrayan su direkt yere akıyor o deliklerden. Banyoya seriyon onu, hatta birazcık ayağı yüksekte tutuyor. Baktın yer baya ıslanmış, sen sonra onu vileda ile siliyon. Nasıl buda etki edermi biraz?
0
🌸onyetele
(04.10.08)
@trimpot

Küvete kıyamam ya, ıslak bırakmak istemem onun içini bide :( ( :) )
0
🌸onyetele
(04.10.08)
halı en iyi çözüm. biraz da genişinden kaymayan bir paspas alacaksın.
0
likeinme
(04.10.08)
- elini ayağını yıkarken daha dikatli ol suyu etrafa sıçratma!
- iki adet havlu bulundur biri el yüz için diğeri ayaklar için.
- yerde ki havlu dursun dokanma!
şindi birinci ayağı bir güzel yıkadıktan sonra musluğu kapat ayağı lavabodan indirmeden ayak havlusuyla kurulayabildiğin kadar kurula daha sonra aynı işlemi diğer ayak için uygula. en son el ve yüzü yıkadınmıydı bitti gitti işte cillop gibi. :D
0
axijazz
(04.10.08)
benim banyoda tahta bir paspas var. (paspas dediysem bi isim bulamadım tahta çıtalar yanyana çakılmış) tahta yani. eskiden bulunurdu bunlardan. bulabilir misin ki?
0
mea maxima culpa
(04.10.08)
@mea maxima culpa:

Bilmem. tahtakale, mahmutpaşa artık bakıcam oralara. Resmini bi çek gönder bakıyım nası bişey? Veya link mink fink bişi atabilirmisin?
0
🌸onyetele
(04.10.08)
ben eve taşınırken marangoz yapmıştı. aslında böyle avrupaları varmış bana onu gösterip sonra eski marangoz işi getirdiler. bozuldu epey sonra

eskiden böyle devlet dairelerinde masa altında ayak altına konurdu. hatırlıyorum. ayaklar üşümesin filan diye.

bence bulunabilir.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
evet, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak resim çektim

www.facebook.com

baktıktan sonra söyleyin silicem. en saçma facebook resmi oldu bu : )) dur bi newsfeed den sileyim de millet deli demesin.

yakında çığır açıcaz. banyo paspaslarının resimlerini çeken deliler. bir ara buzdolaplarının resmini çekenlerin sitesi vardı.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
çekince sıkılan mob kullanabilirsin
0
mxm
(05.10.08)
ayak yıkamakla cebelleşmektense hızlıca bi duş alsanız daha iyi belki..
0
the rain baron
(05.10.08)
ben de tam mea maxima culpa'nın kullandığı şeyi önerecektim.
bu banyo için değil bahçe döşemesi olarak satılıyor bildiğim kadarıyla.
koçtaş, praktiker, ikea falan gibi yapı marketlerde bulabilirsiniz.
bunların internet sitelerinde göremedim ama şurada buldum:
www.ayapimarket.com

bunun plastik olanları da var, onlar da buzdolabı altlığı olarak falan satılıyor ama ahşap hem görüntü hem kaydırmazlık açısından daha iyi. ıslansa da kendi kendine kurur nasılsa, hem bunlar bahçeye uygun olduğundan neme dayanıklı.
0
zen spider
(05.10.08)
@zen spider süpermiş.

demek satılıyor bunlardan. benim banyoya uyanı varsa ben de alabilirim. benimki pek kaliteli değil, eskidi netekim.

@onyetele bunlardan al bence. üstüne tekrar paspas da serebilirsin bazen gerekirse.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
ahşap yer karosu diye arayınca koçtaş ve praktiker'de buldum, bauhaus'da da vardır herhalde.
www.koctas.com.tr
satis.praktiker.com.tr
0
zen spider
(06.10.08)
ben her yüzümü yıkadığımda yerler sırıldıklam olduğu için kendimde bi gariplik olduğuna inanmıştım uzun süre. sonra taşındım, artık hiç olmuyo. anladım ki, geniş lavabo herşeymiş.
0
cereal killer
(06.10.08)
(7)

bozuk gıda ve zehirlenme

ebucan
sanırım az once azcık bozuk mayonez yedim. gıda zehirlenmesi yaşayabilirim, bunu tolere etmek için ne yapabilirim? yogurt filan yesem? ya da hic kurtuluşum yok mu?
sanırım az once azcık bozuk mayonez yedim. gıda zehirlenmesi yaşayabilirim, bunu tolere etmek için ne yapabilirim? yogurt filan yesem? ya da hic kurtuluşum yok mu?
0
ebucan
(04.10.08)
Hastaneye/doktora gitmeye basla, yolda da bol su ic
0
ermanen
(04.10.08)
mayonez bağırsağa yetişmeden sen yetiş,kusmaya çalış.bağırsağa gittiyse fena,mayonezin bozuğu mideyi değil bağırsağı bozar çünkü.
0
karamell
(04.10.08)
ne kadar eskiydi mayonez? skt bir-iki ay geçtiyse bir şey olacağını sanmıyorum pek.
0
moroff
(04.10.08)
kusmayı beceremıycem. daha son kullanma tarihi gecmemis ama bozulmus meret, ayıkladım tabaktan ama cok azcık sonradan agzıma geldi. en ıyısı bol bol su ıceyim..
0
🌸ebucan
(04.10.08)
talcid al birkaç tane. rahatlatır.
0
mea maxima culpa
(04.10.08)
bozuk olmayan bir yoğurt ye :) Bol bol.


Öğrenci evi di mi?
0
alkolik imam
(05.10.08)
kaşık kaşık yemediysen bir şey olmaz ne olacak. azıcık bir şeyse rahat ol.
0
mortifera
(05.10.08)
(5)

IETT ındırımlı kart?

ebucan
hani su 55 ytl'ye yuklenen aylık ındirimli iett kartı almak icin ayın 5'i son gun diye duydum, dogru mu? yoksa herhangi bir günde yukleyebiiyor muyuz? ayın 5'inde gece 12'ye kadar yukleme giseleri açık mı? ya da aynı şekilde 15 günluk kart varmışi onda durumlar nasıl?tesekkurler..
hani su 55 ytl'ye yuklenen aylık ındirimli iett kartı almak icin ayın 5'i son gun diye duydum, dogru mu? yoksa herhangi bir günde yukleyebiiyor muyuz? ayın 5'inde gece 12'ye kadar yukleme giseleri açık mı? ya da aynı şekilde 15 günluk kart varmışi onda durumlar nasıl?

tesekkurler..
0
ebucan
(04.10.08)
benim bildiğim başı sonu yok. herhangi bir gün yüklüyorsun ve 30 gün geçerli oluyor.

15 günlükde var, haftalık da, günlük de.
0
mea maxima culpa
(04.10.08)
evet aylığı istediğin zaman yükleyebilirsin ama iki haftalık ve haftalık uzun süredir ortalarda yok. Ya da Kozyatağı'ndakiler beni kandırıyo.
0
eftalit
(04.10.08)
yılın hervakti indirimli kart çıkartabilirsin fekat 15 günlük haftalık cartlık curtluk yüklenemiyo artık çıkaracaksan da karaköyden hallet derim işini hasanpaşadır pazartekkedir uğraştırıyolar
0
dr.ramiz
(05.10.08)
ayın 28 inden itibaren öbür ay için yükleme yapabilmeye başlıyosun ve her ayın 4 ünde o ay yüklediğin aylığın süresi doluyo. yani 15inde de yükleyebilirsin ama nolur? 19-20 gün kullanmış olursun, zararlı çıkarsın.. düzenli kullanıcaksan en iyisi 28-4 arası yüklemek. bi de gişeler akşam saatlerinde kapanıyo öyle geceyarısına kadar açık değil diye biliyorum.
0
minguinho
(05.10.08)
Daha once de burada yazmıstım bi daha yazayım.15 gunluk,haftalık ve gunluk akbiller kaldırıldı.Baya da oldu kaldırılalı.
0
lurgee
(05.10.08)
(10)

Sutun garip tadi - soya proteini - fazladan vitamin - normalden fazla proteinli sut

ermanen
Simdi ben Wal-mart'tan sut aldim ama tadi cok garip, Turkiye'deki sutlere benzemiyor hic. Son kullanma tarihi de gecmemis, sorun ne peki? Soya proteini ve fazladan vitamin var sanirim, bundan olabilir mi? Bir de normalden fazla proteinli sut diye bisey var mi?
Simdi ben Wal-mart'tan sut aldim ama tadi cok garip, Turkiye'deki sutlere benzemiyor hic. Son kullanma tarihi de gecmemis, sorun ne peki? Soya proteini ve fazladan vitamin var sanirim, bundan olabilir mi? Bir de normalden fazla proteinli sut diye bisey var mi?
0
ermanen
(04.10.08)
o inek sütü değil, soya sütü : ))
0
mea maxima culpa
(04.10.08)
Hic bakmadan aldim valla:)

Peki farki ne inek sutunden, birbirlerine gore ustunlukleri ne
0
🌸ermanen
(04.10.08)
soya sütünü laktoz intoleransı olan kişiler ve vejetaryenler kullanır daha çok. Farkı, hayvansal değil. soyadan üretiliyor, bitkisel yani.
0
kurukafa
(04.10.08)
soya sutunu kediler icmiyor, ben de icmem.
0
tale
(04.10.08)
Peki inek sutune gore bir ustunlugu var mi?
0
🌸ermanen
(04.10.08)
eger besin icerikleri konusunda takintilarin varsa soya sutunde antibiyotik veya hormon kalintilari bulunmasi zor gozukuyor, logusa donemindeki kadinlarin tercih etmesi dusunulebilir. kalp ve damar sagligi acisindan hayvansal yag tasimamasindan dolayi kolestrol problemleri olanlara tavsiye edilebilir. bence bu kadar ince dusunmemek lazim, sonucta sute tadini veren yagidir. likir likir icmeli. (inek sutunu tabiikide)
0
tale
(04.10.08)
Taktigim yok, sadece fikir edinmek, zaten ikisini de iciyorum artik:)
0
🌸ermanen
(04.10.08)
estafullah zaten bende takintilisin anlaminda yazmamistim. hmm ayrica soya sutu daha acimtirak oluyor sanki.
0
tale
(05.10.08)
Simdi bir saniye, ben bir sey anlamadim sorudan ve cevaplardan. Eger aldigin urun soya sutu ise sadece adina bakarak bunu anlayabilmen lazim. Ya da icindekilere bak. Ne diyor?

Genel olarak aldigin seyin markasini ve ustunde yazan baslica seyleri soyleyebilirsen iyi olur.

Normal inek sutunun disinda benzer birkac urun oldugu yazilmis ust cevaplarda. Ama normal inek sutu de Turkiye'dekinden farkli bir tada sahip.
0
wpi
(05.10.08)
wpi ben de tam anlamadim valla. Sutun ustunde direk soya sutu yazmiyor cunki ama su proteinler ve su vitaminler var diyor.
0
🌸ermanen
(05.10.08)
(12)

mikrodalga vs sucuk..

orange coffee
mikrodalga firina sucuk konurmu? bu biir..ikincisi.. ben koyarim arada tavayla ugrasmak istemezsem orada ısıtır pisirir kizartir (ne boksa iste..) oyle yerim yalniz son 2 seferimde patlamis misir yapiyomus gibi pat pat ses geldi bide en son yaptigimda mikrodalganin icinde simsek cakti(!) onu gorur g
mikrodalga firina sucuk konurmu? bu biir..
ikincisi.. ben koyarim arada tavayla ugrasmak istemezsem orada ısıtır pisirir kizartir (ne boksa iste..) oyle yerim yalniz son 2 seferimde patlamis misir yapiyomus gibi pat pat ses geldi bide en son yaptigimda mikrodalganin icinde simsek cakti(!) onu gorur gormez kapadim zaten hemen, sucukta bi sorun yoktu ama yedim:) bunun sucukla bi alakasi varmidir? yoksa mikrodalgadami bi yamuk var? sucuktan baska herseyi gayet guzel isitiyor yine..

ps: bilmiyorum yarari olurmu ama markasi arcelik.. ahanda sundan: www.beyazesyam.com
0
orange coffee
(04.10.08)
sucuğun markası ne ?
0
akcelik
(04.10.08)
mikrodalgada, et ve et iceren birsey isitirken uzerini bir tabakla kapamak gerekir diye biliyorum. ben oyle kullaniyorum, hic birsey de olmuyor.
0
fluobio
(04.10.08)
sucuk konulur niye konulmasın, hatta tavadan çok daha iyi oluyor, ev kokmuyor.

nasıl bir tabak-kap içine koydun ki sucuğu? şimşek tabaktaki malzemeden çakmıştır

ve kaç derecede ne kadar yaptın?
0
mea maxima culpa
(04.10.08)
valla koyabilirsin bi zararı olmuyor sağlık acısından. ancak tad olarak soruyosan hiç tavsiye etmem. onun yerine sucuğu kes ikiye yar! çatala tak ocağı yak! çatalı ateşin üstüne tut sucuk pişsin sonra götür işte. mikrodalgada o tadı yakalayamazsın.
0
crystalsoul
(04.10.08)
:) tavada, ocakta sucuk pişirince bir tek benim mutfağım mı kokuyormuş. ilginç. hele çatal takıp ocakta pişirmenin nasıl olacağını düşünemiyorum. ocağa yağlar damlıcak. damlayan yağlar yanacak ve daha bir kokacak. ay ay ay. sonra nasıl temizlenecek onlar? tam bir orman kampı yaptınız mutfağı.

tam erkek ve öğrenci tavsiyeleri bunlar :))

benim fırınım kendi kendini temizliyor. içinde pişirilen şeyden kokmuyor. sucuk kokusu yok yani. zaten 40-50 saniyede ne kokusu sinecek.
0
mea maxima culpa
(04.10.08)
ben buzu çözmek için koydum fazla uzatmışım süreyi sucuk tekrar pişti :)
çok güzel oldu tadı gerçi ama tabi çat pat sesleri geldi durdu içerden =)
0
oceano
(04.10.08)
üzerine bir de kaşar koyacaksın. Sonrasında cuk ekmek arasına :)

Tosttan bile daha çok yapıyorum hızlı ve leziz :)
0
alkolik imam
(04.10.08)
cevaplar icin tesekkur ederim.. biraz gec olucak ama.. her zaman koydugum tabakalrdan biriyle koydum.. sucukun markasini hatirlamiyorum ama evet sucuktan olabilir daha once yemedigim bir marka.. heralde ondandir.. bu arada mikrodalgada sucuk hic fena olmaz koku ve tavanin temizligindense mikrodalgayi tercih ediyorum..
pinar sucukla yaptim bide bu sefer eskisi gibi oldu.. pat pat ses devam ediyo ama:s
0
🌸orange coffee
(04.10.08)
ızgaramsı birşey varsa, ona koysan ya, mis.
şimşek için, eski cd'lerden birini koy. dikine. o da mis.
0
cedilla
(04.10.08)
yazmayacaktım ancak bir arkadaş alüminyum folyoya sar demiş. bildiğim kadarıyla mikro dalgalarda alüminyum rezonansa girdiğinden mikrodalga fırınkara kesinlikle alüminyum koyulmaz.

bu arada ben de sucuk yerim çok mikrodalgadan. şimşek bence aletin kalitesizliğinden.
0
desdinova
(04.10.08)
bende de var bunun aynisi yillardir kullaniyorum dandik degildir ya.

soyle ki o cat cat ses hani bazi tabagin kenarinda altin olsun baska maddeden olsun bir serit olur ya ondan kaynaklanan bir sey. aliminyum folyoya sakin sarma, yansima vs. olmamasi gerekiyor bildigim kadariyla.
0
kayranin kedisi
(04.10.08)
Pekosbil'in iki onemli yanlisini duzeltmek zorundayim:
1. Ustte de soylenmis ama mikrodalga firina aluminyum konmaz.
2. Mikrodalga firin "bekerel" ile olculen radyasyon yaymaz, o tip radyasyonla calismaz.

Asil soruya gelince, mikrodalganin icinde simsek cakmasi iyi veya normal degil. Ufak bir patlama olmus olabilir mi simsek yerine? Sucuk, ici homojen olmayan bir sey oldugu icin belli ufak bir parca etrafindan once asiri isinmis olabilir.

Onun disinda sucugu mikrodalgada dusuk kuvvette pisirmek iyi bir sonuc verir herhalde diye dusunuyorum. Yine de ben tava isini tercih ederim. Cok bir zahmet farki yok arada bana gore.
0
wpi
(04.10.08)
(13)

nero dışında dvd/cd kayıt programı

mea maxima culpa
arkadaşlar. bu nero'nun dışında basit bir kayıt programı önerebilir misiniz? yani bu dosyayı cd'ye kaydet, bu dosyayı dvd'ye kaydet deyince kaydetsin. nero denilen şeyi kullanmayı beceremiyorum sanırım, habire de hata veriyor. çok da hantal. bi cd 9 dakikada yazılır mı? şöyle dvd böyle cd, yok kapak
arkadaşlar. bu nero'nun dışında basit bir kayıt programı önerebilir misiniz?

yani bu dosyayı cd'ye kaydet, bu dosyayı dvd'ye kaydet deyince kaydetsin.

nero denilen şeyi kullanmayı beceremiyorum sanırım, habire de hata veriyor. çok da hantal. bi cd 9 dakikada yazılır mı?
şöyle dvd böyle cd, yok kapak yok göbek atayım amuda kalkayım. ben sadece dosyayı kaydetmek istiyorum. içinden çıkamadım.
0
mea maxima culpa
(04.10.08)
windows'ta cdburnerxp kullanırdım. tavsiye ederim. küçük bırakma kutusu da var. istediğin dosya ve klasörleri oraya sürükleyebiliyorsun.

www.download.com
0
edge_nabby
(04.10.08)
POWER2GO fena değildir:
www.cyberlink.com
0
late viper
(04.10.08)
imgburn rulez! :)

lakin hantallık kısmı kafa karı$tırıcı. daha iyi bir yazılımın o 9 dakikayı 2-3 dakikaya indirmesi $a$ırtıcı olur. bunun yanında firmware güncellemesi veya cd-rom driverlarını tekrar yüklemeyi dü$ünebilirsin. benzer bir durum geçen sene ba$ıma geldiydi.
0
sleepy99
(04.10.08)
@elsa bu program da nero gibi bilgi dosyası istiyor .ifo, .bup, .vob filan. yaz şu dosyayı deyince yazmıyor. nasıl olcak bu ki?
@edge-nabby cd burner programı sadece cd yazıyor.
@late viper power2go açılmadı bilgisayarda

@sleepy ben 2-3 dakikada yazsın demiyorum. eski laptopumda roxio diye basit bi cd yazma programı var 5-6 dakika sürmüyor yazıyor çabucak.
0
🌸mea maxima culpa
(04.10.08)
magic iso (3.5mbyte) portable versiyonu var, kurulum falan gerektirmiyor nette "MagicISO_Maker_5.5_B_261" şeklinde aratırsanız bulabilirsiniz.
0
vincenzo
(04.10.08)
@elxa cahil olduğum doğrudur bu konularda.:)) ancak uğraşıyorum.

dediğiniz gibi windows dan denedim, beceremedim, olmuyor, acaba hata bende mi yoksa windows da mı? eksik bişiler mi var.

şimdi bu makinede nero kurdum bi türlü beceremedim dvd ye film kaydetmeyi. bunun üstüne bir de neroyu ikinci kere kurdum bilgisayara şimdi de habire arıza veriyor, lisanssız ürün filan diyor.
0
🌸mea maxima culpa
(04.10.08)
@mea maxima culpa
cdburnerxp, dvd de yazabiliyor. ismine bakma sen.
0
edge_nabby
(04.10.08)
chip'te tam istediğin gibi bir makale var.
www.chip.com.tr

burdaki çoğu programı denemiştim ben, cdburnerxp'ye kanım ısınmıştı.
0
edge_nabby
(04.10.08)
sorun şu ki cd ye sığmayan bir filmi dvd ye yazdırmak istiyorum.

bu programların hepsinde .ifo, .bup, .vob gibi bilgi dosyaları istiyor. ki menülü filan dvd oluştursun.

halbuki bu mümkün olmalı, yani dvd üzerine sadece dosya kaydetmek. dvd yazıcı mı bozuk dedim, word dosyası ve bir adet mp3 şarkı kaydedebildim dvd ye. yani yazıcı çalışıyor.

programların hiçbiri yazayım dosyanı demiyor. bir kısmı da durmadan hata veriyor. yok içinde dvd yok, yok dvdye yazılmaz dolu filan. işin içinden çıkamadım.

ben mi çok salağım anlamadım. nero da lisanssız diye hata verince onu da çıkardım, yenisini bir bakalım.
0
🌸mea maxima culpa
(04.10.08)
mesela elinde 1 gb boyutunda bir avi film dosyası var. bunu dvd'ye yazmak istiyorsan, normal dosyaları nasıl yazıyorsan öyle yazmalısın. yani veri dvd'si olarak yazmalısın. dvd movie gibi bi seçeneği seçiyorsan yanlışın burda demektir.
0
edge_nabby
(04.10.08)
@edge_nabby çok çok teşekkürler. cd burner programı ile bir filmi dvd ye yazdırabildim.

kaç çeşit yöntemi deneyip başaramayınca kendimi iyice geri zekalı gibi hissetmeye başlamıştım, şükür başardım. tekrar yapabilirim inşallah. öyle sinirim bozuldu yani.

artık diğer programlarda gerçekten hata mı vardı, yoksa ben mi beceremedim onu bilemicem.
0
🌸mea maxima culpa
(04.10.08)
muhtemelen programlarda sorun yoktur. normal veri dvd'si (data dvd) şeklinde yazdırırsan sorun olmaz. cdburnerxp'nin drop box (bırakma kutusu) (flashget'in drop box'ı gibi) özelliğine bak. çok kolay olduğunu göreceksin.
0
edge_nabby
(04.10.08)
diğer programlarda da aynı şekilde denediğimi "düşünüyorum" :) ama bilemicem şimdi.
0
🌸mea maxima culpa
(04.10.08)
(5)

Hic sevmedigin/yapmadigin birseyi sevmeye/yapmaya baslamak

ermanen
Insan, nasil hic sevmedigi/yapmadigi birseyi birden sevmeye/yapmaya baslar? Tetikleyen olay ne olabilir? Hatta ortada olay yokken de oluyor, bir arkadasim peynirden nefret ederken, bir sabah uyanmis ve her yemekte peynir yemeye baslamis, peynirsiz yemek yiyemiyor...
Insan, nasil hic sevmedigi/yapmadigi birseyi birden sevmeye/yapmaya baslar? Tetikleyen olay ne olabilir? Hatta ortada olay yokken de oluyor, bir arkadasim peynirden nefret ederken, bir sabah uyanmis ve her yemekte peynir yemeye baslamis, peynirsiz yemek yiyemiyor...
0
ermanen
(03.10.08)
ben 30 sene kadar hiç çay içmemişken ve nefret ederken bir sabah otobüste uyandım, kahvaltı servisi yapılırken çay istedim içtim. şimdi öyle deli gibi çay içmiyorum. hala sevmem çok fazla, ayda bir filan içerim.

bilinçaltından bişilerin tamamlanmasına yorarım bunu. misal ben bizim milletimizin bu çay merakına, çay törenleri, çay yapmak, servis etmek, toplamak, yıkamak, efendim çay içmeyene kötü bakmak huylarından nefret ederim. içmek istemeyenin herhangi bir özgürlüğü yoktur. falan filan.
0
mea maxima culpa
(03.10.08)
peynir yemeye başlamasının sebebi tesadüfen güzel bir peynir yemiş olması olabilir mesela. ben patlıcandan nefret ederdim, öyle böyle değil pırasadan bile fazla yani (hesap edin artık) sonra bir gün tesadüfen burnuma bir yerlerden közlenmiş patlıcan kokusu geldi, o zaman onun tadına baktım ve patlıcana olan butün kinim yok oldu. bütün patlıcan yemeklerini iştahla yerim hatta kendim közlüyorum bazen.

taze fasülyede de aynı hiç sevmezdim bir gün evde arkadaşım yaptı (öğrencilik işte, birazda açlık var tabi) böyle içine sarımsak falan da atmıştı. o zaman zorla yemiştim ama acayip hoşuma gitti, o gün bu gündür fasülyeyi de severim. sadece yerim demiyorum, severim.
0
vincenzo
(03.10.08)
önyargı olabilir.
bir şeyi değil,onu denemeyi sevmeyi olabilir.
bir tanecik kötü deneyimin üzerine sevmediğini sanıyor olabilir,önyargıya çıkıyor bu.
0
natnan
(04.10.08)
natnan'ın izinden...

"nefret" ettigimiz şeylerin büyük kısmı psikolojiktir fizyolojik değil. bir an o psikolojik duvarı kırıp da deneyince insan "e bu kadar kötü değilmiş" diyor ve yapmaya başlıyor.

fizyolojik nefretlerde ise böyle bir çevrim yok.
0
507
(04.10.08)
Aniden olan birşey değil gerçi bu ama, küçükken domatesten ölesiye nefret ederdim. Bi gün babam zorla her kahvaltıda yarım domates yencek kuralı çıkardı. İlk birkaç gün zorlanarak öğürerek yedim, şimdi domatessiz yaşayamıyorum, teşekkürler baba.
Bir sabah kalkıp hiç yemediği bişeyi yemek ilginçmiş ama.
0
mabl
(04.10.08)
(4)

dosya sıkıştırma-divx vs

mea maxima culpa
arkadaşlar avi dosyalarını divx vb formatlarda sıkıştırmak için program var mıdır? nasıl oluyor da yapılıyor bu?
arkadaşlar avi dosyalarını divx vb formatlarda sıkıştırmak için program var mıdır?
nasıl oluyor da yapılıyor bu?
0
mea maxima culpa
(03.10.08)
avi dosyanın uzantısıdır, divx ve xvid gibi şeyler de codectir yani videoyu sıkıştırma algoritması diyebiliriz. elindeki bir avi'yi farklı algoritmalar ve farklı ayarlarla (çözünürlüğünden renk derinliğine, saniyedeki frame sayısından toplam dosya boyutu yaklaşık şukadar olsun'a kadar) sıkıştırabilirsin. bu işlerin nasıl yapılırı www.divxplanet.com 'da adım adım açıklanmış, ayrıca google'da divx yapmak gibi bişeyler aratırsanız bir çok dökümana ulaşabilirsiniz.
0
dinomazu
(03.10.08)
peki divx, xvid bunların arasındaki fark nedir? veya önemli bir fark var mı?
sıkıştırma söz konusu ise en fazla hangisi sıkıştırıyor? sıkışınca filmin kalitesi mi bozuluyor?
sözlükten okuyorum filan ama çok anlayamıyorum.
0
🌸mea maxima culpa
(03.10.08)
avi bir container formattır yani içindeki veri zaten büyük ihtimalle sıkıştıtılmıştır(sıkıştırılmamış bir video boyutuna göre, bir filmse mesela 40-50gb üzerinde yer kaplayabilir). o yüzden elindeki avi dosyasının içindeki video bir sıkıştırma sistemi ile(divx olur xvid olur, bir sürü şey olabilir) zaten sıkıştırılmıştır büyük ihtimal.

videoda sıkıştırma genellikle kayıplı bir işlemdir. (bkz: perceptual coding)
elindeki bir video dosyasını daha fazla ufaltmak için sıkıştırmak istiyorsan tavsiye etmem, kayba uğramış bir şeyi tekrar kayba uğratacaksın demektir bu, ve düşündüğün kadar yer tasarrufu sağlamayabilirsin, ayarlarını hesaplayıp edip yapmazsan daha büyük bir avi dosyası elde etmen bile olası.
0
kurukafa
(03.10.08)
divx ile xvid arasındaki fark xvid'in açık kaynaklı olmasıdır diye biliyorum. evet büyük ihtimal böyleydi.
0
kopuk ucurtma
(03.10.08)
(4)

Gülse Birsel ve Özkan Uğurlu'lu ttnet reklamındaki bayan

mabl
Veli toplantısına geç girip hoca kafayı mı yedi diyen. Kimdi kendisi? Ve ayrıca benden başkasına da acaip çekici geliyor mu onu merak ediyorum asıl.
Veli toplantısına geç girip hoca kafayı mı yedi diyen. Kimdi kendisi? Ve ayrıca benden başkasına da acaip çekici geliyor mu onu merak ediyorum asıl.
0
mabl
(02.10.08)
çıtır kızlar'dan olan mı?
0
mea maxima culpa
(02.10.08)
(bkz: melda gür)
0
patricia teyze
(02.10.08)
çocukluğumdan beri o kadına aşığım. bir ona, bir berna laçin'e.
yok böyle güzellik.
0
head
(02.10.08)
evvet buymuş hem de çıtır kızmış çok teşekkürler. bi de berna laçin e bakayım :)
0
🌸mabl
(03.10.08)
(2)

ne yapsam ne yapsam

davy_jones77
Bayramda bi yerlere gidemedim, e İstanbul'da öyle akrabam filan da yok. Ne yapsam acaba? Gez dolaş diyceksiniz ama her yer kalabalıktır şimdi. Pöff, sıkıntıdan patladım, ne yapsam, nerelere gitsem acaba?
Bayramda bi yerlere gidemedim, e İstanbul'da öyle akrabam filan da yok. Ne yapsam acaba? Gez dolaş diyceksiniz ama her yer kalabalıktır şimdi. Pöff, sıkıntıdan patladım, ne yapsam, nerelere gitsem acaba?
0
davy_jones77
(01.10.08)
bütün alışveriş merkezleri açık. sinemalar da açık.
bunları geçelim. müzeler var. sergiler var. mesela dali sergisi.
olmadı mısır çarşısı bölgesi de eğlenceli olabilir.
bütün gün süren boğaz turlarına binebilirsin. eminönünden biniyorsun, öğle yemeği rumeli kavağında sonra yine dolaşa dolaşa eminönünde bitiyor.
0
mea maxima culpa
(01.10.08)
dvd kiralanabilir..
0
jangara
(01.10.08)
(4)

çok acil

cold
arnavutköye gidicem.ama öncelikle beşiktaş tan nasıl gidebilrim.taksiyle gidebilirmiyim yada başka bi alternatif var mı?bunun dışında arnavutköy de gidilebilecek güzel mekanlar neresi olabilirşimdiden tşk...
arnavutköye gidicem.ama öncelikle beşiktaş tan nasıl gidebilrim.taksiyle gidebilirmiyim yada başka bi alternatif var mı?
bunun dışında arnavutköy de gidilebilecek güzel mekanlar neresi olabilir
şimdiden tşk...
0
cold
(30.09.08)
beşiktaş'tan boğazdan giden bütün otobüslere binebilirsin. yakındır. orta mesafe olduğu için taksiye de binebilirsin. 8-9 milyon tutar herhalde.

ben bunu yazmış olayım, diğer arkadaşlar mekanları yazarlar.
0
mea maxima culpa
(30.09.08)
mekan derken?
vira vira - balık restaurantı
0
gregory
(01.10.08)
daha arnavutköy'e gelmeden kuruçeşme'de, ışıkların hemen orada vişne diye bir yer var. kesin gidilsin, oturulsun. bence o taraflarda hem o kadar sakin hem de rahat bi yer olamaz. böyle büyük büyük koltuklar denize karşı oturursunuz, güzel de müzik çalar. yemek de var waffle da... sanırım her türlü yiyecek ihtiyacını karşılar.

yok illa arnavutköy ise bir zamanların reis cafe'si vardı. tam o mekanlar bölümünün en ucundadır, orası iyidir güzeldir. ama dışarda oturunca insan biraz sersem oluyor. arabaların hızlı gelip geçtiği bir yer olduğu için hem rüzgar hem ses var. gene aynı sorada dilara's abra cadabra diye bi yer açıldı. burası ilginç bir yer, çünkü yemekler başka hiçbir yerde yiyemeyeceğiniz cinsten füzyon. üst katları da var. aynen deniz sefası burda da hasıl.
0
yedek ruh
(01.10.08)
ali baba köftecisi var
0
386 dx
(01.10.08)
(8)

ince bilek sorunsalı

forumtrak
Boyum=189 kilom 79 olup ince bileklerden muzdaribim, ne yapmamı önerirsiniz?
Boyum=189 kilom 79 olup ince bileklerden muzdaribim, ne yapmamı önerirsiniz?
0
forumtrak
(30.09.08)
0
Sir.Fitih
(30.09.08)
bu ince bilekler sanırım ayak bileği. yoksa el bileği kimseyi rahatsız etmez diye düşünüyorum. : ))

silikon filan estetik müdahale ile düzeldiğini okuyoruz ama bir araştır bence.
0
mea maxima culpa
(30.09.08)
@mea maxima culpa, gayet el bileği :)

@want2die dambıl sanki biraz kol için faydalı gibi geldi, denenmiş midir?

@Sir.Fitih nasıl bir program önerirsin? :)

öte yandan powerball'un bir faydası var mıdır bu konuda? varsayım sadece.. bir de kalınlaştırma olayını becerebilen var mı bu alemde?

teşekkür ettim

edit: @mea maxima culpa, silikon derken ayak bileğini mi kastettin?
0
🌸forumtrak
(30.09.08)
yapmanız gereken hareketler şunlar


www.vucutgelistirme.net

yalnız ilk başta dambılların hafif olmasına dikkat edin.2 kilo yeter.sonra isterseniz biraz arttırısınız ama fazla abartmayın.az kiloyla çok tekrar yapın,2 kilo,40 tekrar 2 set gibi.bilek ,bicepslere benzemez,hassastır.
0
marcelorios
(30.09.08)
hepinize çok çok teşekkürler!
esen kalın
0
🌸forumtrak
(30.09.08)
evet ayak bileği için okuyorum ben kadınlar için sorun oluyor biliyorsunuz, böyle ince bilek çarpık bacak olunca silikon filan dolduruyorlarmış. el bileği için de belki benzer çözümler olabilir.
0
mea maxima culpa
(30.09.08)
kafam karıştı iyice, ortaya karışık mı yaptırsam :S
0
🌸forumtrak
(01.10.08)
El yayına zaten insan bağlandı mı kurtulamıyor.. Ben 3-4 haftadan beri takılıyorum.3 tekrar yapıyorum..İlk ba$ta al eline yayı, yapabildiğin kadar yap.. Sayıyı aklında tut, 10 eksiğiyle 3 tekrar yap.. 3-4 haftada fark belirginle$iyor.Faydasını görürsün.
Kolay gelsin, kalın bilekler efenim.
0
Sir.Fitih
(01.10.08)
(2)

El öpme emoticon

desdinova
var mı yok mu onu da bilmiyorum ya, var mı elinde olan eden?
var mı yok mu onu da bilmiyorum ya, var mı elinde olan eden?
0
desdinova
(30.09.08)
renkler biraz işi bozuyo ama bunu bulabildim.

img386.imageshack.us
0
rurouni
(30.09.08)
süpermiş godfather emoticon : ))
0
mea maxima culpa
(30.09.08)
(4)

mail gruplarında zamanlanmış mail seçeneği var mı?

loststone
şimdi bi mail grubumuz var. beraber bi trance party organize ediyoruz.her gün bu mail grubuna mail atmak yerine, "partiye şu kadar gün kaldı" başlıklı maillleri otomatik postalama gibi bir seçenek var mıdır? grup sayfalarında göremedim ama.bi buldurun be!
şimdi bi mail grubumuz var. beraber bi trance party organize ediyoruz.

her gün bu mail grubuna mail atmak yerine, "partiye şu kadar gün kaldı" başlıklı maillleri otomatik postalama gibi bir seçenek var mıdır? grup sayfalarında göremedim ama.

bi buldurun be!
0
loststone
(27.09.08)
yahoo grup mu? onu da yazın. vardı öööle bi özellik
0
mea maxima culpa
(27.09.08)
google groups. yahoo'da neresindeydi bu arada?
0
🌸loststone
(27.09.08)
hiç yapmış değilim de calendar bölümü var, galiba ordan yapılıyor, reminder mail gönderiliyor.

mesela aylık aidatınızı ödeme zamanınız geldi filan gibi. baktım şimdi ama tam çıkaramadım.
0
mea maxima culpa
(28.09.08)
ama calendar bireysel kullanım için. yahut da, bi yöneticinin tüm kullanıcılara teker teker task ataması için.
0
🌸loststone
(29.09.08)
(9)

altyazı sorusu

mea maxima culpa
cehaletimi bağışlamanızı rica ederek soruyorum. Şimdi elimizde bir tane film var, bir de altyazı dosyası.bu altyazıları filmin üzerine yazdırma işini yapabilir miyiz? Bunun için program var mıdır? yoksa çok mu profesyonel bir iştir bu?
cehaletimi bağışlamanızı rica ederek soruyorum.

Şimdi elimizde bir tane film var, bir de altyazı dosyası.

bu altyazıları filmin üzerine yazdırma işini yapabilir miyiz? Bunun için program var mıdır? yoksa çok mu profesyonel bir iştir bu?
0
mea maxima culpa
(27.09.08)
download.freewarefiles.com

fakat; normal olarak sabir gerektirir.

edit: yukarida verdigim link yeni versiyonuymus. bi ise yaramaz yani, benim hosuma gitmedi. o yüzden kullandigim eski versiyonu indirmeniz icin link: software.emule.com
0
trimpot
(27.09.08)
tşk ederim.

sabır gerektirir derken? programın yazma işlemini gerçekleştirmesi mi uzun sürüyor?
0
🌸mea maxima culpa
(27.09.08)
yapabilirsin hemde cok kolay ;

forum.divxplanet.org şu topic i incele.
0
rurouni
(27.09.08)
evet mea maxima culpa. asagi yukari video uzunlugu ile ayni oluyor yapim süresi.
0
trimpot
(27.09.08)
bu sorunumuzu çözelim de süresinin önemi yok :)
0
🌸mea maxima culpa
(27.09.08)
eger filmler mkv uzantili ise, mkv'nin icine altyazilari gomen bir program var, oldukca kisa surede yapiyor. digerlerini bilmiyorum, ama teorik olarak tekrar decode-encode islemi yapiyor olabilir.
0
x daemon
(27.09.08)
bir tane avi dosyalı film var deneme için onun üzerinde çalışıyorum.

@trimpot'un programı hata mı verdi ben mi yanlış bişi yaptım anlamadım. olmadı. tekrar denicem bakalım beceremezsem tekrar sorucam
0
🌸mea maxima culpa
(27.09.08)
baktin yine olmadi, benim uyguladigim ikinci yöntemi deneyebilirsin o halde. (ama biraz zahmetlidir)

forum.divxplanet.com
0
trimpot
(27.09.08)
tşk ederim. hepsini denicem. olmazsa tekrar sorucam. ben de yeni yeni birkaç aydır film indirmeyi filan beceriyorum. herşey sırayla : )) buna da şükür.
0
🌸mea maxima culpa
(27.09.08)
(7)

Sinekler nerede uyur?

babatema
sabah bir sürü sinek vardı evde, şimdi bir tanesi bile yok piyasada. hazır uykularındayken bu gece ansızın gidiyim diyorum. nerede bu sinekler?
sabah bir sürü sinek vardı evde, şimdi bir tanesi bile yok piyasada. hazır uykularındayken bu gece ansızın gidiyim diyorum. nerede bu sinekler?
0
babatema
(27.09.08)
daha çok perde aralarına ve avize içlerine saklanıyorlar. İyice bir silkeleyin oraları ve ışıkları kapatın anında çıkarlar piyasaya.
0
alkolik imam
(27.09.08)
sana kötü bir haberim var, onlar rahmetli olmuş olabilirler.
0
mea maxima culpa
(27.09.08)
Benimkiler monitörün arkasında uyuyorlar. Eyüp Sabri Tuncer'in fısfıslı kolonyasıyla avlıyorum, pıt pıt ölüyorlar. Uyurken avlıyorum, arkadan vuruyorum, namerdim.
0
vita vinum est
(27.09.08)
ayakkabılar dışarda duruyorsa ayakkabılık içinde falan değilse ayakkabı içlerine saklanıyorlar tavanlarda bilimum mola yerleri
0
buffy de vampir sayilir
(27.09.08)
Benimkileri bir ara yürüyerek koltuğun altından çıkarken görmüstüm. evet yürüyorlardı.
0
goodbyecruelworld
(27.09.08)
"Gündüzleri yiyecek temin edebilecekleri yerlerde yaşayan karasinekler, geceleri dinlenmek için eşyaların kenarlarında, iplerde, tellerde ve tavanlarda konaklarlar. Karasinekler ısı ortalamasının yüksek olduğu zamanlarda geceleri dışarıda bina yüzeylerinde, çitlerde veya parmaklıklarda, ağaçlarda ve çalılarda dinlenirler. Ev sinekleri genellikle evlerde yaşarlar fakat esas kaynakları çöplükler ve hayvan barınaklarıdır. Şehir dışında da bu gibi yerlerde yaşayan ev sinekleri ulaşım araçlarıyla şehir içlerine taşınırlar. Bir karasinek yumurtadan 1 gün sonra larva olarak çıkar ve 7 günde pupa dönemine gelir. Pupa döneminden de 2–4 gün arasında yetişkin hale gelir ve 10 gün sonra yumurtlamaya başlar. Yumurtalarını çöp ve lağım birikintileri, hayvanlar ve hayvanların yaşadığı yerlere, beslendikleri alanlara bırakırlar. Larva ve pupalar buralarda beslenerek gelişir ve yetişkin hale gelirler."

trakyailaclama.net
0
ermanen
(27.09.08)
güzel kitap ismi fikri. eyvallah!
0
sirrikadem2
(27.09.08)
(3)

Şu an televizyonda ne izlenebilir?

alkolik imam
Tatile yeni girdik şöyle bir ayaklarımı uzatayım uzun zaman sonra televizyon karşısında uyuklayayım istiyorum.Televizyonda şu an izlenebilecek neler tavsiye edersiniz. Dublaj olursa iyi olur altyazı gözleri pek bir yoracak çünkü.e2'de Wsop geç başlıyor sanırım?
Tatile yeni girdik şöyle bir ayaklarımı uzatayım uzun zaman sonra televizyon karşısında uyuklayayım istiyorum.

Televizyonda şu an izlenebilecek neler tavsiye edersiniz. Dublaj olursa iyi olur altyazı gözleri pek bir yoracak çünkü.

e2'de Wsop geç başlıyor sanırım?
0
alkolik imam
(27.09.08)
hahaha. nikine uygun bir film var şimdi, seni yola getirecek. kanal d de çağrı filmi var, çabuk ol hz muhammed hira dağından inmek üzere.
0
mea maxima culpa
(27.09.08)
Artık çok geç başka tavsiye :)
0
🌸alkolik imam
(27.09.08)
site reklamı olur mu olmazmı bilemiyorum ancak www.tvdenevar.com yardımcı olacaktır ayrıca dizileri sezonlarıyla izliyim diyosan diziport diye bi site üzerinden pek iyi görüntü olmasada izlenilebiliyor
0
buffy de vampir sayilir
(27.09.08)
(7)

Türkçe İngilizce ceviri sorusu

no christ requiress
ilk defa bir akademik makale yazmaktayim. ozet bolumunu ing.e cevirmem gerek lakin cevirdigim yeri yuz kere okumus olmaktan oturu anlami kaybettim ve sacmalamaya basladim.birisi su kismi kontrol edip de duzeltebilir mi ? (son kisimda iyice yaymistim)çevrilecek kisim:---------Avrupa’nın birliği tasar
ilk defa bir akademik makale yazmaktayim. ozet bolumunu ing.e cevirmem gerek lakin cevirdigim yeri yuz kere okumus olmaktan oturu anlami kaybettim ve sacmalamaya basladim.birisi su kismi kontrol edip de duzeltebilir mi ? (son kisimda iyice yaymistim)


çevrilecek kisim:
---------
Avrupa’nın birliği tasarısı yeni olmayıp, izleri Kant, St.Pierre, Dubois, Isocrates, Penn, Rousseau, Dante, Sully, Podebrad gibi düşünürlerde ve hatta Roma, Kutsal Roma, Napolyon Fransa’sı gibi imparatorluklarda bulunabilir. Böyle bir düşüncenin dile getirilişinin temelinde; yüzyıllar boyunca yapılagelmiş savaşların kıtayı yıkıma uğratması ve bu soruna çözüm olarak düşünülen Avrupa devletleri arasında kalıcı bir barışı yerleştirme isteği yatar. Bu makalede günümüzün en önemli politik oluşumlarından birisi olan Avrupa Birliği’ni kurmak ve buna temel olan olan kalıcı barışı sağlamak yolunda dile getirilen çeşitli görüşler açıklanacak, birlik ve barış düşüncesinin dönemden döneme nasıl anlaşıldığı ve evrildiği üzerinde durulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Kalıcı Barış, Avrupa Birliği, Kozmopolitanizm


benim cevirip sacmaladigim kisim:
------------


The scheme of european unity didn’t come out lately and can be traced back to the thoughts of thinkers like Kant, St.Pierre, Dubois, Isocrates, Penn, Rousseau, Dante, Sully, Podebrad and even to empires such as Roman, Holy Roman and Napoleonic France. The origin of such scheme is the desire of finding a solution to wars that had been lasted for centuries and had ruined Europe, by establishing a lasting peace between European states. In this essay, it will be explained that the different opinions which made way to foundation of the European Union, one of the most important contemporary constitutions and to thoughts of lasting peace from which such thought of unity flourished, and the evouliton and comprehension of unity and peace thought periodically will be dwelled upon.

key words: Lasting peace, European Union, European unity, Cosmopolitanism
0
no christ requiress
(26.09.08)
* didn't yerine did not. Akademik yazında öyle apostrof falan sevilmez. Can't yerine cannot, don't yerine do not.
* to wars that had lasted for (been silinecek)
* bence between THE European States olmalı.
* In this study, in the paper 'ı tercih ederim in this essay'a.
* This paper examines different opinions on lasting peace from which a thought of unity has flourished, and on foundation of the European Union, which is one of the most important contemporary constitutions. The study also explores the evolution and comprehension of unity and peace historically.

(Valla Can Yücelin dediği gibi, çeviri kadın gibidir, güzeli sadık olmaz, sadığı güzel olmaz. O yüzden son cümleyi böldüm. Bence zaten comprehend edilen şey bir düşüncedir, bi daha thought yazmak anlamsız. Evolution kelimesi yanlış yazılmış dikkat.)

* THE European Union olacak bir de.
0
sui
(26.09.08)
- thoughts of thinkers pek olmamış (tekerleme gibi olmuş), ideas of philosophers daha uygun olur

- the origin of such scheme değil de, the origin of such a scheme

- kalıcı barış için lasting değil de permanent sıfatı daha iyi olur gibi. belki de olmaz valla bilemicem.
0
mea maxima culpa
(26.09.08)
cok sagolun valla acayip makbule gecti.

@mea maxima culpa: kalıcı baris felsefi terim olarak "lasting peace" seklinde kullaniliyor orda bir yanlislik yok.
0
🌸no christ requiress
(26.09.08)
bu arada politik oluşum kısmını kaçırmışım, o contemporary constitution yerine contemporary political institution olsa daha iyi olur gibime geldi.

hatta historically yerine de from a historical perspective diyesim geldi.
0
sui
(26.09.08)
itiraf ediyorum @sui'nin tekrar çevirdiği cümleye bakmadım : ))
0
mea maxima culpa
(26.09.08)
bu anladığım kadarıyla türkçe ciddi bir dergiye yazılan türkçe makalenin sonuna konulan özet ve anahtar kelimeler. böyle makalelerin sonuna bir türkçe bir de ingilizce özet konuluyor. makale ingilizce değil yani.

aslına bakarsanız gerçekten bu makalede açıklanacak filan biraz olmamış. açıklanmaktadır deyin. aslında demeseniz daha iyi o şekilde. çünkü göz gezdiren birisi için bu, bu makale ne ile ilgili. hay allah ya. şimdi makale yazılırken, yetiştirme telaşı ile düzeltme filan yapılırken insanın kafası amma karışık oluyor. böyle sağlıklı kafa ile düşünülmüyor.
0
mea maxima culpa
(27.09.08)
cevaplar ve tavsiyeler icin sagolun tekrardan.

makaleyi turkce yaziyorum ve bu bolum de "mia grande colpa" nin dedigi gibi baslangictaki ozet bolumu. sadece ozet kisminin ingilizce olmasi gerekiyor.

ilk defa yazidgimdan oturu duzeltmeleriniz ve fikirleriniz icin cok tesekkurler, cosmicstring mesela dedigin sekilde hakemin etkilenecegi aklima gelmezdi.
0
🌸no christ requiress
(27.09.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.